Seyitgazi bölgesinde yapılan Küllüoba Höyüğü kazısı, 1996 yılında Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü izniyle Prof. Dr. Turan Efe tarafından başlatılmıştı. Kazı alanında binlerce yıllık çok sayıda tarihi bulgu ortaya çıktı. Kazı ekibi tarafından gerçekleşen titiz çalışmalar neticesinde Anadolu'nun popülasyon tarihi gün yüzüne çıkıyor. Bu kapsamda araştırmalara devam eden Batman Üniversitesi’nde görevli Arkeoozolog Dr. Can Yummi Gündem, yaklaşık 4 bin 500 sene önce kazının yapıldığı bölgede yaşayan insanların köpek eti tükettiğini söyledi. Gündem, "Günümüzden 4 bin - 4 bin 500 sene evvel bu yerleşim yerinde köpekler tüketilmiş. Köpeklerin tüketildiğini nereden biliyoruz? Kemiklerin üzerindeki kesik izlerine bakıyoruz. Çünkü eti sıyırırken kemiklerin üzerinde izler bırakıyorlar. Buradan yola çıkarak köpek eti tüketildiğini söyleyebiliyoruz" diye konuştu. Köpek etlerinden 2 farklı pişirme yöntemiyle beslenildiğini aktaran Gündem, "Bu arada kemiklerin üzerinde yanık izleri de var. Kemiklerin üzerindeki izlerden yola çıkarak bir kısmı ateş üzerinde mangal tarzı diyelim bazıları da çanak, çömlek içerisinde kaynatılarak tüketilmiş." dedi.Gündem, "Yani çömlekte ve mangalda yapmışlar, iki türlü de tüketmişler. Bizim buradaki ilk vazifemiz, insanların hangi hayvanları tükettiği, ne kadar tükettiği ve mesela koyunları ikinci ürünler için beslemişler mi bunlar diyebiliriz. Süt ve peynir tüketimine gelince hayvanların kesim yaşına bakıyoruz ve oradan yorum yapabiliyoruz. Ama evcil hayvanların çoğu etleri için beslenmiş, birincil ürünler için beslenmiş" şeklinde konuştu. Kazı evinde yüksek lisans konusu olan adak çukurlarını inceleyen Batman Üniversitesi Arkeometri Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi Ebedin Emülük de konuyla ilgili şunları söyledi; "Kemikler öncelikle arkeozoologlar tarafından kazıda çıkarılıp daha sonra kazı evine getirilir. Ardından temizlenip raflara konulur. Biz de daha sonra arkeologlar olarak bu popülasyonu öğrenmek için kemikleri inceleriz. O dönemlerdeki ekonomiyi ortaya çıkarmaya çalışıyoruz.İkincil üründen bahsettik. Burada görsel tanımlama metodu olarak adlandırdığımız bakılarak yapılan analizden çok daha sonraki laboratuvar çalışmaları da önemli. Burada benim yüksek lisans konum olan adak çukurlarını inceliyoruz. Oradan çıkan hayvanların kemiklerini inceliyoruz. O dönemde insanlar hangi hayvanları adak olarak kullanmış onları anlamaya çalışıyoruz."