İnternet medyası yasasına kavuşuyor
Abone olİnternet haber sitelerini Basın Kanunu kapsamına alınmasıyla ilgili yasa tasarısı Adalet Komisyonu'nda görüşüldü.
İnternet haber sitelerinin Basın Kanunu kapsamına
alınmasıyla ilgili yasa tasarısı Adalet Komisyonu'nda görüşüldü.
Alt komisyona sevk edilen tasarıda gönüllülük esasının geçerli
olduğunu söyleyen Arınç, mütavazi ve iyi niyetle hazırlanan
tasarıda internet gazetecilerine yeni haklar getirildiğini
anlattı.
Bülent Arınç, internet haber sitelerinin Basın Kanunu
kapsamına alınmasını öngören kanun tasarısının Adalet
Komisyonu'ndaki görüşmelerinde yaptığı konuşmada, internetin ülkeye
girişinden itibaren internet gazeteciliğinin de gündeme geldiğini
ve hızla mesafe katettiğini söyledi.
Hemen hemen bütün yaygın ve yerel medya kuruluşlarının kendi
adıyla yayın yaptığı internet haber siteleri mevcut olduğu gibi,
bağımsız internet haber sitelerinin sayısının da hızla arttığına
dikkati çeken Arınç, internet gazeteciliğinin başta haberi verme
hızı olmak üzere pekçok yönden yazılı basının sınırlarını
zorladığını vurguladı. Arınç, "İnternet medyasının yaygınlaşmasıyla
birlikte internet ortamında basın özgürlüğü, kişisel hak ve
özgürlüklerin korunması, telif hakları, reklam payları ve internet
üzerinden haber yayını yapan kuruluşların basın kartı sahibi
olması, internet ortamında yayın yapan gazetelerin basılı
gazetelerin sahip olduğu haklardan yararlanamaması ve dolayısıyla
tabi olduğu sorumlulukların dışında kalması... Bütün bu
sorunlarla birlikte gündeme gelmiş ve internet medyasına ilişkin
bir yasal çerçevenin çizilmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır" diye
konuştu.
TASARI NASIL OLUŞTURULDU?
Türkiye Halkla İlişkiler Derneği, Radyo Televizyon Yayıncıları
Federasyonu, Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği,
Gazeteciler Cemiyeti ve Tüm İnternet Medyası Derneği tarafından
bildirilen görüşler değerlendirilerek, uzun bir çalışma süreci
sonunda bu kanun tasarısının hazırlandığını belirten Arınç,
tasarıyla internet haber sitelerinin 5187 sayılı Basın Kanunu
kapsamına girmelerinin önünün açıldığını ifade etti.
BASIN KARTI ALABİLECEKLER
BASIN KARTI ALABİLECEKLER
Buna bağlı olarak internet haber sitelerinde çalışanların
Basın İş Kanunu'nun sağladığı iş ve sosyal güvenceden
yararlanmalarına imkan sağlanacağını da kaydeden Arınç,
internet haber sitelerinin sahip ve çalışanlarına basın kartı
alabilme imkanı getirildiğini vurguladı.
Arınç, internet haber sitelerinin resmi ilan ve reklam
yayınlamaları için gereken değişikliklerin yapıldığını, internet
haber sitelerinin 5651 sayılı kanunda yer alan yükümlülükleriyle
sorumluluklarının da devam etmesinin öngörüldüğünü söyledi.
"HEDEF İNTERNET HABER SİTELERİ"
Arınç, özellikle medya kurumlarından sorumlu bir bakan olarak
görevlendirildiğinde bir kaç konuya dikkat ettiğini, bunlardan
birinin de Basın Kanunu olduğunu dile getirerek, şöyle devam
etti:
"Bir eksiğimiz özellikle internetteki gelişmeleri takiben, internet haber siteleriyle ilgili bir şeyler yapmamız gerektiğini düşündük. İnternet medyasıyla ilgilenen değerli arkadaşlarımız bizi bu konuda hem teşvik ettiler, hem yol gösterdiler. Bu geniş, bu sınırsız dünyada, artık gazetelerin yerini haber sitelerinin de almaya başladığını gördüğümüzde bir yasal çerçeve içerisinde bazı hak ve imkanların da internet haber sitelerine verilmesi gerektiğini kabul ettik."
