İntihar mektubu kurtardı
Abone olYaralama ve gasp suçlama-sıyla hakkında 40 yıl hapis cezası istenen kişiyi, bir intihar mektubu kurtardı.
Adana'da 2 kişiyi yaralayıp, cep telefonu gasp ettiği iddasıyla
hakkında yaralama ve gasp suçlamalarıyla toplam 40 yıl hapis cezası
istenen 27 yaşındaki Ahmet Çelik, gerçek zanlı 31 yaşındaki Ali
Ülüs'ün, yaraladığı kişilerden birinin öldüğünü zannederek suçluluk
duygusuyla intiharından önce yazdığı itiraf mektubu sayesinde
beraat etti.
DSİ Baraj Çamlığı'nda 8 Mayıs 2007'de 40 yaşındaki İrfan Demir ile
42 yaşındaki Havva Karaca'nın içinde bulunduğu park halindeki
otomobil silahlı bir kişi tarafından, “İnin aşağıya arabayı
alacağım” denilerek gasp edilmek istendi. İddiaya göre, silahlı
kişi, kendisine müdahale eden Demir'i başına tabancayla ateş
ederek, Karaca'yı da silahın kabzasıyla başına vurup yaraladıktan
sonra, Karaca'nın cep telefonunu alarak kaçtı. Demir ve Karaca,
kendilerini yaralayan kişinin 27 yaşındaki Ahmet Çelik olduğunu
polisteki sabıkalılar albümünde fotoğrafından teşhis etti. Başka
bir suçtan Kahramanmaraş Cezaevi'nde bulunan Ahmet Çelik, Adana
3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde ‘yaralama, korku, kaygı ve panik
yaratabilecek şekilde silahla ateş etmek, silahla yağma’
suçlarından toplam 40 yıl hapis cezası istemi ile yargılanmaya
başladı. Suçlamaların hiçbirini kabul etmeyen Çelik, savunmasında
suçsuz olduğunu söyledi. Çelik'in yargılaması devam ederken, Kozan
İlçesi'nde tabancayla intihar eden Ali Ülüs'ün bıraktığı veda
mektubu davanın seyrini değiştirdi.
Ülüs, ‘itiraf’ başlıklı mektubunda bir yıl önce yaralamasına
karşılık, öldüğünü sandığı kişiyi kurşunladığı için vicdan azabı
çektiğini bildirdiği mektubunda, ‘Mustafa Ülüs'e; Ağabey geçen yıl
beni evden kovduğunda Ayşen'de (ayrı yaşadığı eşi) kaldım. Hüseyin
(ağabeyi) vurulduğunda artık yaşadıklarımın ve duyduklarımın
etkisinde kalarak tabi bir de işin içinde alkol olunca malum olayı
gerçekleştirdim. Daha sonra vicdan azabıyla baş başa kaldım.
Niyetim, adamdan arabayı alıp kaçıp, bize kimlerin zararı
dokunduysa hepsini temizlemekti. Ama ben bir insanı
öldüremeyeceğimi anladım. Çünkü hiç tanımadığım bir adamı
öldürmüştüm. Arabadaki bayanı da öldürecektim. Ama sakat olduğunu
görünce vazgeçtim. Aslında böyle olmaması gerekliydi. Ama, alkol
adama her şeyi yaptırıyor’ dedi.
Ülüs'ün bıraktığı bu mektup jandarma tarafından Cinayet Büro
Amirliği'ne gönderilip savcılık aracılığıyla mahkemedeki dava
dosyasına konuldu. Ülüs'ün intihar ederken kullandığı silahtan
çıkan kurşunla, Demir'i yaralayan kurşununun balistik incelemesi
birbirini tutunca, mahkeme heyeti sanığın beratına karar verdi. 40
yıl hapis istemiyle yargılanırken, beraat etmenin sevincini yaşayan
Demir, başka bir olay nedeniyle tutuklu bulunduğu için ise
cezaevinden çıkamadı.