İnşaat küçüldü ama çimento aynı!
Abone olÇimento sektörü 2009'da 6 milyar lira ciro yaptı. 2010'da da bunun aşağısına düşmeyi beklemiyorlar.
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Başkanı
Adnan İğnebekçili, 2009’da sektörün ihracatla birlikte toplam 6
milyar lira civarında cirosu bulunduğunu belirterek, "2010 yılında
ciromuzda büyük farklılık olmaz. Sektör karlılığının en iyi
ihtimalle 2009’la aynı düzeyde kalmasını bekliyorum"
dedi.
İğnebekçili, TÇMB’nin yıllık değerlendirme toplantısındaki
konuşmasında, dördüncü çeyrekte yakalanan büyümenin, inşaat hariç
tüm sektörlerde yansımasının görüldüğünü, inşaat sektörünün
bu dönemde yüzde 6,6 küçülerek yılı toplam yüzde 16,50 küçülmeyle
tamamladığını kaydetti.
Sektördeki duruma rağmen yurt içi çimento tüketiminde önemli kayıp
yaşanmamasının, sevindirici olduğunu dile getiren İğnebekçili, "Bu
olumlu gelişmenin, belirli bir zaman aralığı ile 2010 yılının ilk
çeyreğinden itibaren inşaat sektöründe de yansımasını göreceğimi
ümit etmekteyim" dedi.
İğnebekçili, 2004 yılından itibaren sektördeki büyüme ortamının
2007’de çimento yurt içi tüketimini 46 milyon ton ile tarihi
zirveye taşıdığını ancak, yurt içi talebin 2008’de krize bağlı
olarak yüzde 7’lik daralmayla 43 milyon tona düştüğünü, 2009’da
talebin 2008 ile aynı kaldığını anlattı.
2008’de yurt içi talepte yaşanan düşüşün yanı sıra ülke genelinde
yeni kapasitelerin yarattığı fazla kapasite baskısıyla sektörün
ağırlıklı olarak dış pazarlara yöneldiğini hatırlatan İğnebekçili,
daralan iç pazara rağmen ihracattaki atılımla üretimdeki daralmanın
telafi edildiğini, 2009 yılı kapasite kullanım oranının önceki yıl
olduğu gibi yüzde 85 düzeyini koruduğunu söyledi.
İğnebekçili, "Bu kapasite kullanım oranı ülke sanayinin geneline
bakıldığında hiç de fena görülmeyebilir. Ancak, ihracatın geçen
yılki olağanüstü performansını dikkate almazsak, bu oranın yüzde 60
seviyelerinin altına düşeceğini göz ardı etmememiz gerekir" diye
konuştu.
Türkiye’de 2009 sonu itibariyle 47’si entegre, 17’si öğütme olmak
üzere toplam 64 fabrika bulunduğunu kaydeden İğnebekçili, 2009 yılı
toplam çimento üretiminin 59,2 milyon ton, iç tüketimin 42,7 milyon
ton düzeyinde gerçekleştiğini belirtti.
İğnebekçili, ülke genelinde iç satışların önceki yıl ile aynı
düzeyde iken, pazarın coğrafi bölgeler itibariyle farklılıklar
gösterdiğine işaret ederek, 2009’da Marmara ve Ege’de yüzde 15’in
üzerinde daralma yaşandığını, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da benzer
oranlarda büyüme olduğunu anlattı.
Bu farklılaşmanın, ekonomik faaliyetlerin yüksek olduğu bölgelerde
krizin etkisinin daha fazla olmasından kaynaklandığını vurgulayan
İğnebekçili, ekonomik faaliyetlerin yoğun olduğu bölgeler krizden
daha fazla etkilenirken, krizden çıkış ortamında da daha süratli
toparlandığını söyledi.
-"DIŞ PİYASALARA AĞIRLIK VERİLMELİ"-
Adnan İğnebekçili, ekonomide istikrarlı büyümeye paralel olarak iç
talebin canlandırılması gerektiğine değinerek, talebin
canlandırılmasında konut sektörüyle birlikte ertelenmiş olan
altyapı yatırımlarının yeniden başlatılmasının önemine dikkati
çekti.
Yeni konut yatırımlarında deprem riski yüksek şehirlerden
başlayarak kentsel dönüşüm projelerine ağırlık verilmesi, kamu
finansman olanaklarının öncelikle bu yönde kullanılmasının "elzem"
olduğunu kaydeden İğnebekçili, "Ülke olarak depremlerin yıkıp yerle
bir ettiği konutların yeniden inşası mecburiyetine düşmeden deprem
öncesi alınacak tedbirlerle mevcut konut stokumuzu depreme
dayanıklı hale getirmek mecburiyetindeyiz" dedi.
İğnebekçili, beton yol yapımının yaygınlaştırılmasının ülke
kaynaklarının verimli kullanılması açısından önemli olduğunu
belirtti.
