İnsan Hakları'ndan AB'ye ince mesaj
Abone olKopenhag kriterlerinde yer almayan ancak AB'nin yeni şart olarak sunduğu Kıbrıs sorunu New York merkezli İnsan Hakları Gözlem Örgütü'nün gözünden kaçmadı.
New York merkezli İnsan Hakları Gözlem Örgütü, Türkiye'yi,
Avrupa Birliği üyeliği yönünde ilerleyebilmek için başlattığı
reformları hızlandırmaya çağırdı. Bu çağrı, Örgüt temsilcilerinin
geçen hafta Ankara'da yaptığı görüşmeler sırasında hükümet
yetkililerine iletildi. Bu görüşmelerde İnsan Hakları Gözlem'i
temsil eden Örgüt Başkanı Kenneth Roth, New York'a dönüşünde
Amerika'nın Sesi Radyosu'nun sorularını yanıtladı. Kenneth Roth,
Türkiye'ye bu ziyareti, Türkiye - Avrupa Birliği ilişkilerinde son
derece önemli bir döneme girildiği sırada yaptıklarını söyledi:
"Avrupa Birliği, Türkiye'ye, Birliğe girme konusunda görüşme tarihi
verip vermeyeceğini Aralık 2004'de kararlaştıracak. Birlik, bu
kararı üzerinde başlıca etken olarak, Türkiye'nin, Avrupa
Birliği'nde uygulanan insan hakları standartlarına uyup uymadığına
bakacağını açıkça belirtti. Biz de hükümeti bu yönde teşvik
amacıyla gittik." Kenneth Roth, Türkiye'de son zamanda çıkartılan
reform yasaları ve hükümetin bu konudaki söylemini memnunlukla
izlediklerini belirtti ve örnek olarak, ölüm cezasının
kaldırılmasını, işkenceye imkan veren habersiz olarak gözaltında
tutma uygulamasına son verilmesini, ifade özgürlüğünü kısıtlayan
bazı yasaların kaldırılmasını, azınlık dillerinde yayın ve özel
kurslara imkan veren yasanın çıkarılmasını saydı. Ancak bütün bu
alanlarda yeni yasaların gerçekten uygulanmasının önemli olduğunu
belirten İnsan Hakları Gözlem Başkanı şöyle devam etti: "Uygulama
henüz belli değil. Biz, hükümeti bu yasaları bir an önce uygulaması
için teşvik ediyoruz ki, Aralık 2004'de Avrupa Birliği, Türkiye'yle
ilgili kararını verirken son bir yılda bu reformların sadece sözde
kalmadığını, gerçekten uygulandığını görsün. Bu yapıldığı takdirde,
Birliğin, Türkiye'ye görüşme tarihi vermekten başka bir tercihi
olamaz..." İnsan Hakları Gözlem Örgütü Başkanı, görüştükleri
hükümet yetkililerinin, uygulamanın gecikmesinin nedenleri
konusunda açıkça bir şey söylemediğini ancak ordunun bazı reformlar
konusunda itirazı olduğunu, güçlü laiklik ve milliyetçilik
geleneğinin, bazı reformlara bürokrasi içinde direnişin sürmesine
neden olduğunu söyledi. Hükümetin, Kürtçe yayın ve dil kurslarını
serbest bırakma konusunda kararlı olduğuna inandıklarını belirten
Roth, yetkililerin kendilerine, uygulama için sadece birkaç
yönetmelik çıkarmak gerektiğini söylediklerini anlattı. İfade
özgürlüğüyle ilgili durum konusunda ise Kenneth Roth şöyle dedi:
"İfade özgürlüğünü kısıtlayan birçok yasa kaldırıldığı halde
bazılarının hala yürürlükte olduğunu gördük. Anlamadığımız bir
sebeple savcılar hala, şiddet unsuru içermediği halde muhalif görüş
dile getirenler hakkında dava açıyor. Bunların çoğu yargıçlar
tarafından reddediliyor ama savcılar, böylece insanları taciz
ediyor. Ayrıca polisin barışçı gösterileri şiddet kullanarak
dağıttığını, geçmiş yıllardaki açıkça işkence uygulaması azaldığı
halde, gözaltında dayak ve başka şekillerde kötü muamelenin devam
ettiğini gördük." Kenneth Roth, bu durumu önlemek için de karakol
ve hapisanelerin, yerel yöneticilerin, savcıların ve sivil toplum
örgütlerinin denetimine açılması gerektiğini söyledi. İnsan Hakları
Gözlem Örgütü Başkanı, görüşmeleri sırasında hükümet
yetkililerinden bu konularda olumlu karşılık gördüklerini, direniş
görmediklerini, ancak reformları uygulamak için 2004 yılı Aralık
ayına kadar beklemenin yanlış olduğu, konunun acil nitelik taşıdığı
mesajını vermek istediklerini bildirdi. Kenneth Roth, Avrupa
Birliği'nin, Türkiye'yi ciddiye almak için uygulamayı görmek
isteyeceğini vurguladı. Türkiye'nin, insan hakları alanında
gerekeni tam olarak yapsa bile Avrupa Birliği'ne kabul edilmeme
ihtimali konusunda bir soruya karşılık, İnsan Hakları Gözlem Örgütü
Başkanı şöyle dedi: "Türkiye'nin, üyelik için belirtilmiş olan tek
koşulu, yani Kopenhag kriterlerini tam olarak uygulama koşulunu
yerine getireceğini umarım. Kopenhag kriterleri de sadece insan
haklarıyla ilgili. Türkiye için bahsedilen kriterler, insan
haklarına saygı, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve azınlık haklarına
saygı. Hepsi bu kadar. Kopenhag kriterlerinde Kıbrıs ya da başka
siyasi koşullardan bahsedilmiyor. Türkiye insan hakları
reformlarını uyguladığını gösterirse, Avrupa Birliği'nin de sözünü
tutacağını umarım." İnsan Hakları Gözlem Örgütü Başkanı Kenneth
Roth, Avrupa Birliği'nin, istediği koşulları yerine getirmiş bir
Türkiye'yi kabul etmesinin, Avrupa için de yararlı olacağını,
demokratik ve müslüman nüfuslu bir ülkenin Avrupa içinde
yeralmasının, bütün dünyaya, İslam ve demokrasinin birarada
yaşayabileceği şeklinde güzel bir mesaj teşkil edeceğini söyledi.
Kaynak: Voice of America