İnsan öldürmek bu kadar kolay mı?
Abone olCaniler yedi yıl önce Serpil öğretmeni tecavüz edip hunharca öldürmüşlerdi. 36 yıl hapse mahkum olan katillerin imdadına önce Rahşan affı sonra da infaz yasası yetişti.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Edirne
Cezaevi'nde bulunan Serdar Kaçmaz ile Bayrampaşa Cezaevi'ndeki
Savaş Tüblek katıldı. Bandırma Cezaevi'nde bulunan İsmail Çolak ile
İsmail Ayvacıoğlu ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada söz alan Kaçmaz
ile Tüblek, “Yeni TCK'nın lehe olan hükümlerinin uygulanmasını
istediklerini” söylediler. Mahkeme Heyeti Başkanı, yüzünde sargı
bezi bulunan Serdar Kaçmaz'a ”ne olduğunu” sordu. Kaçmaz da “önemli
bir şey olmadığını, kavga ettiğini” kaydetti. Duruşmada görüşünü
açıklayan Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, yeni TCK'nın cinayet,
yaralama ve tecavüz suçlarına eski TCK'dan daha ağır ve fazla
cezalar getirdiğini belirterek, sanıkların eski infazlarının
uygulanmasını istedi. Mahkeme Heyeti de, eski yasa lehe olduğu için
sanıkların infazlarının devamına karar verdi. Buna göre, Savaş
Tüblek ve İsmail Çolak ile İsmail Ayvacıoğlu 24 Aralık 2005'te,
Serdar Kaçmaz ise 7 Mart 2007'de cezaevinden çıkacak. DAVANIN
GEÇMİŞİ İstanbul 2 No'lu DGM, 1999 yılında verdiği kararda, 1998
yılında Ümraniye'de kaçırıp tecavüz ettikleri anaokulu öğretmeni
Serpil Yeşilyurt'u öldürdükleri, annesi Hanım Yeşilyurt'u ise
yaraladıkları gerekçesiyle yargılanan İsmail Ayvacıoğlu ile Savaş
Tüblek'i 75 yıl 8'er ay, Serdar Kaçmaz'ı 78 yıl 8 ay, İsmail
Çolak'ı da 61 yıl 8 ay ağır hapis cezasına çarptırmıştı. Mahkeme
Heyeti, aynı türden hürriyeti bağlayıcı cezaların toplamının
TCK'nın 77/1. maddesi uyarınca 36 yılı geçemeyeceğini, bu nedenle
sanıkların cezalarının infazının 36 yıl üzerinden yapılacağını
kaydetmişti. Yeni TCK'nın yürürlüğe girmesinin ardından İstanbul
10. Ağır Ceza Mahkemesi, bu yasanın lehe olan hükümleri
uygulandığında 4 hükümlünün cezalarında indirim yapılabileceği için
“mağduriyetlerine mahal verilmemesi” amacıyla serbest
bırakılmalarına karar vermişti. Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz ise
yasada lehe hükümlülerin neler olduğunun belli olmadığını gerekçe
göstererek, bir üst mahkeme olan İstanbul 11. Ağır Ceza
Mahkemesi'ne itiraz edip hükümlülerin tutuklanmasını istemişti. Bu
talebi kabul kabul eden mahkeme, tahliye kararını bozarak
hükümlülerin cezasının infazının devamına karar vermiş ve 4 kişi
yeniden cezaevine konulmuştu.