İnsan bedeni tam bir mucize
Abone olGamze, tüy oluşumu, karnın guruldaması, kellik, hapşırma... Vücudumuzla ilgili bilmediğimiz pek çok şeye bilimsel yanıtları merak ediyor musunuz?
İNTERNETHABER
ANKARA-
İnsan neden güneşe bakınca hapşırır? Üşüyünce neden tüylerimiz
diken diken olur? Gamze nasıl oluşur. Erkekler neden kel
kalır? Göz çapağı nasıl oluşur? Erkeklerin neden memesi
vardır? Yemekten sonra uykumuz neden gelir? Banyodan sonra
derimizin beyazlayıp buruşmasının neden nedir?..
Vücumuzla ilgili merak ettiğimiz yukarıdaki gibi pek çok
soru var. TÜBİTAK Bilim Dergisi'nin resmi web sitesinde "Merak
Ettikleriniz" bölümünde bütün bu sorulara bilimsel
yanıtlar almak mümkün. TÜBİTAK'ın işte çok merak edilen bu
sorulara verdiği yanıtlar:
İNSANLAR NEDEN GÜNEŞE BAKINCA HAPŞIRIR?
Hapşırmadan sorumlu yapı olan trigeminal sinir, aynı zamanda gözün
dış yüzeyindeki korneayla da ilişkili. Hapşırdığımızda gözlerimizin
yaşarması, bunun sonuçlarından biri. Güneş ışığı gibi parlak bir
ışıkla karşılaşıldığında bazı insanların hapşırmasının da, bu
sinirin uyarılması sonucunda gerçekleştiği düşünülüyor. Ancak,
herkeste ve her zaman görülmeyen bu durumun gerçek nedeni için
doğruluğu kanıtlanmış bir açıklama henüz getirilmiş değil.
GAMZE OLUŞUR?
Gamzeler, derinin alt tarafta ve daha derinde bulunan dokulara
yapışması nedeniyle oluşur. Bağ dokunun bir parçası olan deri altı
yağ dokusu, deriyi ve daha altta bulunan kas dokuyu bir arada
tutar. Normal olarak zaten, portakal kabuğu benzeri pütürlü bir
görüntü gözümüze çarpar. Yağ dokunun yüzeye doğru çıkması veya
pütürlerin boyunda değişiklik olması nedeniyle de gamzeler ortaya
çıkar.
VÜCUDUMUZDAKİ KILLAR NE İŞE YARAR?
TÜYLERİMİZ NEDEN DİKEN DİKEN OLUR?
İNSAN VÜCUDUNDAKİ KILLAR NE İŞE YARAR? HEPSİNİ YOK ETMENİN ZARARI
VAR MIDIR?
Tüm canlılarda kılların, tüylerin, teleklerin, pulların ve benzeri
deri üzeri yapıların bir görevi var. Bunların çoğu da vücudun su ve
ısı dengesini sağlamakla ilgili. İnsan vücudunun belli bölgelerinde
bulunan kıllar da yine ısı yalıtımından sorumlu. Kıl köklerinde
bulunan küçük kaslar, soğuk ortam koşularında kasılıp tüylerimizi
dik bir hale getirerek, o bölgede enerji ve dolayısıyla da ısı
oluşturuyorlar. Sıcak havalarda da o bölgelerin terleyerek
serinlemesine yardımcılar. Bir de, kirpik, kaş gibi özelleşmiş kıl
yapılarımız bulunuyor. Bunların görevleri de, etraflarında yer
aldıkları hassas organları (kaş ve kirpik örneğinde gözü) dış
ortamda bulunan yabancı maddelere karşı koruyorlar.
Vücudumuzda bulunan kılları tamamen yok etmek, bu görevleri
aksatmak anlamına geleceğinden, bir miktar zararlı. Ancak, vücuda
doğrudan doğruya bir zararı bulunmuyor.
TÜYLER NEDEN DİKEN DİKEN OLUR?
Vücudumuz üzerindeki tüyler (ki aslında kuş tüylerinden farklı
olarak, ince kıllar), küçük birer kasla deri altına bağlıdır.
Duygusal stres, üşüme hissi ya da deride rahatsızlık durumlarında
bu kasların refleks olarak kasılması, tüylerin “diken diken
olmasına” neden olur. Özellikle soğuk koşullarda tüylerin diken
diken olması, söz konusu kasların kasılması nedeniyle ortaya çıkan
ısı enerjisinin, vücudu çok az da olsa ısıtmasını sağlar. Diğer
durumlardaysa, sıklıkla bir “sinyal” mekanizmasının parçası olarak
iş görürler.
