İpekçi, darbe ortamı için öldürüldü

Güneş: Abdi İpekçi, darbe zeminini olgunlaştırmak için öldürüldü


Dönemin İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş, Abdi İpekçi suikastıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Tetikçi Mehmet Ali Ağca'nın tutuklu bulunduğu Maltepe Cezaevi'nden TSK içinde yuvalanmış cunta tarafından kaçırıldığını anlatan Güneş, "Abdi İpekçi, darbe şartlarını olgunlaştırmak için öldürüldü." ifadesini kullandı.

Gazeteci Abdi İpekçi 31 yıl önce öldüğü sırada içişleri bakanı olarak görev yapan Hasan Fehmi Güneş, önceki akşam NTV'de yayınlanan 'Canlı Gaste' programına konuk oldu. Programda Abdi İpekçi suikastı tartışıldı. Eski bakan, İpekçi'nin kaosun tırmandırılması için özellikle seçilmiş bir hedef olduğunu anlattı. Kanlı saldırının ardından yürütülen soruşturmada önemli ipuçları elde ettiklerini, ancak suikastın arka planının çözülmesi hususunda yollarının kesildiğini savundu. İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'nın, tutuklu bulunduğu Maltepe Cezaevi'nden 1979 yılında TSK içinde yuvalanmış bir ekip tarafından kaçırıldığını söyledi. İpekçi'nin darbe şartlarının olgunlaştırılması için öldürüldüğünü anlatan Güneş, cinayetin aydınlatılamamasından o günün askeri yetkililerini sorumlu tuttu. Şu ifadeleri kullandı: "Orman içindeki en kalın ağaç yıkılmak istendi. Asıl yapı ordu içinde vardı. Olayı aydınlatmak için çırpındık. O günün askeri yetkilileri olaydan sorumlu. Yol görünmüştü. Orada yürünüyordu. Heyecanla takip ediyorduk. O yol kesildi. İsyanım o. O yol kesilmemeliydi. Yolun kesilmesiyle ilgili söylenen gerekçeler benim vicdanımı rahatlatacak gerekçeler değil. Soruşturma, cinayeti planlayan merkeze doğru gidiyordu. Adım adım gidiliyordu. Oraya ulaşılabilirdi. Ulaşılması engellendi. Amaçlanan, şiddetin egemen olduğu bir ortam oluşturmaktı. İpekçi önemli bir insandı."

Hasan Fehmi Güneş, kendilerine cinayeti çözmek için ek süre verilmemesini de eleştirdi. 12 Eylül'den sonra ise gözaltı süresinin 90 güne çıkarıldığını hatırlattı. Program konuklarından gazeteci Belma Akçura'nın "Savcı ile görüştünüz mü?" şeklindeki sorusu üzerine şunları söyledi: "Ben onun amiri değilim. O benim memurum değil. Ben emniyetle görüşürüm. Cinayetin gizli kalmaması için elimden geleni yaptım."