İnsanlar en fazla dine güveniyor

Dünya Değerleri Anketi'nin (World Values Survey) 1999-2002 yılları arasında, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 81 ülkede yaptığı 200 bin anketin sonucunda, insanların yüzde 64'ünün en fazla dine güven duyduğu ortaya çıktı. Dünya nüfusunun yüzde 85'ini oluşturan 81 ülkede yapılan anketlerin sonuçları, İspanya'nın başkenti Madrid'de yapılan bir konferansta açıklandı. Ankette yer alan, ''Tanrıya inanmayan siyasetçiler kamuoyuna ait mevkileri doldurmaya uygun değildir'' görüşüne, katılımcıların yüzde 37'si ''katılıyorum'', yüzde 47'si ''katılmıyorum'', yüzde 16'sı da ''çekimserim'' cevabını verdi. Aynı görüşe, Türkiye'deki katılımcıların yüzde 61'i ''katılıyorum'', yüzde 27'si ''katılmıyorum'', yüzde 12'si de ''çekimserim'' yanıtını verdi. Ankete katılan Türklerin yüzde 93'ü ''dinde teselli ve güç bulduğunu'' belirtti. Bunun, 81 ülke arasında en yüksek oran olduğu kaydedildi. Türkiye'de basına duyulan güven yüzde 34, parlamentoya duyulan güven de yüzde 43 olarak çıktı. Anketteki bir önem sıralaması sorusunda, Türkiye'deki katılımcıların yüzde 28'i hayat pahalılığıyla mücadele edilmesi gerektiğini, yüzde 27'si hükümetin önemli kararlarında halka daha fazla katılım sağlamasını istedi, yüzde 26'sı ülkenin düzeninin korunmasının önemli olduğunu, yüzde 19'u da ifade özgürlüğünün korunması gerektiğini belirtti. Diğer ülkelerde ''ülkenin düzenini korumak'' seçeneği ilk sıralarda yer alırken, sadece Türkiye ve Brezilya'nın öncelikli olarak hayat pahalılığıyla mücadele konusundaki şıkkı seçmiş olması dikkat çekti. ''Demokrasi bazı problemlere sahip olsa da en iyi yönetim şekli demokrasidir'' görüşüne Türklerin yüzde 88'i ''evet'', yüzde 12'si ''hayır'' yanıtını verdi. Diğer ülkelerdeki oranların, Türkiye'nin oranlarıyla hemen hemen aynı olduğu kaydedildi. Kadın haklarıyla ilgili, ''Kadının çocuk sahibi olması gerekli midir?'' sorusuna, Türklerin yüzde 75'i ''evet'' yanıtını verdi. Dünya Değerleri Anketi'nde, göçmelerin çalışma izni konusundaki bir soruya, Türklerin yüzde 38'i ihtiyaç duyulan işçi sayısı kadar göçmenin ülkeye gelmesine izin verilmesi gerektiğini ifade ederken, yüzde 27'si ülkeye göçmen gelmesinin yasaklanmasını istedi. ''Kim gelirse gelsin izin verilmelidir'' seçeneğini katılımcıların sadece yüzde 9'u işaretledi. ''Başka ülkelerden göçmen gelmesi yasaklanmalıdır'' seçeneğini 81 ülke arasında en yüksek oranla işaretleyen katılımcıların Türkiye, Güney Afrika, Macaristan ve Hindistan'dan olduğu kaydedildi. ÇEVREYE EN DUYARLI İKİNCİ ÜLKE TÜRKİYE Öte yandan, anket sonuçlarında 81 ülke arasında İsveç'ten sonra çevreye en duyarlı ülkenin Türkiye olduğu ortaya çıktı. Türk katılımcıların yüzde 67'si, ''ekonomik büyümede azalmaya ve bazı iş sahalarını kapatmaya sebep olsa da çevre temizliğine önem verilmelidir'' dedi. Anketteki, ''Teknoloji ve bilimdeki gelişmenin, insanlığın yararına mı, zararına mı, yoksa her ikisine de mi sebep oluyor?'' şeklindeki son soruya ise Türklerin yüzde 87'si ''insanlığın yararına'', yüzde 5'i ''zararına'', yüzde 8'i de ''her ikisine'' sebep oluyor cevabını verdi. 81 ülke arasında, bilim ve teknolojideki gelişmelerin insanlığın yararına olduğunu en fazla savunan ülkeler Nijerya ve Türkiye oldu. Ankete katılanların çoğunun yüzde 64'le dine güven duyduğu, yüzde 61'inin askere, yüzde 50'sinin hükümete, yüzde 47'sinin büyük şirketlere, yüzde 44'ünün basına, yüzde 41'inin parlamentoya, yüzde 30'unun da siyasi partilere güvendiği ortaya çıktı. Yine genel sonuçlarda, katılımcıların yüzde 69'u dini liderlerin hükümetin aldığı kararlara etki etmemesi gerektiğini belirtirken, yüzde 16'sı aksini savundu. Ankete katılanların yüzde 75'i dini liderlerin halkın oylarına etki etmemesi gerektiğini kaydetti.