NEDEN YEMEKTEN SONRA UYKUMUZ GELİR?
HEYECANLANINCA NEDEN ÇİŞİMİZ GELİR?
YEMEKTEN SONRA UYKUMUZUN GELMESİ NORMAL Mİ?
Yemek yediğimizde, dolaşım sistemimizdeki kan akışını büyük bir
bölümü, sindirim sistemimize hizmet etmeye başlıyor. Özellikle çok
yediğimizde, sindirim borusunda yoğunlaşan ve hızlanan kan akışı,
diğer dokulara normalden daha az gidebilmesi nedeniyle vücutta
genel bir yorgunluğa neden oluyor. Buna, geçici iskemi (beyne giden
kan akımının azalması) adı veriliyor.
Bunun yanında, yediğimiz besinlerin yapı taşları, merkezi sinir
sistemimizde belirli yerlerin işlevi üzerinde etki göstererek uyku
hissinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Özellikle protein içeriği
yüksek besinlerle aldığımız L-triptofan, beyinde serotonin
hormonuna dönüştürülüyor ve bu hormonun etkisiyle
“mutluluk-sakinleşme-uyku” hissi oluşuyor.
Bazı araştırmacılar, yemeklerden sonra dolaşımımızda asit
seviyesinin azalması nedeniyle ortaya çıkan geçici kan pH
değişiminin de uyku hissinin oluşmasında etkili olduğunu
düşünüyorlar. Mide tarafından sindirim işlevinin yürütülebilmesi
için yüksek düzeyde asit salgılanmasının, vücudun pH dengesini eski
haline getirmek için kan asit seviyesinde ani bir düşüş
göstermesine neden olduğu, ve bu nedenle ortaya çıkan alkali
gelgitin de “uyku” hissine yol açtığı görüşündeler.
SOĞUK HAFADA YA DA HEYECANLANINCA NEDEN ÇİŞİMİZ GELİR?
Soğuk havalarda insan vücudunun yüzeysel damarları spazma uğrar.
Bundan dolayı ana damarlardan böbreğe fazla miktarda kan gider.
Benzer biçimde heyecanlanınca stres horanları salgılanmaya başlar
ve sempatik sinir sistemi aktif hale geçer ve dolaşım hızlanır. Bu
durumda böbreğe yine fazla kan gider. Tüm bunlar vücutta fazla sıvı
mesajını verir.
GÖZLERİMİZ NEDEN ÇAPAKLANIR?
BANYODA PARMAKLARIMIZ NEDEN BURUŞUR?
GÖZLERİMİZ NEDEN ÇAPAKLANIR?
Göz yaşının göz kapakları arasında uzun süre kalarak kuruması
nedeniyle çapaklanma olabilir. Genellikle uykudan uyandığımız ilk
zamanlarda olan bu durum normaldir. Ancak çapaklanma gün içerisinde
de rahatsız edici şekilde devam ediyorsa mutlaka bir göz hekimine
müracaat etmek gerekir.
BANYODAN SONRA DERİ NEDEN BÜZÜŞÜR?
Derimizi oluşturan hücreler, belirli organik ve inorganik
içermeleri nedeniyle, her zaman saf sudan ya da çeşme suyundan daha
yoğun yapıdadır. Kimyasal madde geçiş kurallarını hatırlayacak
olursak, su daima, yoğunluğu yüksek olan (su miktarının daha az
olduğu) ortama geçme eğilimindedir. Uzun süreyle suyla temas
durumunda da, deri hücrelerimiz içlerine su alarak şişerler. El ve
ayaklarımızın tabanındaki deri, vücudumuzun diğer yerlerinde
bulunan deriden daha kalın olduğu için de, buralardaki hücreler
sayıca daha fazladır. Derinin yüzeye yakın kısmındaki hücreler bu
şekilde genişlerken, derinin alt tabakası değişmeden kalır. Üst
yüzeyin alanı genişlediği için de, deride kıvrılmalar ve büzüşmeler
meydana gelir. Beyazlaşma da, yine su alımı nedeniyle şişmenin bir
sonucudur.
NİYE GAZ ÇIKARIRIZ?
ÇIKAN GAZ NEDEN KOKAR?
GAZIN NEDENİ NEDİR?
