İnternet'in son kurbanı Emin Pazarcı
Abone olEtik tanımayan bazı İnternet siteleri işi çığrından çıkardı. Aslı astarı olmayan karalama haberleri yapan sitelerin, son kurbanı Tercüman yazarı Emin Pazarcı oldu.
Çamur at izi kalsın mantığıyla haber yapan yurtdışı kaynaklı
İnternet gazeteleri, seviyeli yayın yapan diğer gazetelerin de
canına okumaya devam ediyor. Aslı astarı olmayan haberler
yayınlayan bu sitelerin son kurbanı, Dünden bugüne Tercüman
Gazetesi yazarı Emin Pazarcı oldu. Pazarcı'nın nasıl iğrenç bir
saldırıya maruz kaldığını kendi kaleminden okuyalım... İĞRENÇ
SALDIRI Bu iş artık iyiden iyiye çığırından çıktı. Bazı kendini
bilmezler, sanal alemde sözde gazetecilik yapıyorlar. İnsanları
karalamanın adını "özgür habercilik" koyuyorlar. Bu işi düzgün
yapan meslektaşlarımızı da sıkıntıya sokuyorlar. Karalıyorlar,
saldırıyorlar, hakaret ediyorlar. Bunların sahip oldukları hiçbir
değer yok! Bazen aslı astarı olmayan bir iddia ortaya atıyorlar.
Bazen de kendilerini hakim yerine koyup hüküm veriyorlar. Haysiyet
cellatlığı yapıyorlar. Bunların çoğunun merkezi yurt dışında.
Onlara ulaşmanın, verdikleri haberi tekzip etmenin, ya da dava
açmanın imkanı yok. Bulaştırmaya çalıştıkları çamur, attıkları
iftira hep yanlarına kâr kalıyor. Pek çok sanatçı, iş adamı ve
siyasetçi bunlardan şikayetçi. Sanatçılar adına porno site
açıyorlar. Olmadık fotoğrafları montajlayıp koyuyorlar. Bunların
yüzünden pek çok masum insan, çevresinin yüzüne bakamayacak duruma
düşüyor. Atılan iftiraların haddi hesabı yok... İğrençlik diz boyu!
* * * İnsan başına gelince anlıyor... "Bağımsız ve Direk" sloganını
kullanan ve ABD'den yayın yapan bir "internet gazetesi" bakın ne
yazmış: "Yüce Divan'ın kendisi, eşi ve çocuklarının mal varlığına
tedbir koyduğu eski bakan Koray Aydın'ın gizli kasasının hesabında
2 trilyon 130 milyar lira bulunan kız kardeşi Arzu Çağlayan olduğu
ileri sürüldü. MHP'li eski bakan Aydın'ın iş ortaklığı yaptığı
isimler arasında Emin Pazarcı adlı gazeteci de bulunuyordu." İftira
aynen böyle. Dikkat edin, bir iddiadan bahsedilmiyor. Kesin olarak
hüküm veriliyor. Ayrıca, bu iddianın arkasında da durulmuyor.
Kaynak olarak eski çalıştığım Akşam Gazetesi gösteriliyor. Oysa,
Akşam Gazetesi'nde böyle bir haber yok. Bu resmen şerefsizlik...
Hatta duble şerefsizlik! * * * Emin Pazarcı, tanınmayan bilinmeyen
Sarı Çizmeli Mehmet Ağa değil. Üstelik, ABD'den yayın yapan bu
internet sitesinin başındaki insan da bir gazeteci. Zamanında TV
8'de birlikte çalıştık. Bir telefon açıp sorsa, mesele anlaşılacak.
Ama, yapmıyorlar. İşlerine gelmiyor. Çünkü, amaçları başka. "Çamur
at, izi kalsın" mantığı ile hareket ediyorlar. Asıl meselelerini
mertçe getirip ortaya koymuyorlar. Karınlarında besledikleri kini
kahpece kusuyorlar. Bunlar korkak... Aynı zamanda da ahlak yoksunu!
* * * Koray Aydın'la herkes gibi bakanlık görevinde bulunduğu
sırada gazeteci-siyasetçi diyaloğunun dışında hiç bir ilişkim
olmadı. Gazetecilik görevinden ayrı "özel" sayılabilecek tek
irtibatımız, kızıma diplomasını vermesiydi. Çocuklarımız aynı
okuldaydı. Mezuniyet törenine O da gelmişti. Protokoldeki diğer
bakanlarla birlikte diplomaları onlar dağıttılar. Okul birincisi
kızıma da diplomasını Koray Aydın verdi. Bütün ilişkim bu kadar!
"İş ortaklığı" iddiası tek kelime ile iğrenç. Bırakın Koray
Aydın'ı, hayatım boyunca kimse ile gizli ya da açık iş ortaklığı
yapmadım, ticarete soyunmadım. Gazetecilik dışındaki tek hobim,
köydeki birkaç hayvanım. Tabii o da iş sayılırsa! Bunun tersini
söyleyecek adamın alnını karışlarım! * * * Buradan ilan ediyorum:
Bırakın Koray Aydın'ı... Biri çıksın, bugün ya da geçmişte herhangi
biriyle ticaret yaptığımı, iş ortaklığına girdiğimi ispat etsin.
Ben bu köşede yazı yazmayı bırakacağım. Yetmez... Ben şerefimi
ortaya koyuyorum, bütün Türkiye'den özür dileyeceğim. Bu işleri
kimlerin tezgahladığını tahmin etmek zor değil. Bunlar, hayatları
şaibelerle dolu insanlar. Hatta insanlığın yüz karaları. Korkak ve
alçaklar... Mertçe ortaya çıkıp, hesaplarını göremiyorlar.
Hayatları boyunca alışmışlar. Sadece ve sadece belden aşağı
vuruyorlar! Allah'tan elimizde kalem var, bunlara gerekli cevabı
verebiliyoruz. Böyle bir imkanı bulunmayan ve haksızlığa uğrayan
insanların yaşadıklarını varın siz düşünün! EMİN PAZARCI /
TERCÜMAN