Ekranlar iyice çamur olmaya başladı. Devlet Bahçeli'nin
de dediği gibi, her gece aynı isimler ekranlarda öfke saçıyor.
Fikir üretmek yerine çamur olmayı tercih
ediyorlar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın
"Bir gece ansızın gelebiliriz" sözü bunlara o
kadar batmış ki, İsrail'in katliamlarına ateş
püsküreceklerine, "İsrail bir gece ansızın nasıl
geldi" diyebilecek kadan alçalıyorlar. Bir başkası,
"İsrail'e kafa tutan Arap liderlerin icabına
bakıldı" diye Haniyye'ye yapılan alçak saldırıyı
meşrulaştırmaya çalışıyor.
Haniyye'ye suikast yapılmış, dünya ayakta...
Türkiye bir günlük yas ilan ediyor diye, bunlar Haniyye'nin
katledilmesine üzüleceklerine bir günlük yas ilanına tepki gösterip
kahroluyorlar.
Kalbinde toz zerresi kadar iman olan herkes Haniyye'ye
yapılan suikaste sosyal medyada tepki gösteriyor.
İnstagram, Facbook gibi bataklıklarda
Haniyye'ye taziyelerini yazan ahalinin yorumları
siliniyor. Türkiye bu alçaklığa karşı
erişim engeli getiriyor, her akşam bir ekranda boy gösteren
şeref yoksunları yapılan alçaklığa kızacaklarına
İletişim Başkanı Fahrettin Altun'a
saldırıyor.
"Fahrettin Altun fişi çekti" diyorlar...
Dert ne peki?
İnstagram mı?
Daha düne kadar iktidar medyasında köşe kapanlar,
Erdoğan'ın uçağında takla atanlar, Fahrettin
Altun'u gördüklerinde neredeyse secde edenler, bugün İnstagram
bahanesiyle öfke kusuyorlar.
Fahrettin Altun "köle" olmayı
reddedince, her denilene "he" demeyince bunların
"ortak düşmanı" oldu. İsrail'e,
düşmanlık yapacaklarına Fahrettin Altun'a düşmanlık
yapıyorlar.
Ağababaları böyle istiyor çünkü!
EMRAH DOĞRU'NUN EKOL
TV'Sİ
Ekran demişken... Yeni bir haber kanalı kuruldu üç ay önce.
EKOL TV kısa zamanda kocamış rakiplerine kafa
tutmaya başladı. Hal böyle olunca; geçmişi pırıl pırıl olan genç
bir kardeşimiz Emrah Doğru'ya pis oklarını yöneltmeye
başladılar.
Muhabirlikten, TV Yönetim Kurulu Başkanlığı'na yükselen
Emrah Doğru'nun elde ettiği başarıyı alkışlamak yerine onu
çimdiklemeye başladılar.
Niye?
Her gece aynı isimleri ekrana çıkarmak yerine, fikri ve vicdanı hür
isimlerle yol alıyor diye... "Boş yapanlar"la
değil, fikir üretenlerle ekranı zenginleştirdiği için Emrah
Doğru da Fahrettin Altun gibi hedefte...
Ertuğrul Özkök yıllar önce
İnternethaber'e geldiğinde...
"Hadi sen ne yaptın?" demişti bana... Ne
yaptığımı sorunca, "Oğlum bu başarı karşısında dostların
çok sevinecek. Ama dost gibi görünüp, seni çimdikleyenler
çoğalacak" demişti...
Aynen öyle oldu!
Zaman geçtikçe... İnternethaber büyüdükçe... Dost
görünümlü düşmanlarım arttı. 24 yıl önce kendi halinde bir gazeteci
olan Hadi Özışık'ın düşmanları kat kat arttı. Olmadık
iftiralara maruz kaldım. FETÖ'cü ile oldum! Beni
ve ailemi yok etmek için her şeyi yaptılar. ÖZIŞIK soyadı,
İnternethaber gibi devasa bir yayın grupu oluştuğu için bunlara hep
battı.
Emrah Doğru'ya yapılan da budur!
ÖZGÜR ÖZEL'İN EMEKLİ SİYASETİ
Kemal Kılıçdaroğlu yıllar yılı niye kaybetti, niye
istediği sonuçları alamadı, niye Tayyip Erdoğan'a yenilgi
tattıramadı?
Özgür Özel'in yaptığı siyaseti dikkatle izlediğimizde, bu
soruların cevabını bulmak zor değil. Kılıçdaroğlu,
"Tayyip Erdoğan" diyordu, Özgür Özel,
"Emekli" diyor... Kılıçdaroğlu
"Kontrollü darbe, tiyatro" diyordu, Özgür
Özel "Bal gibi darbe" diyor FETÖ'nün
o hain kalkışması için...
Özgür Özel aslında Demirelvari siyaset
yapıyor ve ilk seçimde sonuç almasının nedeni de bu!
Ve fakat...
Özgür Özel'in belediyelerin SGK
borçlarıyla ilgili yaptığı çıkış, doğru bir çıkış değil...
"Sen emeklinin maaşını 17 bin lira yap, bizim bütün belediyelerimiz
SGK borçlarını ödesin" demesi, siyasi şantajdan başka bir şey
değil...
Sorarlar adama...
Hani belediyelerin parası yoktu?
Sen bir çırpıda bu parayı ödeyebilecek güçteysen, bugüne kadar niye
ödemedin? Ödeyebilecek gücün varsa eğer, emekliyi paravan
olarak kullanmak de neyin nesi!
Emekliyi bu kadar düşünüyorsan eğer... Önce borcunu
öde, sonra da emeklinin hakkını ara... Siyasi şantaj
niye?