İNTERNETİ ZEHİR OLARAK DEĞİL...
Abone olUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım internetin, bilişimin, sosyal medyanın önemli olduğunu ve internetin kötüye kulla...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım
internetin, bilişimin, sosyal medyanın önemli olduğunu ve
internetin kötüye kullanılmaması gerektiğini vurgulayarak, “Bunu
zehir olarak değil, ilaç olarak kullanmamız lazım. Biz bunun
tedbirini alıyoruz ama yetmez, toplum bilincini farkındalığı
geliştirmemiz lazım” dedi.
Bakan Yıldırım, Les Ottomans Otel’de İnternet Tahsisli ve Sayıları
Kurumu’nun (ICANN) İstanbul İnternet Yönetim Merkezi”nin basın
lansmanına katıldı. Bakan Yıldırım, internetin önemine değinerek,
“Arap baharı dediğimiz olayda bilişimin internetin, sanal medyanın
sosyal medyanın önemini kim inkar edebilir. Birbirini tanımayan yüz
binler bir adreste bir araya geliyor. Bunlar bilişimin gücüdür bu
gücü iyi yönde kullanmak bize düşen vazifedir. Bunu zehir olarak
değil, ilaç olarak kullanmamız lazım. Biz bunun tedbirini alıyoruz
ama yetmez, toplum bilincini farkındalığı geliştirmemiz lazım.
Sivil toplum kuruluşlarını işin içerisine sokmamız gerekiyor. Bu
yaşam hepimiz için geçerli, bu yaşamın bir acıya dönüşmemesi içinde
hepimizin sorumluluğu var” dedi.
“İNTERNET HAYAT KARARTMA ARACI DEĞİLDİR”
İnternetin özgürlük olduğunu ancak bir hayat karartma aracı
olmadığını vurgulayan Bakan Yıldırım şunları söyledi:
“İnternet özgürlüktür ama internet insanların hayatını karartma
aracı da değildir. Bu iki şeyi birbirinden ayırmak lazım. İnternet
üzerinden suç işlemeye ‘varsın işlesinler’ diyen bir ülke varsa
bize göstersinler, biz de ona göre davranalım. Bize o gün
eleştirenler sonra dönüş ‘haklısınız’ dediler. Biz hakkı, hukuku
hiçbir şeye değişmeyiz. Her şeyimizi düzgün muntazam yaptığımızı
söyleyemeyiz, hukuk sistemimizi geliştiriyoruz ama bu internet
hukuku dünyada yeni bir şey. Bunun ortak bir hukuk sistemini de
henüz teşhis edebilmiş değiliz. İtalya’da Almanya’da olanları biz
biliyoruz. Şirketlerin nasıl dize getirildiğini biliyoruz. Bizim
öyle bir amacımız da yok. Biz istiyoruz ki bu ülkede herkes
faaliyetlerini rahatlıkla yapsın. Ama bu ülkenin kanunlarına tabii
olsun. Kanunlarda yanlış uygulamalar varsa bizi uyarsın, gereğini
yapalım.”
(İHA)