İnşaat işi uçak gibidir
Abone olAvrupa Konutları'nın mimarı Süleyman Çetinsaya, inşaat sektörünün durumu açıkladı.
Avrupa Konutları markasının mimarı
Artaş İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, hayata
geçirdiği konutların yüksek prim yapması ve zamanından erken teslim
etmesiyle biliniyor.
İnşaata başlamadan bitirme tarihinin belli olması gerektiğini
söyleyen Çetinsaya, "İnşaat işi, uçak gibidir. Bir havaalanından
kalkar, diğerine iner. Eğer siz yeterli derecede mali ikmalinizi
yapmazsanız, uçak diğer havaalanına inmez. Kalkış esnasında
planlamayı iyi yapmak lazım" diyor. Bugüne kadar 11 bin 500 konut
hayata geçiren ve yaklaşık 3 milyar dolarlık proje yürüten
Çetinsaya ile şirket yatırımlarını, sektörün sıkıntılarını ve
kentsel dönüşümü konuştuk.
Artaş İnşaat neler yapıyor? Toplam kaç
konut ürettiniz?
1982'de Fatih'te yaptığımız konut inşaatlarıyla başladık. Site
kavramı iktidarın çabaları ve TOKİ'nin yaptığı çalışmalarla 2003'te
başladı. Geniş arazilerde konut geliştirmeye başladık. 2004'ten bu
yana 11 bin 500 konut yaptık. Şu an Vadistanbul, Maslak Eclipse,
Tema İstanbul ve Tem 2 projesiyle 6 bin konut devam ediyor.
Konut dışında başka yatırımınız var
mı?
Alışveriş merkezleri ve otel inşaatları var. Bugüne kadar 7 otel ve
5 AVM yaptık. 1993 yılında İstanbul'un üçüncü alışveriş merkezi
olan Carousel'i hayata geçirdik. Rahmetli Turgut Özal döneminde
otel ve turizm atağıyla ilk otelimizi yaptık. Şimdi de Kayseri
Radisson Blu Hotel'i yapıyoruz. Haziranın sonunda açılacak.
Başka bir sektöre girmeyi düşünüyor
musunuz?
38 seneden beri inşaatçıyım. Tek işimiz bu. Başka sektörle ilgimiz
yok. Değişik sektöre girdiğiniz zaman her şey yarım kalıyor.
Örneğin Ülker Grubu. Zaman zaman arsa alıp geliştirdiği oluyor ama
asıl işi gıda olduğu için çok başarılı. Daldan dala atlandığında,
her çiçekten bal almaya kalkışıldığında, başarılı olmak mümkün
değil. O çiçekler zamanına göre bazen susuz kalıyor bazen rengi
değişiyor sonra da ölüyor.
Avrupa Konutları kısa vadede prim
yapmasıyla tanınıyor. Bunun sırrı nedir?
Titizlikle yaptığımız şey, proje geliştirmeden önce fizibilite
çalışmaları, kaliteli malzeme seçimi ve lokasyon tercihi. Bunların
hepsi bir faktör. Bir de amacımız hiçbir zaman, "Daha çok
kazanalım" olmadı. Her zaman önceliğimizde vatandaş var. Onların
kazanması önemli. Daha satışa çıkmadan, lansman sırasında
konutların bittiği zaman ne kadar prim yapacağını söylüyorum. "18
ayda en az yüzde 35 prim yapacak" diyorum. Bu bir taahhüt değil.
Olacağı söylüyorum. Sonra aradan 1, 1.5 yıl geçtikten sonra proje
yüzde 100 değerleniyor. Bunu gören müşterilerimiz, bizi takip
ediyor, diğer projelerimizden de ev alıyor.
ŞİMDİ EV ALMANIN TAM
ZAMANI
Konut almak için uygun zaman
mı?
Hangi müteahhite sorsanız, en uygun zaman şu zaman der. Uygun zaman
değildir diyen müteahhit yoktur. Vatandaşın belli bir birikimi
varsa, evi de sağlıklı değilse, ev değişimi yapmalı. İnsanlar artık
bir evi 10 yıl kullanmalı sonra değiştirmeli. Bir evde 30 sene önce
yapılmış teknoloji başka bu günkü başka. Ancak faizlerin düşmesi
gerekiyor. Geçen sene 0.65'a kadar düştü. Şu anda ortala 1
oranında. Vatandaşın alım gücünde kritik noktada. Artarsa sıkıntı
olur ama yavaş yavaş düşecek gibi görünüyor. Eğer biz vatandaşı
sağlıklı nitelikli deprem güvenliği olan sitelere nakletmek
istiyorsak faiz oranlarının düşmesi gerekir. Vatandaşın alım gücü
artmalı.