Buradaki hedeflerinin internetteki paylaşım siteleri değil,
internetteki haber siteleri olduğuna işaret eden Arınç, şöyle
konuştu:
"Haber sitelerinin ne olduğunu da hem Basın Kanunu'nun
içerisine tarifiyle birlikte koymalıyız hem de ilgili mevzuat hepsi
önümüzde, mevcut olanlardan istifade ettik. Kendileri bildirimde
bulunmak suretiyle Basın Kanunu'nun sağladığı haklardan,
imkanlardan yararlanacaklardır. Bu gönüllülük esasına dayalıdır.
Yani bir internet haber sitesi, 'ben bu kanun kapsamında
değerlendirilmek isteniyorum' dediğinde, adeta bir yazılı
veya süreli basının çıkışındaki şartlar gibi çalıştıracaklarını,
kimliğini ve diğer istediğimiz belgeleri sunacaklar ve bunun
üzerine kendilerine gazeteci mesleğini yapan kişi olarak basın
kartı verilecek, tanımı yapılacak, ilan ve reklamlardan haklarıyla
istifade edeceklerdir. Çünkü bugün yazılı basında 300 bin, 500 bin
satan gazetelerin yanında, 1 milyon, 2 milyon, 3 milyon tıklanan ve
ilgiyle takip edilen haber sitelerinin de bulunduğunu biliyoruz.
Bunlar eleman çalıştırıyorlar, yazılar yazıyorlar, ilginç haberler
buluyorlar ve önemli bir alanda büyük bir boşluğu dolduruyorlar.
Dolayısıyla 'ben hayır bu kanun kapsamına girmeyeceğim' diyene, bir
yaptırımımız yok. Onlar genel hükümlere göre, bugüne kadar nasıl
geldilerse bundan sonra da öyle devam edecekler. Ama 'ben yeni
haber sitemi buna göre kurmak istiyorum' veya 'mevcut haber sitemi
kanunda tanımlanan usule uygun hale getirmek istiyorum' derlerse
onlar için bu kanunumuzda belli şartlar vardır. Zorlayıcı bir hüküm
yoktur."
Bu kanun üzerinde çalışırken önlerine büyük engeller çıktığını
belirten Arınç, "Doğrusu ben arkadaşlarımıza verdiğim sözleri
zamanında yerine getirmedim. Çünkü o tarihlerde işte yasama
döneminin başında, o bitti öbür yasama döneminin başında...Talik
etmek zorunda kaldık. Bunun da sebebi bilişim dünyasında, internet
dünyasında yaşanan olumsuz gelişmeler oldu" dedi.
Arınç, bugün de o tartışmaların devam ettiğini vurgulayarak,
şunları söyledi:
"Her ne kadar biz itiraz eden kişilere, 'bunlar internet haber
sitesidir, bunlarla ilgili bir sorun yok, bunların kanun tarafından
desteklenmesi gerekir. Yanlış anlamayın' dedikse de, birileri bunun
da içine cezai hükümler koymak için ısrarcı oldular. Üzerinde çok
fazla çalıştık. Ama bizim tavrımız şu oldu; biz pozitif bir
düzenleme yapmak istiyoruz. Bu taslağın içerisine bir cezai hüküm
koymayacağız. Aslında bununla ilgili bir kanun 5, 6 seneden beri
var. Bilişim suçlarıyla ilgili işlenen, takibat nasıl yapılacak,
hangi cezalar verilecek... O genel hükümlerin dışında ayrıca haber
sitelerinde kişiler adına şahsi hürriyeti bağlayıcı ceza koymak
gibi bir düşüncemiz yok. 'Eğer siz öyle düşünüyorsanız biz bundan
vazgeçiyoruz' deme noktasına geldik. Arada 3 yıllık bir gecikme
vardır. 2011 ortalarında başladığımız çalışmayı bugün uygun olursa
sonuçlandırmak istiyoruz ve Meclis tatile girmeden önce de
yasalaştırmaya çalışacağız."