Kriz ortamında sektörü meşgul eden bir diğer konunun, son yıllarda
daha da büyüyen fazla kapasite sorunu olduğuna değinen İğnebekçili,
şu bilgileri verdi: "Son 5 yıl içinde ülkemizde yapılan
yatırımlarla yurt içi klinker üretim kapasitemiz yüzde 56’lık
artışla 40,3 milyon tondan 63 milyon ton seviyesine çıkmıştır. Bu,
100 yıllık geçmişimizde yaratılan kapasitenin üçte birini son 5 yıl
içinde gerçekleştirdiğimiz anlamına gelmektedir. Bu kapasitenin,
tümünün kullanılması durumunda Türkiye’de 75 milyon ton civarında
çimento üretimi gerçekleştirilebilir. Bu da, ihracatı dikkate
almazsak tam kapasite kullanımı için yurt içi pazarın yüzde 75
büyümesi anlamına gelmektedir." İğnebekçili, iç piyasa
durgunluğunun kısa sürede ortadan kalkmayacağı dikkate alınarak,
sektör oyuncularının mümkün olduğunca dış piyasalara ağırlık
vererek, üretim planlaması yapması veya düşük kapasiteyle çalışmayı
kabul etmesi gerektiğini söyledi.
2009’daki ihracat hamlesinin 2010’da da sürdürülerek toplam
ihracatın 20 milyon ton düzeyinde devam etmesi gerektiğine işaret
eden İğnebekçili, geçen yıl ihracatta bir önceki yıla oranla yüzde
48 artış olduğunu, özellikle Afrika pazarı ihracatın yükselmesiyle
geleneksel pazarlar Irak ve Suriye’de talebin büyümesinin, ihracatı
16,5 milyon ton seviyesine çıkardığını anlattı.
-"2010’DA İÇ PİYASA SATIŞLARI ARTAR"-
Adnan İğnebekçili, soruları yanıtlarken, sektörde yabancı
yatırımcıların 2011’den itibaren Türkiye piyasasına daha fazla ilgi
göstereceğini, 2011’den sonra bu alanda "yeni bir dalga"nın
beklediklerini kaydetti.
Sektörün 2010 yılındaki büyümesinin satış olarak yüzde 5’ten aşağı
olacağını düşünmediğini ifade eden İğnebekçili, ciro tahmini
yapmanın güç olduğunu belirterek, "Türkiye’nin her yerinde farklı
fiyatlar var. Geçen yıl satış olarak her ne kadar önceki yılla aynı
kalsak da, fiyatlarda yüzde 20’ye varan düşme olduğu için toplam
ciromuz yüzde 20 civarında düştü" dedi.
İğnebekçili, inşaat sektörünün yüzde 16,5, çimento sektörü satış
rakamları olarak yüzde 10 civarında düştüğünü, ihracatın toplam
satışların miktar olarak üçte birini karşıladığını, "Bu yıl iç
piyasanın yüzde 5 artacağını tahmin ediyoruz. İhracatı da yüzde 5
artırırsak mükemmel olur" diye konuştu.
Zaman içerisinde Irak’tan ithalat "tehdidi"nin ortaya
çıkabileceğine değinen İğnebekçili, şunları anlattı: "Rusya
ekonomisine güveniyorum, Rusya ekonomisi mutlaka kendini
toparlayacak. Toparladığı anda da konut ve altyapı ihtiyaçları
devam ediyor.
Ayrıca Soçi Olimpiyatları var 2014’te. 2011’den itibaren Rusya
ihracatının yine eski 3 milyonluk rakamlara ulaşacağını
zannediyorum. Bu yılki tahminlerimizi yaparken, Rusya ihracatında
gelişme olmayacağını düşündük. Geçen yıl yeni pazarlara girdik,
Batı Afrika pazarlarına. Oralara daha sağlam basmak istiyoruz ki 20
milyon tonun üzerini garanti edelim. Bunun üzerine Rusya gelirse,
belki Türkiye 20 milyon tonun oldukça üzerine çıkabilir."
İğnebekçili, 2010’da tonaj olarak üretimin ve iç piyasa
satışlarının artacağı, ihracatın tonaj olarak hemen hemen aynı
seviyede kalacağı tahminlerini dile getirerek, "Cironun
değişmeyeceği kanaatindeyim. 2009’da iç piyasanın cirosu yaklaşık 4
milyar lira civarındaydı. İhracatla birlikte toplam 6 milyar lira
civarında ciro var. Bu ciro değişmez, bunun çok değişeceğini
zannetmiyorum.
2010 yılında ciromuzda büyük farklılık olmaz. Sektör karlılığının
en iyi ihtimalle 2009’la aynı düzeyde kalmasını bekliyorum"
dedi.