İKTİDARIN EN İYİ HAMLESİ
DÖNÜŞÜM
İnşaat sektörünün gündeminde kentsel
dönüşüm var. Burada da aktif rol almayı düşünüyor
musunuz?
Dönüşüm, iktidarımızın yaptığı en güzel şeylerden biri. Diğeri
Mütekabiliyet ve 2B Yasası. 2012'de Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı'na ilettiğimiz yoğun talepler neticesinde bu üç yasa
çıktı. Sonuçta İstanbul'un yenilenmesi lazım. Bu şehirde depreme
dayanıklı konut yapmak şart. 1960'larda yapılan dört katlı
binaların yenilenmesi gerekiyor. Bize gelen çok sayıda teklif var.
Görüşmelerimiz sürüyor. Yakın takipteyiz. Bitişik nizamlı binalar
artık fonksiyonunu kaybetti. Site yaşamının getirdiği avantajlar
nedeniyle aileler bunu tercih ediyor.
BAŞLAMADAN BİTİRMEYİ
DÜŞÜNÜYORUM
Bir de inşaatlardaki hızınız çok
konuşuluyor?
Eskiden bir kooperatif sendromu yaşadı bu vatandaş. Kendi
çocuklarının gıdasından keserek kooperatiflere aidat ödediler. Bana
göre geçmişteki en büyük ayıbımız budur. Belki kanun yetersizliği
belki de bu sektöre giren insanların iyi niyetli olmayışı.
Müteahhitim diye ortaya çıkıyor 7 kişi kooperatif kuruyor. 7
kişiden biri kooperatifin dışına çıkıyor. İşin ihalesini alıyor.
Sonra da aldıkları aidatlarla 10-15 yıl inşaatı yapıyor. Zaten 10
yıl devam ediyorsa bir inşaat, hem kaliteden hem teknolojiden
yoksun hayata geçiyor. Başlamadan bitirmeyi düşünmek lazım. İnşaat
işi, uçak gibidir. Bir havaalanından kalkar, diğerine iner. Eğer
siz yeterli derecede yakıt ikmalinizi yapmazsanız, uçak diğer
havaalanına inemez. Kalkışta planlamayı iyi yapmak lazım. Bir
müteahhit ancak bu şekilde ayakta kalabilir. Bu kategoride
olanların vatandaşın nezdinde kredisi olur.
SEKTÖRE SONRADAN GİREN SIKINTI
ÇEKİYOR
Müteahhitlerin temel sıkıntısı
ne?
İnşaat, dışarıdan göründüğü gibi kolay bir sektör değil. Kolay diye
düşünenler yanılır. Sıkıntı çekenler, bu mesleğin içinden gelmeyip
yeni katılanlar oluyor. Biz de zaman zaman bir takım sıkıntılarla
karşılaşabiliyoruz. Ama aşıyoruz. Örneğin KDV iadelerinde biz
sıkıntı yaşamıyoruz. Çünkü inşaata başladığımız zaman bütün
faturalarımızı muntazam, düzgün ve resmi olmasını sağlıyoruz. Bu
çok önemli. "Şimdi alayım, sonra düzenlerim" demekle olmuyor.
Maliye Bakanlığı da hangi firma faturaları düzgün teslim ediyorsa,
vergi iadelerinde sıkıntı çıkarmıyor.
AMACIMIZ KİRACIYI BİR AN ÖNCE
KURTARMAK
Teslimleri de hep temmuz ayında
yapıyorsunuz.
Yaz tatili başlayınca okul değişiklikleri temmuz ayında yapılıyor.
İnsanlar temmuz ağustos gibi taşınmak istiyorlar. Yıl ortasında
teslim yaptığınız zaman 3-5 ay daireler boş kalıyor. Daha planlama
aşamasında bunu düşünerek inşaata başlıyorum. En önemli özelliğimiz
de özellikle kirada oturan vatandaşın aylık genel giderlerine katkı
sağlamak.