İnternet tekelleşen medyaya karşı
Abone olBir yazarın itirafı; "İnternet olmasaydı, bazı bilgiler basında doğru haberciliği tekel çıkarlarının üzerinde tutan birkaç gazete ve televizyonun sınırları içinde kalacaktı\
İnternet'in bilgi çöplüğü olduğunu savunan bazı yazar çizerler'e
en güzel cevabı Star yazarı Uluç Gürkan verdi. İşte Gürkan'ın
gözüyle İnternet.. Dijital teknolojideki gelişmeler, bu arada
internet insanlık için büyük fırsatlar yaratıyor. Güney Asya’yı
vuran o korkunç deprem ve tsunamiyi düşünün.. Dünyanın neresinde
olursak olalım, günümüzün gelişmiş dijital teknolojisi sayesinde
felaketten anında haberdar olabildik. Bu bilgiyle de kurtarma
çalışmaları etkinleştirilebildi. Şimdi de internetten
yararlanılıyor. Felaket bölgelerine yapılacak yardımın dünya
ölçeğindeki koordinasyonu internet üzerinden sağlanıyor.. Sadece bu
mu? Internet, günümüz insanının doğru bilgilendirilmesini de
sağlıyor. Bir kısım basının eksik ve çarpıtılmış bilgilerle
kamuoyunu tekelci çıkarları doğrultusunda yönlendirmesini önlüyor.
Örneğin, bizim basın çoğunlukla AB ile ilişkilerde her şeyin
mükemmel olduğunu savunuyordu. Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’ye
dayatılan kimi koşulların kabul edilemez olduğu ve bu koşullarla
Türkiye’nin tam üyelik yerine özel statüye itildiği yolundaki
endişelerini bir notayla AB’ye iletmesiyle bunun böyle olmadığı
ortaya çıktı. Ancak, pek çoğumuz bunu internetten öğrenmek
durumunda kaldık. Internet olmasaydı, bu bilgi basında doğru
haberciliği tekel çıkarlarının üzerinde tutan birkaç gazete ve
televizyonun sınırları içinde kalacaktı. Internet, geniş kitlelerin
doğru bilgiye ulaşmasına imkan sağlarken, pek çok ülkede demokrasi
uygulamasına da olumlu katkı yapıyor. Demokrasinin katılımcı ve
çoğulcu özellikleri internet sayesinde her geçen gün biraz daha
gelişiyor. Günümüzde çok sayıda siyasal bilimci, internet
kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte, adım adım ‘doğrudan
demokrasiye’ yaklaşıldığına inanıyor. * * * Günümüz dünyasında,
ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ölçülürken, eskiden olduğu gibi
sadece kişi başına ne kadar gelir düştüğüne bakılmıyor. Hangi ülke
insanlarına internet çıkışı için ne kadar bant genişliği sağlıyor,
bu gösterge de dikkate alınıyor.. Çin ile birlikte dünyanın yeni
büyük güçleri arasında sayılan milyar nüfuslu Hindistan’da kişi
başına düşen bant genişliği 5 megabayt, Türkiye’de ise 250 kilobayt
olarak hesaplanıyor. Buna göre, Türkiye’nin sağladığı bant
genişliği Hindistan’ın yirmide biri düzeyinde kalıyor. Ötesinde,
Türkiye bu kısıtlı bant genişliği kapasitesini de doğru dürüst
işletemiyor. Türkiye’de internet aylardır son derece yavaş
çalışıyor. Sık sık arızalanıyor, hatta bütünüyle çöküyor. Bu da,
yetkililerin papağan ezberiyle sığındıkları ‘virüs saldırılarından’
değil, gerekli yatırımların yapılmamasından kaynaklanıyor.
Türkiye’nin internette yurt dışı çıkış kapasitesini mevcut 3
gigabit düzeyinin üzerine çıkartması gerekiyor. Bu kapasiteyle
Türkiye’de gerçekleştirilebilecek yurt içi internet aboneliğinin,
‘bire on’ denklemiyle 30 gigabit dolayında kalması gerekiyor. Oysa
Telekom, son bir yılda yurt içinde 125 gigabit düzeyinde ADSL
aboneliği yapmış bulunuyor. Böylece, Türkiye’nin toplam yurt içi
internet aboneliği, kablo ve telefon gibi diğer bağlantılarla
birlikte 150 gigabiti aşarken 3 gigabitlik yurt dışı çıkışı
kapasitesinin altı, belki de yedi kat üzerine çıkmış oluyor.
Türkiye, digital teknoloji ve internet için çağın gerektirdiği
yatırımları daha fazla geciktirememelidir. 2004 yılında doğru
dürüst işletemediği internet kapasitesini 2005 yılında ivedilikle
arttırmalı ve sağlıklı olarak işletebilmelidir. Aksi halde, çağdaş
uygarlık yolunda yürüyemez, yerinde sayar.