İnternet’te ikinci kuşak dönemi
Abone olİnternet kullanıcısı artık sitelere yazı yazıyor, foto ekliyor ve ünlü oluyor.
İnternet'in bilinen kuralları hızla değişiyor. İnternet’te
kullanıcının statik bir rol üstlendiği dönem geride kaldı.
Kullanıcı artık yüzbinlerin ziyaret ettiği sitelere yazı yazıyor,
fotoğraf ekliyor, video çekiyor. İsimsiz kahramanlar bir anda üne
kavuşuyor.
Tim O’Reilly’nin 2004 yılında düzenlediği “Web 2.0”, internette bir
dönüm noktasını meydana getirdi. O’Reilly, bu konferansla birlikte
uluslararası kamuoyunun gündemine giren “ikinci kuşak web”
kavramıyla sanal dünyadaki köklü değişikliği tesbit etmek
istediğini vurguluyor: “İkinci kuşak webin esası internetin
bir platform olarak kullanılmasına dayanıyor. Burada öncelikli
kural, uygulamaların, ihtiyaçlardan yola çıkarak kendilerini
yenilemesidir. Dolayısıyla, bir uygulamayı ne kadar çok kişi
kullanırsa o uygulamanın kendini iyileştirebilme imkanı da
artıyor.”
Tim O’Reilly, ikinci kuşak webin en önemli aktörünün kullanıcı
olduğuna işaret ediyor ve Google, Ebay, Amazon ve Wikipedia’daki
işleyişi örnek gösteriyor: Bildunterschrift: Großansicht des Bildes
mit der Bildunterschrift: Tim O'Reilly, bilgisayarı, "dünya çapında
bir elektronik beyne giriş aracı" olarak tanımlıyor.“Aslında
interneti meydana getiren ağ, diyelim ki bir milyar, bilgisayardan
meydana gelmiyor. Hayır, ikinci kuşak web’de aslında var olan tek
bir bilgisayardır. Herkes diğerleriyle bağlıdır. Bugün
bilgisayardan anladığımız da temelde, dünya çapında bir elektronik
beyne giriş aracıdır.” Kendisi de bir yazılımcı olan ve Perl
kodlama dilini geliştirenler arasında yer alan Tim O’Reilly,
günümüzde giderek daha iyi bilgisayar programları yazıldığına
işaret ediyor.
O’Reilly’e göre bu gelişme internet’e gönderilen veri miktarını da
sürekli artırıyor: “Günümüzde birçok fotoğraf makinasında
GPS adı verilen küresel yer belirleme hizmeti yer alıyor. Böyle bir
makinayla çektiğiniz fotoğrafa otomatik olarak bu bilgiler de dahil
ediliyor; fotoğrafı ikinci kuşak web anlayışıyla çalışan herhangi
bir fotoğraf sitesine yollamanız halinde fotoğrafladığınız bölgeyle
ilgili bu veriler de kendiliğinden yükleniyor. Böylece, belki
istemeden de olsa küresel beyinin bir ayrıntı daha öğrenmesini
sağlıyorsunuz.” Kişisel bilgi hassasiyeti İnternet ve
kullanıcıların kişisel bilgileri, Tim O’Reilly’nin de üzerinde
durduğu konulardan. O’Reilly kişisel bilgilere ilişkin hassasiyeti
anlayışla karşıladığını dile getiriyor: “İkinci kuşak
web’in gelişiminde özellikle kişisel alanla ilgili kaygıların ön
plana çıkacağını düşünüyorum. Ancak diğer taraftan, insanların
ortaya çıkan yararı gördükçe sözkonusu bilgileri paylaşmaya razı
olduğunu tesbit etmek gerekiyor. Diğer taraftan bir kredi kartı
kullandığınızda da benzer kural geçerli; burada da kişisel bilgiler
sunuluyor. Ancak kredi kartı sözkonusu olunca bu kadar tartışma
yaşanmıyor.” Tim O’Reilly’e göre teknolojik gelişme
internetten başka alanlara kayıyor. O’Reilly, sözkonusu eğilimin
ipuçlarının bir süredir gözlendiğini kaydediyor:
“Bilgisayarla uğraşmak denince akla hala ekran karşısında
oturup klavyeyi tuşlamak geliyor. Ancak bilgisayarlar giderek daha
arka plana kayacak. Bu sürecin ilk evresi şu anda yaşanıyor: Mobil
cihazlar ve telefonlar, sözünü ettiğim platformun işlevini
üstleniyor.”