İngiltere yerine İran'a inen uçağın sırrı
Abone olWikiLeaks, Türkiye’den Türk Şirketi'nin İngilizlere sattığı ancak İran’a giden bir Boeing 747 uçağının sırrını açıkladı
Amerikalı diplomatların yazışmalarını yayımlayan
internet sitesi WikiLeaks, dün Türkiye’den İran’a giden bir Boeing
747 konusunda ABD’yle yaşanan krize dair bir belge
yayımladı.
Amerika uyguladığı yaptırımlar çerçevesinde Amerikan
teçhizatı içeren uçakların Tahran’a satışını Mayıs 2008’de
yasaklamışken, Anka Air’e ait bu uçağın yasaktan sadece bir gün
önce dolaylı yollardan İran’a gittiği ortaya çıktı.
BİR GÜN ÖNCE
8 Ağustos 2008’de Amerikalı yetkililerin Türk Dışişleri yetkilileriyle bu uçağın İran’a transferinin ve iki başka uçağın daha muhtemel transferinin ele alındığını aktaran belge, olayı şöye anlatıyor: Anka Air CEO’su Yavuz Çizmeci’nin Türkiye Dışişleri Bakanlığı’na verdiği bilgiye göre, Boeing 747, ABD’nin İran’a Amerikan teçhizatı içeren uçakların İran’a satışını yasaklayan kararından sadece bir gün önce, 20 Mayıs 2008’de, İngiltere vatandaşı olan ve adı yasaklılar listesinde bulunmayan Sam David Mahjoobi’ye satılmış. Satış anlaşmasında, uçağın yasaklı listesinde bulunan ülkelere yeniden satılamayacağına dair bir madde de bulunuyormuş. Mahjoobi, uçağı Çizmeci’den aldıktan sonra Pakistan’a transferini gerçekleştirebilmek için Türkiye’deki sicil kaydının silinmesini istemiş ve Sivil Havacılık Kurumu Mahjoobi’ye kayıt silme sertifikasını vermiş.
İRAN'A TEKNİK İNİŞ
Belgede, bu işlemlerin ardından 27 Haziran 2008’de İstanbul’dan
Karaçi’ye havalanan uçağın, İran’daki bir havaalanına ‘teknik iniş’
yaptığı ve o günden bu yana orada bulunduğu belirtiliyor. Belgeye
göre, Dışişleri yetkilileri Amerikalılara, Çizmeci’nin kendilerine
uçağın Pakistan’a gönderilmesi için hem Mahjoobi hem de İranlı
yetkililerle görüştüğünü, fakat iki taraftan da yanıt alamadığını
söylemiş. Amerikalı diplomatlar belgenin yorum kısmında da,
Çizmeci’nin anlattıklarının makul ama yeterince güvenilir
olmadığını belirterek, Dışişleri’nin satışın ayrıntılarını
istediğini yazmış. Belgeye yazan diplomat, hükümetin bu işin peşini
bırakmak istemediğini ve o dönemde yurtdışında bulunan Sivil
Havacılık Genel Müdürü döner dönmez bir toplantı yapılmasına karar
verildiğini de belirtiyor.
YANITSIZ KALAN SORULAR
Konuyla ilgili ikinci görüşmenin ardından 15 Ağustos 2008
yılında kaleme alınan ikinci bir belgede de şunlar anlatılıyor:
“İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın ziyareti öncesinde, 13
Ağustos’ta, sivil havacılık uzmanlarının da bulunduğu bir İran
heyeti geldi.
Türkiye Sivil Havacılık Genel Müdürü, havacılıktan sorumlu
Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı, iki üst düzey Türkiye hükümeti sivil
havacılık yetkilisi, İran heyetiyle konu hakkında görüştüler. Türk
yetkililer, İranlılarla şunları konuştular, (1) Neden uçak Pakistan
yolundayken İran’a indi?, (2) Neden hâlâ İran’da?, (3) İranlılar
uçağı bırakmalı ve Pakistan’a gitmesine izin vermeli. İranlı
yetkililer soruları yanıtsız bıraktılar ve konudan habersiz
görünüyorlardı.
Türk yetkililer Çizmeci’den Mahjoobi’yi bularak ona uçağın
Pakistan’a taşınması gerektiğini, yoksa yaptırımlarla
karşılaşacağını bildirmesini istediler.”
YAVUZ ÇİZMECİ KİMDİR?
1949 yılında Eskişehir’de doğdu. Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden mezun. 1971-1981 yılları arasında TMMOB ve EMO’da çesitli görevlerde bulundu. 1988 yılında Sultan Hava Yolları’nı kurarak 1994 yılına kadar bu firmayı yönetti. Sultan Hava Yolları’nın iflas sürecinde balık üretme çiftliği kuran Semerci, Kefken’deki çiftlikte alabalık ve somon üretimi yaptı, bu yıllarda “havacılıkta patronluğu” bıraktığını söylüyordu. Havacılığa 1999-2006 yılları arasında Mehmet Nazif Günal’ın MNG Hava Yolları Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak dönen Çizmeci, 2006 yılında Act Hava Yolları’nı ve MY Teknik uçak bakım hangarını kurdu. Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği (TÖSHİD) Başkanlığı da yapan Çizmeci’nin katıldığı bir televizyon programında “Havacı mısınız, tüccar mı” sorusuna “Tüccarım” diye yanıt verdiği yazılmıştı.
BİZ İNGİLTEREYE SATMIŞTIK
Sultan Hava Yolları’nın kurucusu Yavuz Çizmeci, İran’a uçak
satışına aracılık yaptığı yönünde iddialar içeren Wikileaks
belgelerinin gerçeği yansıtmadığını savundu. Milliyet’e konuşan
Çizmeci, uçak satış işlemleri yapan bir firması olduğunu, bu
kapsamda üç uçak satışı yapıldığını ancak konunun kendi firmaları
açısından yansıtıldığı gibi olmadığını öne sürdü.
Çizmeci, “Bu konuda, 2-3 yıl önce, 1-2 tane dandik diyeceğim web
sayfasında haberler çıktı. Biz de bu konuyla ilgili olarak,
kendimizi savunmak için, söz konusu uçaklarla ilgili bilgileri
aktardık” dedi. Çizmeci, Wikileaks’e konu olan satışla ilgili
şunları aktardı: “3 tane MB uçağı, bir tane 747 uçağı söz
konusuydu. Bu MB uçaklarının hiçbirisinin İran’la alakası yok.
Hatta o dönem ikisinin Türkiye’de olduğunu, birinin Ukrayna’da
olduğunu ispat ettik. 747 ile ilgili ise bir Amerikan firmasından
alınıp bir İngiliz firmasına satışının yapıldığını, bunun dışında
‘Pakistan’a gitmiş’ gibi işlemlerin bize ait olmadığı, İngiliz
firmasına ait olduğunu, biz uçağı İngiltere’ye sattıktan sonra
uçağı Türk tescilinden uçağı düşürdüğümüzü anlatmaya çalıştık.
Ancak süreç uzun sürdü. 1,5 yılda ancak ispat ettik.
Biz satışı yaptıktan sonra İngiliz firmanın ne aptığını da
takip etmedik. Aslında biz satın alıp, Türkiye’de çalıştırmayı
düşünüyorduk ancak yakıt fiyatları çok yükseldi ve operasyon
fizibilitesini kaybetmişti, o yüzden satışı yapıldı.”