İpek'ten ihraç kararları açıklaması!
Abone olAdalet Bakanı Kenan İpek, 17-25 Aralık süreciyle ilgili bazı hakim ve savcılar için verilen ihraç kararlarına yönelik eleştirilere cevap verdi.
Adalet Bakanı Kenan İpek, MHP lideri Bahçeli'nin 17-25
Aralık savcı ve hakimlerine verilen ihraç kararıyla ilgili
eleştirilerine cevap verdi. Bahçeli'nin ismini vermeden, yapılan
eleştirilerin siyasi etiğe sığmadığını, hak ihlali yapıldığını
söyleyen İpek, başörtülü kurul üyesiyle ilgili değerlendirmelerle
de din ve inanç özgürlüğünün hafife alındığını kaydetti.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanı ve Adalet
Bakanı Kenan İpek, HSYK'nın Anayasa'nın 159. maddesine ve
6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu hükümlerine
göre çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.
Yaptığı açıklamada HSYK üyelerinin çoğunluğunun yargı
mensupları arasında yapılan seçimle birinci sınıf hakimlerden,
Kurul'un bir kısım üyelerinin de yüksek mahkemelerden seçilen
yüksek yargıçlardan oluştuğunu hatırlatan İpek, HSYK'nın tüm
kararlarında yargı hizmetlerinin, bağımsızlık ve tarafsızlık ilkesi
çerçevesinde yerine getirilmesini gözettiğini kaydetti.
HSYK'nın, kuvvetler ayrılığı sisteminde, yargının temel
organlarından biri olduğunu bildiren İpek, açıklamasında şunlara
yer verdi:
"Kurulumuzun son günlerde verdiği açığa alma ve ihraç
kararlarıyla ilgili, bazı basın yayın organlarında Kurul üyelerimiz
hakkında karalayıcı ve itham edici bir şekilde algı oluşturmaya
matuf haberler yayımlanmakta, kimi siyasilerce de durumun
gerçek mahiyeti gözardı edilerek, kişilik haklarını ihlal eden
yorumlar yapılmaktadır. Kamuoyunun gündemine gelen
soruşturmalar Türkiye Cumhuriyeti ve kurumlarının bir yapı
tarafından ele geçirildiği iddialarına ilişkindir. Soruşturmalar
yargı bağımsızlığı çerçevesinde görevli cumhuriyet
başsavcılıklarınca yürütülmektedir. Kurulumuzun gündeme gelen
kararları ise bu soruşturmalara konu olaylara dahil olduğu müfettiş
inceleme ve soruşturma raporlarıyla tespit edilen yargı
mensuplarına yöneliktir. Anayasamızın 138. maddesiyle teminat
altına alınan yargı bağımsızlığına Kurul'un müdahalesi asla söz
konusu olamaz."
"KURULUN HAREKETE GEÇMESİ OLAĞAN"
Kenan İpek, "soruşturmalara konu malum yapının yargı içinde
uzantılarının olması iddiası karşısında Kurul'un harekete
geçmesinin olağan ve yasal bir durum, hatta bir zorunluluk"
olduğunu belirtti.
Geçmişte bu konuyla ile ilgili iddialara kayıtsız
kalınmasının, başta yargı mensuplarının olmak üzere tüm
vatandaşların vicdanını derinden yaraladığını kaydeden İpek,
yargıya güvenin yeniden ve tam olarak temininin ancak bu tip
iddiaların açıklığa kavuşturulması ile mümkün olacağını
bildirdi.
"KARALAYICI BİR ÜSLUPLA SÖYLEM
GELİŞTİRİLMESİ"
Soruşturmaların selameti, sağlıklı yürütülmesi ve hukuk
düzeninin devam ettirilmesi, yargı hizmetlerinin hem yasal hem de
etik açıdan sürdürülmesi için Kurul tarafından belli ihraç ve açığa
alma kararları verildiğini ifade eden İpek, açıklamasının devamında
şunları bildirdi:
"Bu kararlara muhalif kalan üyelerin de bulunması Kurul'un
demokratik yapısının sonucu ve göstergesidir. Bu kararlar üzerinden
siyaset yapmaya çalışılması, olumsuz hatta karalayıcı bir üslupla
söylem geliştirilmesi kabul edilir bir durum değildir. Hatta bu
karara imza atan üyeler hakkında 'hakim ve savcılar
hırsızlar tarafından mesleklerinden ihraç edilmektedir'
şeklindeki hakaret içeren beyanların siyasi etikten öte hak ihlali
olduğu görülmektedir.
Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcıları ile yargılama yapan
hakimlere yönelik yakışıksız benzetmeler, yalnızca soruşturmaları
yürütenleri değil aynı zamanda tüm yargı mensuplarımızı yaralayacak
nitelik arz etmektedir. Diğer yandan, Kurulumuzun bir üyesinin
giyimi üzerinden yapılan yorumlar, din ve inanç özgürlüğünü hafife
alan bir zihniyeti yansıtmaktadır. Kurulumuza yöneltilen asılsız
iddia, itham ve karalama çabalarının, kamuoyunda yargıya ve
Kurulumuza duyulan güveni sarsma, sürdürülen soruşturmaları
engelleme ve etkisizleştirme gibi amaçlar taşıdığı son derece
açıktır.
Bu doğrultuda üyelerimizin kişilik hakları ihlal edilmekte,
hedef gösterilmekte, haklarında tahkir edici beyanlar ortaya
konmaktadır. Bütün bu mesnetsiz iddia ve söylemlere karşı ilgili
Kurul üyelerimizin hukuk çerçevesinde yasal haklarını
kullanacağının bilinmesini istiyoruz. Bu süreçte halkımızın
tarafsız değerlendirmelere itibar ederek, konuları sağduyu ile
değerlendireceğine olan inancımız tamdır."