İnternet gelenekseli zorluyor
Abone olİnternet medyası gelenekseli zorluyor. Ancak insanlar güvenilir haber istiyor. Uluslararası Gazeteciler Fedareasyonu Başkanı Aidan White bu durumu yorumluyor.
'Gazeteciliğin geleceği ne? Bugünlerde gazeteciler tarafından
bana en çok yöneltilen soru bu. Bazıları için bu sorunun altında
yatan gerginliğin, tabii bazıları için de umudun, ardında
geleneksel gazeteciliğin kaybolmasına şahit olmanın verdiği
rahatsızlık yatıyor.' Uluslararası Gazeteciler Fedareasyonu Başkanı
Aidan White'ın yorumu...
Yazı: Aidan Vhite
Kaynak:
Güven Bana, Ben Gazeteciyim...
İnsanlar hâlâ güvenebilecekleri haber kaynakları arıyorlar, işte bu
noktada gazeteciliğin saf ve basit mekanizması gündeme geliyor.
Geleneksel basın işverenleri yönlerini kaybetmiş olabilir ancak iyi
gazetecilik, yaşıyor ve kendinden emin.
Gazeteciliğin geleceği ne? Bugünlerde gazeteciler tarafından bana
en çok yöneltilen soru bu. Bazıları için bu sorunun altında yatan
gerginliğin, tabii bazıları için de umudun, ardında geleneksel
gazeteciliğin kaybolmasına şahit olmanın verdiği rahatsızlık
yatıyor.
Piyasadaki günlük gazetelerin satışında göze dokunur bir düşüşün
gözlendiği bir gerçek. Televizyon izleyicilerinin haberi izleme
katsayısının giderek düştüğü de...
İnternet ve telefon geleneksel medyaya kafa tutuyor. Küresel
medyanın kurnaz tilkisi, İngiltere'de haber şirketine ve
Amerika'dan Avustralya'ya uzanan ulusal gazeteler zincirine sahip
olan Rupert Murdoch bile bu sektörü "dikkat çekecek, açıklanamayan
ve kendini beğenmiş" olarak tanımlıyor (15 Nisan). Murdoch,
"1990'larda gelen teknolojik heyecana pek çok editör ve medya
patronu yanıt vermedi ve arkalarına sessizce yaslanıp dijital
devrim rüzgârının geçip gitmesini beklediler" diyor.
Bu günlerde editörler haber yelpazelerinden tüketicilerini
doyuramaz oldu. Okuyucular medya üzerinde çok daha fazla kontrol
sahibi olmak istiyor. Ancak geleneksel medya değişim rüzgârında
oradan buraya savrulurken, gazetecilik dünyası gelişiyor.
Gazetecilik için artık daha önce hiç olmadığı kadar imkân ve çıkış
yolları var. Yeni bilgi servisleri tüketicilere haber ve bilgiye
ulaşabilmek için yeni yeni seçenekler gösterdikçe pazarlama sektörü
genişliyor.
Değişen dünyanın en güzel kanıtı İnternet sitelerinin ve İnternet
üzerinden ulaşılabilecek haberlerin yaygınlaşmasıdır. Giderek daha
fazla insan, siyasiler ve hayatın her alanından insanlar İnternet
üzerinden kendi haberlerini ve hikayelerini anlatıp yazıyorlar.
Ancak akıllara hemen şu soru takılıyor: Bu haberleri oluşturanlar
gazeteci mi? Şahit olduğumuz süreç, geleneksel gazeteciliğin
kendini tükettiği anlamına mı geliyor? Hiç ikna olmadım. Kendi
haberini kendi yazan insanlara söylemek istedikleri şeyi,
istedikleri an söyleme şansı tanıyor. Hiçbir kural ve hiçbir ahlaki
değer geçerli değil. Fakat bu tavır hiçbir zaman gazetecilik olarak
adlandırılamaz. Gazetecilik en azından teorik olarak ahlaklı,
gerçekçi ve güvenilir olmalıdır.
Benim görüşüm, bilgisayarların, dijital imla kılavuzlarının yardımı
olmaksızın mesleğini bizzat gazetelerde öğrenmiş fi tarihinden
kalma bir gazeteci olarak, gazeteciliğin geleceğinin harika olduğu
yönünde.
İnsanlar güvenebilecekleri haberlere ulaşmak istiyorlar. Bu
haberleri ileti halinde yazılı ve sözlü basından elde etmelerine
karşın güvenilir, açık ve haber ahlakı gözetilerek yapılmış
haberlerden bir parça olsun koparabilmek istiyor. Eğer haber
güvenilmezse o zaman işe yaramazdır.
İşte bu nedenle İnternet'te dahi gazeteciliğin geleneksel yapısını
yansıtan Reuters gibi haber ajansları, BBC gibi uydu kanalları ve
gazetelerin İnternet versiyonları en popüler haber sitelerini
oluşturuyor.
Eski moda televizyon ve gazete sahipleri endişelenmekte haklı.
Tüketicinin seçimindeki değişimleri gözlemlemedeki
başarısızlıkları, gerilemelerini beraberinde getirdi.