Bağırsaklarımızdaki gazın küçük bir bölümünün kaynağı yuttuğumuz
hava. Çok hızlı yemek yediğimizde, gazlı içecekler içtiğimizde,
sakız çiğnediğimizde, hattâ çok konuştuğumuzda hava yutarız. Bu
havanın da küçük bir bölümü sindirim sistemimizden geçerek kalın
bağırsağımızda toplanır. Bağırsaklarımızda gaz oluşmasının asıl
nedeniyse, kalın bağırsağımızdaki mikroorganizmaların
etkinlikleri.
Bedenimizdeki enzimler, yediğimiz besinlerin hepsinin
sindirilmesine yetmez. Örneğin, fasulye gibi kimi bitkilerde
bulunan “oligosakarit” adlı şekerlerin sindirilmesine yarayan
enzimlerimiz yoktur. Kalın bağırsaktaki mikroorganizmalar,
bedenimizdeki enzimlerin sindiremediği besinlerin parçalanmasına
yarayan enzimlere sahiptir. Bu mikroorganizmalar, kalın bağırsağa
gelen artık besinleri enerjiye çevirirler ve bu enerjiyi, yeni
hücre yapıları oluşturmada kullanırlar. İşte, bağırsaklarımızdaki
gazlar, bu sürecin sonunda ortaya çıkar. Yani gaz çıkarmak, yemek
yemek, soluk alıp vermek kadar doğal bir olay.
ÇIKARTTIĞIMIZ GAZ NEDEN KOKAR?
Kalın bağırsaktaki mikroorganizmalar, buraya gelen artık besinleri
enerjiye çevirirler ve bu enerjiyi, yeni hücre yapıları oluşturmada
kullanırlar. İşte, bağırsaklarımızdaki gazlar, bu sürecin sonucunda
ortaya çıkar. Kalın bağırsaktaki bakterilerin ürettiği gazların
bazıları, nitrojen, oksijen, karbondioksit, hidrojen ve metan,
soluduğumuz havayı oluşturan gazlardır. Kalın bağırsaktaki havanın
% 99’unu bu gazlar oluşturur. Bilim adamları, geriye kalan % 1’lik
bölümü oluşturan 200 farklı gazdan hangilerinin kötü kokulardan
sorumlu olduğunu tam olarak bilmiyorlar. En önemli şüpheliyse,
kokusu çürük yumurtayı andıran hidrojen sülfür gazı.
ERKEKLERİN NEDEN MEMESİ VARDIR?
BİR İNSAN UYUMADAN KAÇ SAAT DURABİLİR?
ERKEKLERİN NEDEN MEMESİ VARDIR?
Memeli hayvanların büyük bir çoğunluğunda, erkek bireylerde de meme
uçları bulunur. Bunun sebebi fiziksel bir simetri durumu değil,
çünkü erkek bireylerdeki meme ucu sayıları türlere göre değişiklik
de gösterebiliyor. Evrim süreci içerisinde erkek bireylerde meme
dokusuna gerek kalmayışı, anlaşılan meme uçlarının yok olması için
yeterli miktarda “sebep” ya da “zaman” teşkil etmemiş. Ancak,
erkeklerde de dişi eşey hormonlarının belirli bir miktarda
salgılanıyor olması, bu dokunun gelişiminden sorumlu olabilir. Bu
hormonların seviyeleri, erkek bireylerde olması gereken miktarların
üzerine çıktığında, göğüs çıkıntıları da belirmeye başlıyor
(hormonal bozukluklara dayalı sendromlarda).
BİR İNSAN UYUMADAN KAÇ SAAT DURABİLİR?
Bu sorunun deneysel olarak cevabı 264 saat, yani yaklaşık 11 gün.
1965 senesinde, Randy Gardner adında, 17 yaşında bir lise
öğrencisi, bir bilim fuarında bu dünya rekorunu elde etti. Başka
birçok araştırmada, normal bireylerin sekiz günden on güne kadar
uyanık kaldığı, dikkatle yürütülen deneyler yapılmış. Bu
bireylerden hiçbirinde ciddi tıbbi, sinirsel, fizyolojik ya da
psikiyatrik problemler görülmemiş. Bununla birlikte, deneye
katılanların hepsi de, uykusuzluk arttıkça, ilerleyen ve
belirginleşen bir şekilde konsantrasyon sağlamada, motive olmada,
algılamada ve diğer yüksek zihinsel süreçlerde zayıflamışlar. Buna
rağmen, bütün denekler, bir-iki günlük uykudan sonra normal
hallerine dönmüşler.
