İnternethaberin öyküsü Foxta

Bağımsız ve doğru haberciliğin adresi İnternethaber'in başarısı Fox TV'de.

Bu öykünün mimarı Hadi Özışık, bugünlere nasıl geldiğini canlı yayında 'Gündem' programıyla Korkmaz Karaca'ya anlattı.

Yokluk ve sıkıntıların en alasını yaşadı. Kendi söylediği gibi tırnaklarıyla kazıya kazıya geldi bugünlere.

Azmetti, pes etmedi. Bitmek bilmeyen hırsı ve enerjisi onu zirveye taşıdı. İşte İnternethaber'in mimarı Özışık'ın kendi ağzından başarının öyküsü::

Tırnaklarımla kazıya kazıya geldim

Türkiye gazetesinde gazete dağıtımı ile başladım bu mesleğe. Kars'ta sokak sokak gezdim. Haberlerimi o anki yönetim beğendi.. İstanbul'a geldim ve polis muhabiri oldum. Günaydın istihbarat şefi Behiç Kılıç sayesinde Günaydın'a geçtim.

Siyasi muhabirliğe geçtim.. O arada kurşunlama hadisesi yaşadım. Kendimi geliştirdim. Okuyarak geliştirdim. Meslekteki büyüklerimi takip ettim. Tırnaklarımla kazıya kazıya geldim diyebiliriz.

Şimdiki gazetecilerde tembellik var

Gazetecilikte tadına doyum olmazdı. Şimdi teknoloji gelişti. Bu dönemde tembellik te var. Cebimizde şu kadar jeton vardı. Araba yok, koca Kartal bölgesinde otobüsle trenle seyahat ediyorduk.

Şimdi bakıyorum arkadaşlara. Şimdi bir kişi fotoğraf çekiyor. Bilgi de ortak. Arkadaşlar şanslılar ama biraz daha çalışkan olmalılar.

İnternethaber'i nasıl kurdum?

Şimdi 28 Şubat mağduru bir gazeticiyim. İşsiz kalan gazeteciler kervanına katıldım. Yeni Günaydın gazetesi kapatıldı.

Demokrasi yanlısı yazılar yazdığım için bana televizyon ve gazetelere girmem engellendi.

O dönemde kitap yazdım kirli sayfa adlı kitap için bilgisayar aldım.. Kitap tanıtımını internette hazırladım. Çok uzundu. 16 yaşındaki genç bana nasıl tanıtımın yapılacağını gösterdi.

320 dolarla yola çıktık

Tasarım işlerini öğrendim.. Gazetecilik bana göre bitmiş dedim çünkü kimse iş vermiyordu. Kardeşim Süleyman ile birlikte elimde 320 dolar vardı. 2000 yılının başında tasarım işine girdik.

Kadıköy'de apartmanı kiraladık. Tasarım işlerinden biraz para kazandık. Ama içimizdeki gazetecilik ölmemişti. İsim aradım internethaber isminin boş olduğunu gördüm. Bir takım domainler aldım. O zaman niye aldığımı da bilmiyordum.

Kardeşim Süleyman'a dedim ki 'tasarım devam etsin internette gazetecilik yapalım.'

Benimle dalga geçtiler

Birkaç gazeteci arkadaşa danıştım. Bana inanmadılar, dalga geçtiler. Kıt bilgimle bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Sonra bizi arayanlar sizin haberleri Habertürk kullanıyor.

2000 yılının 5 Mayıs'ında harcı attık.  Haber atmaya başladık. Sabahleyin geceden haberleri atıyoruz. Akşama kadar kalıyor. Sonra gece tekrar atıp devam ediyoruz. O zamanlar klasik gazetecilik yapıyorduk.

Altan Tiri diye bir arkadaş aradı. "İnternet hız demektir. Böyle olmaz" dedi.  Küçük bir kod yazdı. Haberlerde inanılmaz hızlandık. Son dakika haberleri atmaya başladık.

Ertun Uygun bizim o dönemde yazarımızdı. Beni aradı. 'Vural Savaşla konuştum' dedi. O dönemde Kanal 6'da Sadece Hulki Cevizoğlu'na konuşacak diye reklamları dönüyordu. O zaman Vural Savaş, televizyona söyleyeceklerini Ertan Uygun'a konuşmuş.

Biz de Ertan Uygun ile röportaj yaptık. Star kullandı. Habertürk ve gazeteler bizden haberi aldı. Bizi patlamamıza neden olan da Vural Savaş haberi oldu.

Kızarmış yağa ekmeği daldırdık

Bizim için kötü oldu. İnternet hız demek server demek, maliyet demek.  Tıkandık kaldık. Yapamayacağımızı anladık. 2001 kirizi de geldi. Elektrik kesildi, telefonlar kesildi.

O zaman Telekom'dan bir müdürü aradım. Bize bir telefon hattı açtılar. Bir hatla o işi devam ettirdik. O kadar zor dönemler geçirdik ki.. Her gün makarna ekmek yedik. Kızgın yağa ekmek bandık. Bizim kız geldi 'tüp bitti' dedi. Aşağı indim. Cep telefonumu 35 YTL'ye bozdurdum.. Tüpü aldık.

