İnternet medyası haklarını Kürtçe aradı

GAZETECİLER.COM/ TRT Şeş ekranları İnternet haberciliğini tartıştı. Ali  Karadeniz'in Şem u Yekşem'e konuk olan İnternethaber Yönetim Kurulu Başkanı ve İnternet Medyası Derneği Başkanı Hadi Özışık ve Kentsel Haber Yayın Kurulu Başkanı Mikat Aydın, Türkiye'deki İnternet haberciliğinin sorunları tartıştı. Adem Balta'nın hazırladığı Şem u Yekşem'in yapım ve yönetmenliğini Çetin Tüzün üstlenirken moderatörlüğünü ise Ali Karadeniz yapıyor.

İnternet haberciliğinin sorunları ve geleceği bu kez Kürtçe konuşuldu. TRT 6'da canlı yayında konuyu masaya yatıran Özışık ve Aydın önemli değerlendirmelerde bulunurken İnternet medyası yasasının çıkması için yetkili kurumlara bu kez Kürtçe çağrıda bulundular.

Sevgili Hadi, siz iİnternet haberciliğinde önde gelen kurumsal yapılardan birisiniz.  Bu işe nasıl girdiniz, nasıl bir süreç yaşadınız?

Hadi Özışık: 28 Şubat sonrası işsiz kaldım, kimse iş vermiyordu o günlerde. Ben internetten de fazla anlamazdım, bazı arkadaşlar yardımcı oldu. İnternet'i daha yakından tanıdım o dönem. Hangi kapıyı çalsam 'hayır' diyorlardı iş konusunda. Ben de İnternet'te site kurmak için domain yani isim hakı arayışına girdim. O zaman İnternethaber ismini aldık. 2000 yılında kardeşim Süleyman'la birllikte bu işe girdik. O zaman 300 Dolar para vardı sadece cebimde. Küçük bir büro tuttuk, içinde sadece bir tane telefon, masa ve sandalye vardı.

Tahmin etmişmiydiniz bu noktaya geleceğinizi.

Hadi Özışık: İlk başlarda bu kadarını düşünmemiştik. Açıkçası dürüst çalışırsak tutunabileceğimizi düşünmüştüm. Ama çok çalıştım, gerçekten çok çalıştık, gece gündüz... Gün geldi sitenin kapısına kilit vurduk. Parasızlıktan dolayı, ABD'den bir okurumuz mektup yazdı ve 'kapatmayın' dedi, bazı dostları aracılığıyla reklam almamıza yardımcı oldu. O destek sayesinde kiramızı, faturamızını ödeme şansımız oldu ve devam edebildik...



İhtiyaç medeniyeti doğururmuş zaten...

Hadi Özışık: Bu yasa neden çıkmıyor? Milletvekilleri de bilmiyor. Ben yıllardır haykırıyorum. Bizde 40 kişi çalışıyor. Ankara'daki arkadaşlarımız Başbakan'ı takip edemiyor örneğin, çünkü basın kartları yok. Milletvekilleriyle konuştuğumuzda kimisi mail adresini bile bilmiyor. Bakanlarla, Cumhurbaşkanı'yla ilgili bakan olan Bülent Arınç'la konuşuyoruz, söz veriyorlar ama çıkmıyor yasa.

Avrupa'da durum ne, yasaları var mı?

Hadi Özışık: Onlar aşmış başını gitmiş durumda. New York Times'ın 56 milyon Dolar reklam geliri var İnternet'ten. Ama bizdeki bütün İnternet sitelerinin toplam geliri 200 milyon dolar. Bunun içinde facebook, msn, Google vs.. bütün İnternet siteleri var. Devlette temsilimiz yok , reklam gelirinin durumu da bu. Peki nasıl ilerleyeceğiz? Bu reklam geliri de bir sorun, 81 ilin hepsinde muhabir çalıştırmak istiyorum ama bu işin bir maliyeti var sonuçta. Ben Ankara'da büro açmışım ama parlemantoya temsilci gönderemiyorum. Sağolsunlar Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bülent Arınç hepsiyle görüştüm ve söz verdiler, 'halledeceğiz' diye. Ama hala hallolmuş değil. TV'lere, gazetelere çıkıyorsunuz, 'buyrun gelin İnternet'te de konuşun' diyorum ama 'vaktimiz yok' diyorlar.

Kaç kişi takip ediyor sizi internette, tirajınız ne?

Günlük 1 milyon 200 bin kişi tarafından takip ediliyoruz. 6 milyon sayfamız okunuyor günde. Buna gereken değeri vermek gerekiyor. Büyük gazeteler de aslında İnternet'in önemini anlamıyorlar. Zurnanın son deliği olarak bakıyorlar. Ama ilerde anlayacaklar, çünkü gelecekte İnternet mecrasına mahkum olacaklar.