Irak hastanelerindeki acı gerçek...
Abone olIrak'ta savaş sonrası hastanelerdeki mevcut durum, ülkede ciddi sağlık sorununun olduğunu ortaya koyuyor.
Başkent Bağdat'ta hemen her hastanede tıbbi cihaz ve ilaç
sıkıntısı yaşanırken, savaş sonrası teşhis konulamayan
hastalıklardaki artış doktorları korkutuyor. Hastanelerin dünyada
bulunan bütün insani örgütlerin ciddi yardımlarına ihtiyacı
olduğunu belirten doktorlar, BM'nin Irak'ta görevli bulunan
elemanlarını çekme kararı almasının ise hastanelere olan yardımları
azaltacağı kanısında. "YETERLİ SAĞLIK HİZMETİ VEREMİYORUZ"
Bağdat'ta bulunan El Ulviye Çocuk Hastanesi Doktorlarından Ali
Hafi, gerek savaş sırasında gerekse savaş sonrası hastanelerin
ciddi sıkıntılar çektiğini ve bu sıkıntıların başında tıbbi cihaz
ve ilaç yetersizliğinin geldiğini söyledi. Dr. Ali Hafi, "Savaştan
sonra hastanemiz BM ve diğer insani örgütlerin yardımı ile yeniden
düzenlenmesine karşın, Irak halkına yeterli hizmeti veremiyor.
Çünkü tıbbi cihaz ve ilaç sıkıntısı çekiyoruz, yataklarımızı ise
yetersiz. Günde ortalama 150'nin üzerinde hasta çocuğa bakıyoruz.
İmkansızlıklar nedeniyle bu çocuklara yeterli sağlık hizmeti
verdiğimiz söylenemez. Savaştan sonra teşhis koyamadığımız çok
sayıda vaka ile karşı karşıya kalıyoruz. Yeni hastalıklar türüyor.
Fiziki şekli bozulmuş çocuklarla bile karşılaşıyoruz. Bu
hastalıkların savaşta kirlenen sulardan ya da bombalanan nükleer
fabrikanın çevresel etkilerinden kaynaklanabilir. Ancak
imkansızlıklar nedeniyle bizim çabamız yetersiz. Dünyadaki bütün
insani örgütlerin yardımlarına ihtiyacımız var" dedi. Savaşın
bitimi ile yaşanan yağmadan, Sağlık Bakanlığı'na ait araştırma
laboratuvarlarının bile nasibini aldığını hatırlatan Dr. Ali Hafi,
"Biz o zaman çok korkmuştuk. Çünkü laboratuvarda yağmalanan tıbbi
cihazların yanında özel tüpler içerisinde bekletilen ve araştırma
için kullanılan çeşitli hastalıklara ait bakteriler ve mikroplar
vardı. MİKROPLARI BİLE YAĞMALADILAR "Yağmacılar özel tüpler
içerisinde bekletilen AIDS mikroplarını bile yağmalamışlardı. Bu
bakteriler ve mikroplar içme suyuna atılması durumunda, Irak
savaştan daha büyük bir tehlikeyi yaşayabilirdi. Allah'a şükür ki
birkaç küçük hadise dışında beklediğimiz olmadı. Fakat yine
tedirginiz, çünkü yeni hastalıklar türüyor. Bu hastalıkları hem biz
hem de insani örgütler araştırıyor" diye konuştu. Dr. Hafi, savaş
sonrası Bağdat'ta gerçekleşen doğumlarda erken doğum oranının
fazlalığına da dikkat çekerken, "Bu durumu biz savaşa ve savaşın
çevresel etkenlerine bağlıyoruz" diye konuştu. Dr. Hafi, yeni doğan
bebeklerin konduğu kuvez sıkıntısından da değindi. Dr. Hafi,
"Hastanemizde bir büyük sorun da, yeni doğan bebeklerin konduğu
kuvezlerin yeterli olmayışı. Kuvez için destek bekliyoruz. Kızılay
bize söz verdi, bize birkaç kuvez alacak. Fakat bunun ihtiyacımıza
cevap vereceğini zannetmiyorum. Buradan dünyada bulunan bütün
insani örgütlere çağrıda bulunuyorum. Irak'taki hastanelere yardım
etsinler. Hastanelerimizin yardıma çok ihtiyacı var. BM'nin
Irak'taki görevlilerini çekme kararı almasının da yardımları
azaltacağı hatta bitireceği kanısındayız. İnşallah böyle olmaz"
dedi. Hasta sahipleri ise savaştan sonra durumlarının daha da kötü
olduğunu söylüyorlar.