'İnternete girin Sayın Baykal!'

2005 yılı Bütçe görüşmeleri için toplandıklarını, ancak Baykal'ın konuyu, AB tartışmasına çektiğini söyleyen Erdoğan, "Bunu daha Brüksel'den dönerken tahmin etmiştim. Uçakta CHP'li milletvekillerine 'Baykal'a konu çıktı' dedim. Ancak şunu söylemek istiyorum. Baykal, anlaşmanın içeriği hakkında bilgilendirilmediklerini söyledi. Eğer Dışişleri Bakanlığı'nın sitesine girse öğrenecekti. Olmadı, AB'nin web sitesine girse yine öğrenecekti. Ama uğraşmamış" dedi. Erdoğan'ın bu sözleri, AK partili milletvekilleri tarafından alkışlanırken, CHP lideri Baykal'ın da gülümsemesi dikkat çekti. AB mücadelesinin yeni bir zemine ulaştığını belirten Erdoğan, “Türkiye net bir müzakere tarihi almıştır. Bu tarih 3 Ekim 2005’tir. Hedef tam üyeliktir. Müzakere tarihiyle tam üyelik hedefi onaylanmıştır. 25 ülkenin onayıyla karar alınmış, Güney Kıbrıs da onay vermiştir. Hükümetin stratejisiyle sonuç alınmıştır. Milli çıkarlar korunarak adım atılmıştır. Protokolun imzalanması Kıbrıs Rum Yönetimi’nin tanınması anlamına gelmemektedir. Hükümetimiz en iyi pozisyonu elde etmiştir. Kıbrıs’a yönelik siyasi tavrımız değişmedi. Tanımadığımız bir ülkeyi dayatmayla tanıyamayız” dedi. Baykal’ın derogasyonlar konusunda da yanlış bilgilendirildiğini iddia eden Erdoğan, “Derogasyanlar tek taraflı bir olay değildir. Taraflar bunu hak olarak kullanabilir” diye konuştu. Türkiye’nin hedefinin tam üyelik olduğunu, “ucu açık” ifadesininin de iyi kavranması gerektiğini belirten Başbakan, bu ifade ile müzakerelerin bitiş tarihi olmadığının vurgulandığını kaydetti. Serbest dolaşım maddesinin Türkiye’ye özgü olmadığını söyleyen Erdoğan, “Türkiye kendi ayakları üzerinde durma iradesine sahiptir. Güçlü bağlar ibaresi de en kötü ihtimal için konulmuştur. Bizim Türkiye için isteklerimizin sınırı yoktur. Türkiye sıradan bir ülke değildir” dedi. Her şeyin dört dörtlük olduğunu söylemediklerini ifade eden Erdoğan, “Bu kararla çocuklarımızın daha iyi bir Türkiye’de yaşamalarını sağlayacaktır. Muhalefetin halkın sevincinden rahatsızlık duymasını anlayamıyorum.Biz birinci sınıf olduğumuzu Brüksel’de kanıtladık. Türkiye’ye ikinci sınıf üyelik biçilmiyor” diye konuştu.