İngiltere Kraliçe'si ölmedi; II. Elizabeth öldü!

İngilizler kültürüne ve tarihi geleneklerine en bağlı Ülkelerden biridir ve İngiltere hala İngiltere’dir.

Murat Cahid Kuvvet muratcahid@hotmail.com

Basit birinin ölümü değil bu; Kızılderili, Aborjinler, Mayalar, Astekler… onlarca milletin, medeniyetin kökünü kazıyan; insanları köleleştirip ticari bir mal haline getiren bir Ülkenin Kraliçesinin ölümü.

Dünyada bugün sınır anlaşmazlıkları yüzünden birbirlerine girmiş, nifak sokulmuş hemen her yerde izi görülen bir Ülkenin Kraliçesi...

Ülkeleri işgal ederek ekonomik, zihni ve fikri olarak köleleştirdikleri her ülkeyi kendilerinden sonra acımasız diktatörlere teslim eden bir Krallığın Kraliçesi... Kraliçe II. Elizabeth.

Bunlar çok geçmişte kaldı, diye düşünebilirsiniz fakat hatırlatmakta fayda var; İngilizler kültürüne ve tarihi geleneklerine en bağlı Ülkelerden biridir. Ve İngiltere hala İngiltere’dir.

***

Kraliçe’nin ölüm haberini duyduğumda aklıma Çeçen Lider Şehid Şamil Basayev’in Kraliçe’ye yazdığı ancak ulaştıramadığı mektubun şu kısımları geldi;

“İngiltere'nin ilk haçlı seferleri ve sömürge savaşlarından bu yana İslam'ın ve İslam dünyasının en amansız düşmanı olduğunu ve bugün de olmaya devam ettiğini her zaman hatırlıyoruz. 

İngiltere, Avrupa'nın son yüzyıllarda Müslüman ülkelere karşı yürüttüğü tüm savaşların beyni ve merkezi olmuştur. 

Bugün pek çok kişi İslam'a karşı mücadele düşünce merkezinin Amerika'ya taşındığına inanıyor. 

Ama bana öyle geliyor ki, hala İngiltere'dedir.

Yalanların, şiddetin ve gerçeği reddetmenin artık sizi kurtarmayacağı zamanın yaklaştığını hissediyorsunuz. 

Hepimiz ölecek ve Rab'bin önünde duracağız, o zaman ne krallık, ne parıltılar ve servet, ne de zekâ kimseye yardım edemeyecek.

...

Kraliyet ailenizden biri olan Prenses Diana'nın yaptığı gibi ebedi olana yeterince hazırlanmanızı, Hakikat'e direnmemenizi ve İslam'ı kabul etmenizi tavsiye ederim. 

Abdullah Şamil Ebu İdris -2003

Basayev’in mektubunda en dikkat çekici ifadeleri; “İngiltere, Avrupa'nın son yüzyıllarda Müslüman ülkelere karşı yürüttüğü tüm savaşların beyni ve merkezi olmuştur.” cümlesi ve Prenses Diana'nın suikaste kurban gitmeseydi Müslüman olacağı yönündeki iddiaları destekleyen son paragraf oluşturuyor.

İngilizlerin genel olarak tüm siyasetini ve dünyayı şekillendirme çalışmalarının temelini oluşturan bu tespit, aslında her şeyi özetlemeye yetiyor ve insana,  İngilizlere karşı ne hissetmemesi gerektiğini hatırlatıyor.

***

İngilizler, Hindistan’da başarılı olamasalardı bugün dünyanın en büyük ve güçlü devletlerinden biri de Müslüman olarak anılacak ve dünyanın tüm dengeleri değişmiş olacaktı. Fakat İngilizler, Hindistan’ı yalnızca işgal etmekle kalmamış, bir daha kendilerine gelememeleri için de birçok acımasız plan uygulamaya geçirmiştir. Hindistan’da İslam adına ne varsa sonlandırılmış, zihinleri köleleştirmek, kendi ecdatlarından ve tarihlerinden nefret ettirmek için İngiliz okutman ve İngiliz kafalı Hintlileri görevlendirdikleri İngiliz Kolejleri açılmış, tornadan bir mal üretir gibi insan yetiştirilmiştir.

Tarih derslerinde -maalesef bizlere de öğretildiği gibi- ‘üzerinde güneş batmayan ülke’ olarak anılan İngiltere; Kanada, Hindistan, Güney Afrika, Avustralya, Mısır ve dünyanın diğer bölgelerindeki toprakları üzerinden kurduğu sömürü düzeni sayesinde, yekûnu trilyonlarca doları bulan Dünya’nın en büyük küresel yağmacısı konumunda.

Şehit Şamil Basayev’in mektubuna geri dönelim;

“Hepimiz ölecek ve Rab'bin önünde duracağız, o zaman ne krallık, ne parıltılar ve servet, ne de zekâ kimseye yardım edemeyecek.”

Twitter; @MuratCahid