İngiltere'de 2035 yılından itibaren dizel ve benzinli araçlar yasaklanacak
Abone olİngiltere'de 2035 yılından itibaren fosil yakıtla çalışan her tür aracın satışı yasak hale gelecek.
İngiltere fosil yakıtla çalışan tüm araçların satışını 2035
yılından itibaren yasaklama kararı aldı.
İngiliz hükümetinin salı günü yaptığı açıklamada, hava kirliliğini ve fosil yakıt emisyonlarını azaltmak amacıyla, benzinli, dizel ve hibrit araçların satış yasağını planlanandan beş yıl önceye alarak 2035'e çektiğini duyurdu.
Hem elektrik hem de benzinle çalışan hibrit araçları da ilk kez yasak kapsamına alan Londra yönetimi, altyapısının hazırlanabilmesi halinde tarihin daha da öne alınacağını duyurdu.
Başbakan Boris Johnson, kasım ayında İskoçya'nın Glasgow kentinde yapılması planlanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nın (COP26) tanıtım toplantısında, "Bir ülke olarak, bir toplum olarak, bir gezegen olarak, bir tür olarak; harekete geçmemiz gerektiğini biliyoruz" ifadesini kullanmıştı.
Euronwes’ten Burak Ortahamamcılar’ın haberine göre; İngiltere,
2019 yılında sera gazı emisyonlarını 2050 yılına kadar sıfıra
indirmeyi taahhüt etti.
İngiltere Motor Üreticileri ve Tüccarları Derneği'ne göre, 2018-2019 arasında elektrikli araç sayısı yüzde 144 arttı.
Fransa: Strazburg tüm dizel araçları trafikten men edecek
Merkel: 2030'a kadar Almanya'da 1 milyon elektrikli araç şarj ünitesi olmalı
Elektrikli otomobiller ne kadar sürede şarj oluyor, kaç km menzile sahip?
AB, karbon emisyonunu 2030'a kadar yüzde 40 oranında azaltmayı hedefliyor
Dünya çapında bir düzineden fazla ülke 10-12 yıl zarfında benzin ve dizel araç satışlarını azaltma planlarını açıkladı.
Fransa, 2040 yılına kadar fosil yakıtla çalışan araçların satışını yasaklamayı planlıyor.
Norveç Parlamentosu, 2025 yılına kadar tüm araçların sıfır emisyon olması gereken bağlayıcı olmayan bir hedef belirledi.
Danimarka hükümeti, Ekim 2018'de yaptığı açıklama ile, fosil yakıtlı tüm araç satışlarının 2030'a kadar sona ereceğini duyurmuştu. Fakat AB yasalarıyla çeliştiği gerekçesiyle karardan vazgeçildi. Kopenhag hükümeti, eğer AB çapında bir yasak yürürlüğe girmezse, üye ülkelerin kendi önlemlerini alması gerektiğini savunuyor.