İpek yolu yeniden canlanıyor
Abone olAsya'nın can damarı olan İpek Yolu'nu yeniden hayata döndürme yolunda bugün ilk büyük adım atıldı.
Asya'nın can damarı olan İpek Yolu'nu yeniden hayata döndürme
yolunda bugün ilk büyük adım atıldı. Yolun finansmanı ve güvenliği
konusunda bazı kaygılar var 23 Asya ülkesinin Çin'in Şanghay
kentinde imzaladığı anlaşma ile Asya kıtasını baştan başa kat
ederek Avrupa'ya bağlanacak bir karayolunun inşaatı için start
verildi. Japonya'dan başlayıp İstanbul'a uzanacak karayolu 140 bin
kilometreyi kat edecek. Projeye dahil edilen 32 ülkeden 23'ünün
temsilcileri bugün düzenlenen törende hazırlanan planlara imza
koydu. Diğerleri ise bürokratik süreçlerinin tamamlanmasını ya da
meclislerinden onay almayı bekliyor. Projeye destek veren Birleşmiş
Milletler yetkilileri ise iyimserlikten vazgeçmiyor ve katılımdaki
eksiklerin gelecekte karşılaşılabilecek zorluklar ve gecikmelerin
ilk habercisi olarak görülmemesi gerektiğinde ısrar ediyor.
Tokyo'dan İstanbul'a Dev bir karayolu ağından oluşan projenin ana
koridoru, Japonya'dan başlayıp feribotlarla önce Güney ve Kuzey
Kore'yi bağlayacak ardından Asya kıtasını baştan başa geçerek
İstanbul'a ulaşacak. Bu güzergahtaki yolların büyük bölümü zaten
halen kullanımda. Ancak en az yüzde 17'lik bir bölüm için inşaat ya
da iyileştirme çalışmaları yapılması gerekiyor. Şebeke
tamamlandığında bundan en çok fayda gören yoksul ve denize çıkışı
olmayan ülkeler olacak. Yolun önemli bir bölümünde iyileştirme
çalışmaları gerekecek Bu ülkeleri temsil eden Birleşmiş Milletler
Genel Sekreter Yardımcısı Enver-ül Çavduri, tüm büyük projelerin
böyle başladığını belirtiyor. Çavduri, "Dünyada şu ana dek
gerçekleştirilmiş olan buna benzer büyük projelerin çoğu, en başta
pek çoklarınca bir düş ya da bir dilek listesi gibi algılandı.
Ancak 5-10 yıl içinde sonuçları görmeye başlayacaksınız. Denize
kıyısı bulunmayan tüm bu gelişmekte olan ülkeler mallarını
limanlara bu otoyolu kullanarak nakledebilme imkanına kavuşacak."
diyor. BM yetkilisine göre, bu yeni pazarlar sağlayarak uzun vadede
hem istihdam yaratılacak hem de ekonomileri geliştirecek. Birleşmiş
Milletler yetkilileri ilk kez 1959'da gündeme gelen projeyi,
Asya'nın tarihi İpek Yolu ile karşılaştırıyorlar. Ancak bir dönem
soğuk savaşın gölgesinde kalan bu projenin üzerinde; şimdi terörle
mücadele savaşı diye nitelenen operasyonların bulutları dolaşıyor.
Katılımcı ülkeler ve uluslararası kuruluşların bu projenin
finansmanını karşılamayı başarıp başaramayacağı da belli değil.
Belki de ortaya çıkan eksiklikleri kapatmak için özel şirketler ve
kamu kuruluşları ortaklıkları kurulması da gerekebilir.