"İYİ NİYETLİ BİR TASARI..."
Bu arada görüşmelerde, muhalefet milletvekilleri tasarının
bazı maddelerine ilişkin eleştirilerini anlatarak, tasarının ilgili
kurum ve kuruluşların dinlenmesi için alt komisyonuna sevk
edilmesini istedi.
Bunun üzerine Arınç, bu komisyon toplantılarının İçtüzük
gereğince yapıldığını anımsatarak, komisyonun gündemine hakim
olduğunu söyledi. Başbakan Yardımcısı Arınç, şöyle devam
etti:
"Gelen tasarıda bir maddeyi çıkarmak, bir maddeyi değiştirmek,
bir maddeyi reddetmek mümkündür. Arkadaşlarımız genelde olumlu bir
tasarı olduğunu ancak bazı maddelerine dikkat edilmesi gerektiğini
söylüyorlar. Ama herkes bilmeli ki içine dinamit falan saklamış
değiliz. Yani iddialar ve ithamlar zaman zaman bu komisyonlarda
yapılır. Ben RTÜK Kanunu'ndan hatırlıyorum. Her maddesine saatlerce
muhalefet eden arkadaşlarımız hiç konuyla ilgili olmayan şeyler
söylüyor ve sonunda 'anayasaya aykırıdır' diyorlardı. Nihayetinde
Anayasa Mahkemesi'ne gidildi. Öyle olmadığı anlaşıldı. Bunlar
görüşlerdir, bunları dinleyeceğiz büyük bir sabır içerisinde. Ben
bu mütevazı ama çok iyi niyetli hazırlanmış olan tasarımızın bugün
bu heyetimizle müzakere edilebileceğini, farklı düşünceleri dikkate
alacağımızı, önergeleri değerlendireceğimizi arz etmek
istiyorum."
TBMM Adalet Komisyonu'nda görüşülen, internet haber
sitelerinin Basın Kanunu kapsamına alınmasını öngören tasarının
tümü üzerinde söz alan AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel,
basın özgürlüğünü sonuna kadar savunduklarını ancak iftiraya varan
haberlere de bir düzenleme getirilmesi gerektiğini söyledi.
Özgürlüğün, insan onuru zedeleyecek noktaya gelmemesi gerektiğine
işaret eden Özel, "Bir kişiye bir çamur atıyorsunuz, onu
temizleyene kadar bir insanın ömrü bitiyor" dedi.
ALT KOMİSYONA GÖNDERİLDİ
Komisyonda, tasarının alt komisyona sevk edilmesi
kararlaştırıldı. Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya, daha sonra sektör
temsilcilerine söz verdi.
İnternet Medyası Derneği Başkanı Hadi Özışık, internet haber
sitelerindeki editörlerin gazetecilik yapabilmeleri için sarı basın
kartına ihtiyaç duyduklarını, ancak yasal bir düzenleme olmadığı
için 212 Sayılı Yasa kapsamında kadro oluşturamadıklarını
söyledi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük,
tasarıdaki bazı yaptırımları eleştirerek, "Bir gazeteyi, resmi
ilanlarını keserek cezalandıramıyorsak, internet haber sitelerini
de bu şekilde cezalandıramayız" dedi.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, tasarıdaki
yaptırımlara değindi. Basın kartlarının, Basın Yayın ve Enformasyon
Genel Müdürlüğü bünyesindeki Basın Kartı Komisyonu tarafından
verildiğini, resmi ilanların ise Basın İlan Kurumu'nca
düzenlendiğini anımsatan Bilgin, "Bu durumda basın kartı iptali söz
konusu olacaksa buna Basın Kartı Komisyonu karar vermeli. Ya da
resmi ilan kesilmesi söz konusu olacaksa buna Basın İlan Kurumu
karar vermeli. Bu yetkilerin TİB'e verilmesinin öngörülmesi yanlış"
diye konuştu.