Ancak alternatiflere bakacak olursak insanlar hâlâ
güvenebilecekleri haber kaynakları arıyorlar, işte bu noktada
gazeteciliğin saf ve basit mekanizması gündeme geliyor. Geleneksel
basın işverenleri yönlerini kaybetmiş olabilir ancak iyi
gazetecilik, bize başka yollardan kendini gösterse de, yaşıyor ve
kendinden emin.
Ve tabii Rupert Murdoch gibi medya patronları treni kaçırdıklarının
farkında. Bu insanlar sizin güvenebileceğiniz insanlar. İnanın
bana. Gazeteciliğin geleceği ne? Bugünlerde gazeteciler tarafından
bana en çok yöneltilen soru bu. Bazıları için bu sorunun altında
yatan gerginliğin, tabii bazıları için de umudun, ardında
geleneksel gazeteciliğin kaybolmasına şahit olmanın verdiği
rahatsızlık yatıyor.
Piyasadaki günlük gazetelerin satışında göze dokunur bir düşüşün
gözlendiği bir gerçek. Televizyon izleyicilerinin haberi izleme
katsayısının giderek düştüğü de...
İnternet ve telefon geleneksel medyaya kafa tutuyor. Küresel
medyanın kurnaz tilkisi, İngiltere'de haber şirketine ve
Amerika'dan Avustralya'ya uzanan ulusal gazeteler zincirine sahip
olan Rupert Murdoch bile bu sektörü "dikkat çekecek, açıklanamayan
ve kendini beğenmiş" olarak tanımlıyor (15 Nisan). Murdoch,
"1990'larda gelen teknolojik heyecana pek çok editör ve medya
patronu yanıt vermedi ve arkalarına sessizce yaslanıp dijital
devrim rüzgârının geçip gitmesini beklediler" diyor.
Bu günlerde editörler haber yelpazelerinden tüketicilerini
doyuramaz oldu. Okuyucular medya üzerinde çok daha fazla kontrol
sahibi olmak istiyor. Ancak geleneksel medya değişim rüzgârında
oradan buraya savrulurken, gazetecilik dünyası gelişiyor.
Gazetecilik için artık daha önce hiç olmadığı kadar imkân ve çıkış
yolları var. Yeni bilgi servisleri tüketicilere haber ve bilgiye
ulaşabilmek için yeni yeni seçenekler gösterdikçe pazarlama sektörü
genişliyor.
Değişen dünyanın en güzel kanıtı İnternet sitelerinin ve İnternet
üzerinden ulaşılabilecek haberlerin yaygınlaşmasıdır. Giderek daha
fazla insan, siyasiler ve hayatın her alanından insanlar İnternet
üzerinden kendi haberlerini ve hikayelerini anlatıp yazıyorlar.
Ancak akıllara hemen şu soru takılıyor: Bu haberleri oluşturanlar
gazeteci mi? Şahit olduğumuz süreç, geleneksel gazeteciliğin
kendini tükettiği anlamına mı geliyor? Hiç ikna olmadım. Kendi
haberini kendi yazan insanlara söylemek istedikleri şeyi,
istedikleri an söyleme şansı tanıyor. Hiçbir kural ve hiçbir ahlaki
değer geçerli değil. Fakat bu tavır hiçbir zaman gazetecilik olarak
adlandırılamaz. Gazetecilik en azından teorik olarak ahlaklı,
gerçekçi ve güvenilir olmalıdır.
Benim görüşüm, bilgisayarların, dijital imla kılavuzlarının yardımı
olmaksızın mesleğini bizzat gazetelerde öğrenmiş fi tarihinden
kalma bir gazeteci olarak, gazeteciliğin geleceğinin harika olduğu
yönünde.
İnsanlar güvenebilecekleri haberlere ulaşmak istiyorlar. Bu
haberleri ileti halinde yazılı ve sözlü basından elde etmelerine
karşın güvenilir, açık ve haber ahlakı gözetilerek yapılmış
haberlerden bir parça olsun koparabilmek istiyor. Eğer haber
güvenilmezse o zaman işe yaramazdır.
İşte bu nedenle İnternet'te dahi gazeteciliğin geleneksel yapısını
yansıtan Reuters gibi haber ajansları, BBC gibi uydu kanalları ve
gazetelerin İnternet versiyonları en popüler haber sitelerini
oluşturuyor.
Eski moda televizyon ve gazete sahipleri endişelenmekte haklı.
Tüketicinin seçimindeki değişimleri gözlemlemedeki
başarısızlıkları, gerilemelerini beraberinde getirdi.
Ancak alternatiflere bakacak olursak insanlar hâlâ
güvenebilecekleri haber kaynakları arıyorlar, işte bu noktada
gazeteciliğin saf ve basit mekanizması gündeme geliyor. Geleneksel
basın işverenleri yönlerini kaybetmiş olabilir ancak iyi
gazetecilik, bize başka yollardan kendini gösterse de, yaşıyor ve
kendinden emin.
Ve tabii Rupert Murdoch gibi medya patronları treni kaçırdıklarının
farkında. Bu insanlar sizin güvenebileceğiniz insanlar. İnanın
bana. BİA
medyatava.net