İlhan Selçuk, Kemal Alemdaroğlu ve Doğu
Perinçek'in gözaltına alınmasına verilen ad bu...
Gerçekten öyle mi yoksa bir tesadüf mü sabahın 5'inde yapılan
operasyon?
Öyle ya da böyle, zamanlama ateşi körüklemiştir. Şimdiden sonra siz
ne derseniz deyin, taraflar arasında intikam mı, değil mi
tartışması sürüp gidecektir.
Ama şu da bir gerçek ki, yargı herkese her zaman eşit mesafededir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaka nasıl
görevini yaptıysa, Selçuk, Alemdaroğlu ve Perinçek'i gözaltına
aldıran savcı da görevini yapmıştır.
Ha, İlhan Selçuk'un gözaltına alınış biçimi bence de yanlış!
Ama yargı yaşa, başa, makama, mevkiye bakmıyor ne yazık ki? O
yüzden Selçuk'un gözaltına alınış biçiminin faturasını, iktidara
çıkarmak bence yanlış! Orta yerde bir yanlış varsa eğer, gözaltı
talımatı veren savcıdır yanlış yapan!
Ben yine de yargının görevini yaptığı düşüncesindeyim. Biz buradan
atıp tutuyoruz ama, hiçbirimiz savcının elinde ne tür bir kanıt
olduğunu bilmiyoruz. Savcı da bizim gibi etten kemikten yapılmış
bir insan; o da Selçuk'un yaşını, yerini, yurdunu, makamını,
bulunduğu konumu biliyor. Buna rağmen, operasyon talimatı vermişse,
elinde önemli bir kanıt vardır diye düşünüyorum.
Sözün özü şudur:
Operasyon bir takım kuşkuları beraberinde getiren zamanda
yapılmıştır Bu kuşkuları ortadan kaldırma görevi,
operasyon emri veren yargıya düşüyor.
Neyin ne olduğunu bugün yarın anlayacağız!
Azıcık sabır...