Kırılma noktası ABD'den gelen mail

Kapatmaya karar verdik. 'Hoşçakalın dostlar' diye başlık attık. Kırılma noktası orada başladı. Bir okur bize mail attı. 'Siz bu siteyi kapatamazsınz' diye. Biz de toparlanmış çıkıyoruz. Ben 'dalga geçmeyin' diye cevap yazdım. O da bana 'para problem değil. Nedir problem?' dedi.

'12 bin dolarlık maliyetimiz var' dedim. O da 'Hadi Bey ben size bu parayı takdim ederim. lütfen yarın saat 09:00'da büroda olun. dedi. Ertesi günü gerçekten de denilen saatte çantalı bir adam büroya geldi.

'Falanca vatandaş gönderdi buyrun' dedi. Parayı aldım ve içeri girdiğimde sevincek misin ağlayacak mısın bilmiyorsun.

12 bin doları o vatandaş aracı oldu. İki maaşını bize göndermiş. Atasay'la dostlukları varmış. 6 bin doları onlardan reklam karşılığı onlardan almış..Bu işin arkasında Cihan Kamer çıktı. 'Lütfen bu siteyi daha da büyütün' dedi bize. Compaq'la iyi bir anlaşma yaparak bu parayı kullandık.

Göztepe'den Kadıköy'e yürüdüm

Ben çocuklarımı servisten indirip yürütmek zorunda kaldığım anlar oldu. Kirada oturuyordum. 5 lira yok cebimde. Göztepe'den Kadıköy'e yürüdüğüm zamanlar oldu.

Bu iş sayesinde reklamcılığı öğrendik. Reklam ajansları ile görüşerek reklam verilmesini sağladım. Daha sonra Cihan Kamer'i arayıp kendisine teşekür ettim. Reklamın kesilmesini istedim. Çünkü bizi tembelliğe itiyordu.

İnternethaber'in televizyon çalışması var

İnternethaber bugün 18 kişiyi çalıştırıyor. Yazarlara az da olsa para veriyor. Profesyonelce yazıyorlar. Sansür yok. Rahmetli Ertan beyin cenazesindeydik.

Perinçek yanıma geldi. 'Siz kimsiniz beni manşet yapıyorsunuz öte yandan Tayyib'i manşete taşıyorsunuz' dedi. Ben de dedim ki doğruların yanındayız..

Haber siteleri içinde ilk beş içindeyiz.. Ufuk Güldemir bu ülkede çığır açtı. İnternethaber'in televizyon çalışması var. Takıldık ama devam ediyor.

Habercilikte ilk beşteyiz

Tekil ziyaretçisi 600 bin.. İnternethaber günde 3 milyon sayfa gösterimi yapıyor. Ayda 90 milyon ediyor. Hürriyet Milliyet ve Sabah'tan sonra biz geliyoruz.

Okurlara özel önem verdik. Yorumu biz getirdik Hürriyet'te bu önceden yoktu. Son dakika ekleyi biz yaptık. 5 bin siteye son dakika haberi bizden geliyor.

İnternet gazeteciliğini en iyi bilenlerden biriyim. Başarım ortada.. Sermaye desteği alırsam mevcut medyaya kafa tutarım.

İnternet reklamının yerleşmesi lazım. Adil paylaşım şart. Ankara'da bir büromuz olsa 25 kişi olsa daha farklı bir noktaya geliriz.

İnternet gazetecilerinin yasası çıksın

İnternet Medyası Derneği olarak yasa hazırladık. Biz gazeteciyiz. Sorumlu gazeteci olmak istiyoruz. Künyesi olmayan site bize üye olamaz dedik.

Bir tek yasamız eksik. Bu dönemde yasanın çıkması hakikaten elzem. İnternet kirletiliyor. İnternet gazetecilerinin yasası olması gerekiyor.

Kimse Türkiye'yi germesin

Özgürlükleri getiren bir Anayasa taslağı hazırlanmış kızılca kıyamet kopartıyoruz. Herşey türbana bağlanıyor. Mahalle baskısı adı altnda tiyatro oynanıyor. Bu ülke bizim. Yüreklere korku salmamamız lazım.

Türban serbest olsun. Özgürlükleri savunuyoruz. Merhum Özal 'Kürtçe kaset serbest kalsın, işportaya düşer' dedi. Özal vatan hainliğiyle suçlandı. Sonra kaset işportaya düştü.

Ben iddia ediyorum. Türban serbest kalırsa üniversitede başörtülü sayısı azalır. Ramazan dolayısıyla dükkanlar kapalı. AK Parti'den önce de böyleydi. İnsanların inançlarına saygıdır bu. Kimsenin Türkiye'yi germeye hakkı yok..

Tek sıkıntı muhalefetsizlik

İnsanların tek sıkıntısı var muhalefetsizlik.. Sayın Baykal'ın yapması gereken şu. İnsanların kafasındakini okumuyor. Hala 'Laiklik tehlikede. Cumhuriyet elden gidiyor' diyor. Bu anlayış AK Parti'nin oy oranını yüzde 55'e çıkardı.

Baykal yeni yeni uyandı. Baykal Türkiye'yi dolaşacak. Kiminle dolaşacak. Haluk Koç aday.. Al birini vur ötekine..

Baykal çok iyi niyetli ama ekip yok. CHP genel sekreteri 80'nin üzerinde.. Algan Hacaloğlu'nun yaşı 72 olduğunu yazdım. Beni aradı yaşının 69 olduğunu söyledi.