İngiltere'de kamu çalışanları grevde

İngiltere'de hükümetle ücretler, emeklilik maaşları, emeklilik yaşı ve kesintiler nedeniyle anlaşmazlık yaşayan kamu çalışanları bugün ülke genelinde grevde. Greve katılımın bir milyondan fazla olması bekleniyor.

Öğretmenler, belediye çalışanları, itfaiye görevlileri ve kamu çalışanları da iş bırakan meslek grupları arasında.

Sendikalar grevi, 2011 yılından bu yana gerçekleşen en büyük eylem olarak tanımlıyor.

İngiltere'nin en büyük sendikalarından Unison'un başkanı Dave Prentis, işçilerin 2010 yılına kıyasla 4 bin sterlin kayıpta olduğunu söyledi.

Başbakan David Cameron da, grev oylaması yasalarını sıkılaştırma sözü verdi.

Kamu çalışanlarını greve götüren en büyük sorun ücretler. İngiltere hükümeti, kamu sektöründe maaşları 2010 yılında dondurdu ve yalnızca 2012 yılında, enflasyonun altında olan yüzde 1 oranında ücret artışına gitti.

BBC'nin "Breakfast" adlı programına konuşan sendika başkanı Prentis, ücretlerin dondurulmasının kamu çalışanlarını usandırdığını belirtip "Artık yeter" dedi.

Prentis şöyle konuştu:

"Cameron maaşları iki yıllığına dondurduğu dönemde, zaten yerel yönetimlerde çalışan işçilerimiz, üyelerimiz bir yıl önceden dondurulan ücretleri alıyordu. Dolayısıyla ücretleri üç yıllığına dondurulmuş oldu. Sonra da, enflasyon yüzde 20 artarken maaşlar yalnızca yüzde 1 arttı."

'Zor kararlar'

Kabine İşleri Bakanı Francis Maude ise BBC'ye yaptığı açıklamada, hükümetin bütçe açığını kapatmak için "zor kararlar almak zorunda olduğunu" söyledi.

Sendikalar birliği TUC Başkanı Frances O'Grady de "Ülke genelinde kamu çalışanları 'Artık yeter' demek için grevde. Yıllar boyu ücretler, geçim giderlerinin altında kaldı" diye konuştu.

İngiltere'de koalisyon hükümetinin politikaları nedeniyle kamu sektörü çalışanlarının son iki yılda ortalama 2 bin sterlin kayıpta olduğunu ifade eden O'Grady, "sıradan işçilerin büyüyen ekonomiden paylarını almaları" gerektiğini dile getirdi.

Kamu ve ticari hizmetler sendikası PCS başkanı Mark Serwotka da BBC Radio 5'a yaptığı açıklamada, memurların "Bu kadarı da yeter" demek için greve gittiklerini belirip şöyle konuştu:

"Eğer bu itfaiye istasyonun, okulların kapanması, havaalanlarında gecikmelerin olması anlamına geliyor ise ve halk bunu sıkıntı veren bir durum olarak görüyorsa, bundan üzüntü duyarız fakat bizim burada asıl vermek istediğimiz mesaj, halkın bizim üyelerimizin hizmetlerine muhtaç olduğudur. Dolayısıyla onlara makul bir ücret ödenmeli."

İngiltere Başbakanı David Cameron ise, greve katılımın düşürülmesi için bazı yasal düzenlemelere gidileceğini söyledi.

Salt çoğunluk yeterli

Mevcut yasa, İngiltere'de greve gidilebilmesi için salt çoğunluğu yeterli görülüyor.

BBC'nin Newsnight adlı programına konuşan Eğitim Bakanı Michael Gove, öğrencilerin, kendi ifadesiyle "tamamen siyasi amaç güden greve karşı" korunması gerektiğini söyledi.

İngiltere genelinde binlerce öğrenci, öğretmenlerin iş bırakması nedeniyle öğrenim göremiyor.

Greve katılan sendikalar ve anlaşmazlık konuları:

• İtfaiye görevlileri: Emeklik yaşı ve emeklilik maaşları
• Memurlar, pasaport hizmetleri çalışanları ve diğer kamu çalışanlarını temsil eden PCS: Ücretler, istihdam kesintileri, emeklilik maaşları ve hizmetlerin özelleştirilmesi
• Yerel yönetim çalışanları, sağlık görevlileri, üniversiteler ve okulları temsilen Unison ve kantin görevlileri, sokak temizliği ve çöp toplanmasından sorumlu görevliler ve eğitim görevlileri: bu yılın düşük ücret artış oranı
• Yerel yönetim, belediye ve eğitim sektörü çalışanlarını temsil eden Unison: 'Hakaret' olarak ifade ettikleri düşük ücret artışı
• Öğretmenleri temsil eden NUT: Sendika Başkanı Christine Blower, öğretmenlerin greve çıkmaktan 'büyük üzüntü' duyduklarını ifade etti.
• Konaklama, kütüphane çalışanlarını temsil eden Kuzey İrlanda Kamu Hizmetleri İttifakı NIPSA: düşük ücretler
• Londra toplu ulaşım çalışanlarını temsilen RMT: ücretler ve emeklilik maaşları

BBC'nin siyaset muhabiri Norman Smith, iktidardaki Muhafazakâr Parti'nin, grevlerin halk arasında oluşturabileceği memnuniyetsizlikten faydalanıp sendikaların gücünü kırmak için bir araç olarak kullanabileceği yorumunu yapıyor.

Muhalif İşçi Partisi sözcüsü ise "Hiç kimse grev görmek istemez. Özellikle çocuklar ve ebeveynler üzerinde etkisi olacaksa" dedi ve şöyle devam etti:

"Hükümet boş laflatı tırmandırmak yerine masaya oturmalı. Çünkü grevin önlenmesinde her iki tarafında sorumlulukları var."