İnternet hızı % kaç azaldı ?
Abone olTüm İnternet Derneği, Cezayir depreminin Türkiye’nin fiberoptik internet çıkışlarının ne kadar olduğu ve şimdiki hızıyla ilgili bilgi verdi.
Tüm İnternet Derneği, Cezayir depreminin Türkiye’nin fiberoptik
internet çıkışlarını yüzde 95.4 azalttığını açıkladı. Tüm İnternet
Derneği (TİD), 22 Mayıs 2003 günü Cezayir yakınlarında meydana
gelen deprem felaketi nedeniyle Akdeniz’den geçen ve uluslararası
haberleşme trafiğini taşıyan fiberoptik kablolarından bir bölümünün
hasar gördüğünü ve bu nedenle Türkiye’nin yurtdışı internet
trafiğinin önemli ölçüde aksadığını belirtti ve durum
değerlendirmesi yaptı. Hasarın boyutunu özetleyen Tüm İnternet
Derneği Genel Sekreteri İzzet Mumcu, “Türkiye’nin toplam yurtdışı
internet port kapasitesi olan 1.132/1.011 Gbps’lık kapasite, 200/79
Mbps’ye düşmüştür. Yani toplamda % 83’lük bir kapasite kaybı
vardır. Türk Telekom, olay anından sonra yaklaşık on günlük bir
süreç içinde uydu üzerinden bir adet 34, bir adet de 155 Mbps
kapasiteyi kullanıma vermiştir. Böylece Türkiye’nin toplam yurtdışı
çıkış kapasitesi şu anda 389 Mbps düzeyine, yani olması gerekenin %
34’ü düzeyine gelmiştir. Bu toplam kapasitenin 344 Mbps’lik kısmı
ise uydu üzerindedir. Konuya fiberoptik altyapı açısından bakarsak,
kapasite 977 Mbps’dan 45 Mbps’a, yani toplamın yüzde 4.6’sına
düşmüştür. Fiberoptik, uyduya göre çok daha hızlı ve ucuz bir
teknolojidir. Yedekli çalıştırıldığında da son derece güvenli
olmaktadır. Ancak gerekli yatırımlar zamanında yapılmadığı için bu
felaket sonucunda yaklaşık 20 gündür toplam yurtdışı fiberoptik
erişimlerimizde yüzde 95.4’lük bir kayıp bulunduğu görülmektedir.”
dedi. Olayın etkilediği diğer ülkelere baktığımızda, bu felaketi,
ülkelerin etkilenme oranı ve sorunun giderilme süresi açısından
incelememiz gerektiği ortaya çıkmaktadır. Nitekim, iletişim
yatırımlarının önemine inanan gelişmiş ya da gelişmekte olan birçok
ülke, alternatif fiberoptik hatlar oluşturarak riski azaltmış ve
olaydan hemen hemen hiç etkilenmemiştir. Diğer yandan, sözkonusu
olaydan Türkiye gibi etkilenen bazı ülkeler de sorunu ilk 48 saat
içinde büyük oranda çözmüş ve internet trafiklerini normale
çevirmişlerdir. Sözlerine Türk Telekom A.Ş’nin gerek yatırım,
gerekse işletme konusunda yetersiz kaldığını belirterek devam eden
Mumcu, “Türk Telekom’un bir yayın kuruluşuna yaptığı açıklama adeta
başarısızlığını onaylamıştır. Açıklamada ‘Arızalı olan kablolarda
internet devresi olan tüm ülkeler bu durumdan etkilenmiştir. Ancak
etkilenme oranı, internet devresinin ne kadarının arızalı olan
kablolardan gittiğine bağlıdır’ denilmektedir. Yani Telekom’un
yaptığı ve zaten yetersiz olan yatırımlar, bütün yumurtaları aynı
sepetin içine koymaya benzemektedir. Unutulmaması gereken konu
şudur ki; Türk Telekom Türkiye’de halen tekeldir ve ülkenin
iletişim politikasını belirleyen tek unsurdur. Biliyoruz ki;
gelişmiş ülkelerin toplam fiberoptik kapasiteleri bugün,
kullandıkları kapasitenin yaklaşık on katı düzeyindedir. Yani yüzde
900 yedeklilikle çalışmaktadırlar. Türkiye’nin düştüğü duruma
bakarsanız arıza sonucu elde kalan FİBEROPTİK kapasite düzeyi
toplamın yüzde 4.6’sı oranındadır. Türk Telekom, işine gelen bazı
konularda tekel olma hakkını ve hakim durumunu sonuna kadar ve
Rekabet Kurumu kararlarıyla tespit edildiği üzere birçok konuda da
kötüye kullanırken, işine gelen durumlarda da bir A.Ş. olduğunu ve
A.Ş. gibi davranması gerektiğini öne sürmektedir” dedi. Yurtdışı
Yatırımlarında Önemli Aksaklıklar Oluştu Fiberoptik yatırımlarının
gecikmesine gerekçe olarak Türk Telekom A.Ş. tarafından gösterilen
sebep Kamu İhale Kanunu’dur(KİK). Ancak KİK, kamu yöneticileri için
işlerin yürümemesinin bir mazereti olamaz. Acil durumlarda KİK
içinde çözümlerin olduğu yetkili ağızlardan dile getirilmiştir.
Yeni çıkan ve birçok kamu yöneticisinin iyi bilemediği bu kanun
olumsuzlukların sebebi olarak gösterilemez. Üstelik, daha önce
defalarca Türk Telekom’a Geçiş Hakkı karşılığında ücretsiz bant
genişliği teklif eden ve bedava Fiberoptik kurmak için izin isteyen
yabancı firmaların bu teklifleri reddedilmiştir. Konunun ekonomik
yönüne baktığımızda ise, telafi edilmesi çok zor olan zararların
otaya çıktığı görülmektedir. Örneğin, yurtdışındaki e-posta
hesabına ulaşamayan bireysel kullanıcılar, önemli yabancı yayınlara
ulaşamayan öğretim görevlileri ya da öğrencilerin yanında asıl
büyük kayıp, yurtdışı ile bağlantılı çalışan firmalarda meydana
gelmiştir. Bu firmaların yurtdışı iletişimlerinin yavaşlaması ya da
kesintiye uğraması, büyük zaman ve para kayıplarına neden olmuş, iş
fırsatları kaçırılmıştır. İnternet Servis Sağlayıcıları’nın
Zararlarını Kim Karşılayacak? Müşterilerine koşulsuz müşteri
memnuniyeti anlayışı ile hizmet vermeyi hedefleyen ve servis
kalitelerini düşürmek istemeyen İnternet Servis Sağlayıcılar, bu
durum karşısında acilen alternatif uydu internet çıkışları satın
almışlardır, bu da büyük bir zarara sebebiyet vermiştir. Bu yüzden
Tüm İnternet Derneği’ne üye olan İnternet Servis Sağlayıcılar,
ücretini ödedikleri, ancak karşılığında alamadıkları hizmetlerin
bedelini Türk Telekom A.Ş’den yasal prosedür ile geri isteme yoluna
gideceklerdir.