İngiltere'nin kararı Türkiye'yi nasıl etkileyecek?
Abone olAvrupa Birliği ile yollarını ayıran İngiltere'nin hayır kararı Türkiye'yi nasıl etkileyecek? Önümüzdeki günlerde Türkiye'yi neler bekliyor? AB ile yeni ilişkiler nasıl olacak? İşte merak edilen soruların cevapları.
Avrupa Birliği ile yola devam mı? İngiltere seçmeni bu
konudaki kararını verdi. Sandıktan ‘Evet’ de çıksa ‘Hayır’ da
çıksa, karar Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerini etkileme
potansiyeline sahipti.
‘Evet’ çıkarsa Türkiye, AB ilişkilerinde nispeten bildik bir rotada devam edecekti. Ancak sandıktan ‘Hayır’ çıkmasının Türkiye açısından riski daha yüksek.
Sonucu sadece İngiltere’yi değil Avrupa Birliği’nin tamamını
etkileyecek olan referandumun ana tartışma konularından birini
Türkiye’nin olası üyeliği oluşturdu. İngiltere’deki referandumun
Türkiye’nin AB macerasına ilişkin olası etkileri ise Türkiye’de
hemen hemen hiç tartışılmadı. Referandumdan çıkan ‘Hayır’
Türkiye’nin Brüksel’le olan ilişkilerini ciddi şekilde etkileme
potansiyeli taşıyor.
‘EVET’ DAHA SAĞLAM
Türkiye’nin referandum sonucu olarak öncelikli tercihi
İngiltere’nin AB’de kalmasından yanaydı. Bunun sebebi ise
İngiltere'nin AB'de Türkiye'nin üyeliğini destekleyen tutumda
olması. Fransa ve Almanya'ya karşı İngiltere hep Türkiye'nin
yanında durdu. Haliyle İngiltere'nin birlikten çıkması Türkiye'nin
AB üyeliği yolunda sahip olduğu en güçlü desteği kaybetmesine sebep
oldu.
‘HAYIR’ FIRSAT DA OLABİLİR
Brexit, AB’deki taşları radikal şekilde yerinden oynatma
potansiyeli taşıdığından Türkiye açısından ‘bilinmeyenleri
fazla, riski daha yüksek’ bir opsiyon olmayı sürdürüyor.
Brexit (AB'den çıkma) İngiltere ile AB arasında kurulacak ilişkinin
şekli ve derinliği Türkiye tarafından da benimsenebilecek bir örnek
oluşturabilir.
Bazı yetkililer, yüksek riske rağmen şartların oluşması ve iyi
idare edilmesi halinde Türkiye açısından yeni bir fırsat penceresi
oluşabileceği görüşünde. İngiltere’nin AB’den kopması başka
ülkeleri de benzer adımlar atmaya itebileceğinden yıllardır kâğıt
üstünde tartışılan ‘çok çemberli AB’ yaklaşımının daha hızlı
şekilde devreye sokulma ihtimali söz konusu.
Siyasi boyutu daha geri planda olması beklenen bu ihtimale yönelik
değerlendirmeleri, “Başka bir yapı oluşacak ve yepyeni
bir kurguyla karşı karşıya kalınacak. Tüm politikaları tam olarak
uygulayan bir çemberin yanında daha esnek yapıya sahip bir ya da
daha fazla çember olacak. Esnek olacağından merkez çember dışındaki
çemberlere üyelik daha kolay olacak ve bu üyelik kamuoyu açısından
daha az rahatsız edici olacak” ifadeleriyle özetlemek
mümkün.