TIRNAKLARIMIZ NEDEN UZAR?
KARNIMIZ NEDEN GURULDAR?
TIRNAKLARIMIZ NEDEN UZUYOR?
Tırnaklarımız, keratin yapıda oluşumlardır ve vücudumuzda üretilen
fazla keratin, sürekli olarak vücuttan uzaklaştırılır. Tıpkı
bitkilerin metabolik ürünlerinin fazlasını sararan yapraklarında
kristaller halinde biriktirmeleri gibi, memelilerin tamamında da
keratin çeşitli uzayan oluşumların yapısına katılır ve bu şekilde
vücuttan uzaklaştırılır. Sadece tırnak değil, saç, kıl, tüy, boynuz
gibi yapıların da ana maddesi keratindir ve bu yapılar da sürekli
uzarlar, hatta düzenli olarak dökülerek, yerlerine yenilerinin
çıkması sağlanır.
Hayvanlar alemine baktığımızda, tırnakların savunmada, avlanmada ve
hatta çiftleşme esnasında görevi olduğunu görüyoruz. Muhtemelen
eski çağlarda, avcı-toplayıcı bir hayat tarzı süren insanda da
tırnaklar, örneğin avın yakalanmasında, parçalanmasında veya etin
kemiklerden ayıklanabilmesinde kullanılıyordu. O zamanlarda
tırnakların uzaması, aynı zamanda yaşamı kolaylaştıran bir durumdu.
Sürekli olarak kullanılan ve tahrip olan tırnaklar, uzama yoluyla
yenileniyordu. Ancak günümüzde sadece estetik amaçlı olarak tırnak
uzatılıyor ve tırnağın uzaması, tırnaklarda meydana gelen herhangi
bir hasarın onarımını sağlıyor.
KARNIMIZ NEDEN
GURULDAR?
Mide, kaslı bir yapıya sahiptir ve sindirimde çok çeşitli görevleri
vardır. Sürekli olarak kasılan, gevşeyen, hareket eden, çalkalanan
ve sindiren bir organdır. Midemiz dolu olduğunda, tüm bu
aktiviteler normal ilerleyişini sürdürür. Ancak midemiz boş
olduğunda da kasılmalar devam eder. Bu kasılma hareketleri devam
ederken, mide duvarlarının birbirine sürtünmesi sonucunda da,
“karın guruldaması” dediğimiz sesi duyarız. Bu bize, yemek yeme
vaktinin geldiğini hatırlatan bir sinyaldir. Ancak uzun bir süre aç
kaldığımızda, kas hareketleri azalır. Bunun nedeni, vücudun açlık
fazına girmesi ve sindirilmiş besinler yerine depo yağların
kullanılmaya başlamasıdır.
Karnımızın guruldamasının diğer bir nedeni ise, midemiz boş
olduğunda içine dolan havadır. Midenin hareketleri ile, içinde
bulunan hava kabarcıklarının da ileri-geri hareket etmesi
sonucunda, guruldama sesi ortaya çıkar.
NEDEN KELLİK ERKEKLERDE GÖRÜLÜR?
NEDEN KADINLARA ORANLA ERKEKLERDE DAHA ÇOK KELLİK GÖRÜLÜR?
Kelliğin temel nedenleri arasında kalıtım, hormonlar ve yaşlanma
sayılabilir. Kadınlarda da bazen (özellikle menopoz sonrasında)
erkeklerde görülene eşdeğer bir kellik durumu görülebilir, ancak
çoğunlukla daha küçük bir boyutta olur. Ayrıca kadınlarda, doğum
sonrasındaki 2-3 ay içerisinde saç dökülmeleri görülebilir. Bunun
nedeni de, hamilelik süresince meydana gelen hormonal
değişikliklerin normal saç dökülmesini engellemesidir.
Saç dökülmesine neden olan başlıca etkenler arasında zayıf dolaşım,
akut rahatsızlıklar, ameliyat, radyasyon, deri hastalıkları, ani
kilo kaybı, demir eksikliği, diyabet (şeker hastalığı), tiroid
rahatsızlıkları, kemoterapi ilaçları, stres, besin yetersizliği ve
vitamin eksikliği sayılabilir.
Kelliğin daha çok erkeklerde görülmesinin esas nedeni ise,
hormonaldir. Erkeklerde daha yüksek seviyelerde bulunan Testesteron
hormonu, çok büyük bir ihtimalle, hassasiyet sahibi kişilerde
kelliğin meydana çıkmasına neden olmaktadır.