İnsan haklarında AByi yakaladık!
Abone olAK Parti'li Zafer Üskül insan hakları konusunda Türkiye'nin AB'nin sürekli eleştirdiği bir ülke konumundan çıktığını söyledi
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül,
Türkiye'nin, ''insan hakları açısından, AB ülkelerinin
sürekli eleştirdiği bir ülke konumundan çıktığını''
bildirdi.
Üskül, Mersin'in Silifke ilçesinde basın mensuplarıyla bir araya
geldiği toplantıda, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun milletimiz
açısından çok önemli bir dönüm noktası olduğunu, artık Türkiye'de
Cumhuriyet'in dışında bir başka rejimi düşünen, aklından geçiren ve
isteyenin olmadığını dile getirdi. ''Bu ülkede Cumhuriyet'ten
geriye dönüş artık mümkün değildir'' dedi.
Toplumun barış içinde yaşamasını sağlayacak önlemleri artırmaları
gerektiğine dikkati çeken Üskül, ''Aslında hiç önlem alınmadı demek
son derece eksik bir ifade olur. Çünkü 1995 yılından beri
demokratikleşme yolunda yapılan düzenlemeler Türkiye'yi çok önemli
bir noktaya getirdi'' diye konuştu. TBMM İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İnsan Hakları açısından artık Türkiye üyesi olmak istediği Avrupa
Birliği (AB) ülkelerinin sürekli eleştirdiği bir ülke olmak
konumundan çıktı. Geçen dönemde Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları
Alt Komisyonu Başkanı İstanbul'a gelip, İstanbul'daki kadın ceza
evini gezdiğinde 'Keşke bizim hapishanelerimiz de böyle olsa'
demişti. Türkiye artık işkence ve kötü muamele bakımından gözetim
altında tutulmaktan vazgeçilmiş bir ülke. Hiç olay olmuyor mu,
oluyor. Sağda solda, tekil olaylarla zaman zaman karşılaşıyoruz
elbette. Ama artık bunlar sistemli olmaktan çıktı. Dolayısıyla
insan hakları konusunda çok önemli gelişmeler kaydettik. Kültürel
hakların geliştirilmesi konusunda da önemli adımlar atıldı. Bütün
bu yapılanlara zaman zaman karşı çıkanlar oluyor. İnsan hakları
konusunda ileriye doğru atılan adımlara karşı çıkmak, insanlığı
geriye çekmek istemekten başka bir anlam taşımaz. Çünkü en önemli
varlık, çağımızda artık insandır. Bunun dışında, buna ters gelen,
bunu geriye götürecek bir düşünce tarzı, bir politika artık geçerli
olmaktan çıkmıştır.''