İngiltere Afganistan'da 10 yılı tartışıyor
Abone olBugünkü İngiliz gazetelerinin tümü, onuncu yılını dolduran Afganistan işgalinin değerlendirmesine geniş yer ayırmış.
İngiliz gazeteleri bugün Afganistan'daki savaşın başlamasının 10. yıldönümünde, gelinen noktanın muhasebesini yapıyor.
Guardian, “Afganistan savaşı, her düzeyde yenilgi ile sonuçlandı” hükmünü veriyor...
“Barışçı çözüm için zaman tükeniyor ve Taliban da bunun farkında” denilen haberde; Taliban'ın 2001’de, devrildiği anda yaptığı görüşme teklifine itibar edilmemesinin, kaçırılan büyük bir fırsat olduğu kaydediliyor.
“Afganistan savaşının budalaca olduğunu kibir, maçoluk ve açgözlülük yüzünden göremedik” eleştirisinde bulunan Guardian yazarı Simon Jenkins ise Batı’nın ülkede ağır bir bedel ödediğini söyleyip şöyle devam ediyor:
"Bu büyük budalalıkta asıl ironik olan, bundan asıl karlı çıkacakların Soğuk Savaş’ı kaybeden Rusya ve Çin olması. Batının liderleri hırpalanmış ordularını ve hırpalanmış ekonomilerini kendi yarattıkları bataktan kurtarmaya çırpınırken eski hasımları hallerine gülüyor."
Gazete, başyazısında ise olası çözümü şöyle betimlemiş:
"Yabancı kuvvetlerin gideceği, komşu ülkelerin ne derece nüfuz sahibi olmalarına göz yumulacağını kabul ettiği bir anlaşma kapsamında, iktidarın (hükümet ve Taliban arasında) paylaşılacağı bir çözüm; üzerinde uzlaşılabilecek en küçük ortak çıkar zemini... Bunun başarılması da mümkün olmayabilir, ama 10 yıllık kargaşa ardından en azından bunu hedeflemek, belki de bize düşen son görev olabilir".
"Savaşı kazandığımızı düşünmek hayal olur"
Siyasi yelpazenin öte yakasındaki Daily Telegraph da benzer şekilde karamsar.
"Teröristlere direnebilecek bir devlet inşa etmek için batının süresi tükeniyor" manşetini kullanan gazete, Beyaz Saray için istihbarat kuruluşlarının hazırladığı bir raporda Afgan ordusu ve polisin sorumluluğu tek başına üstlenmeye hazır olup olmadığı konusunda ciddi şüpheler olduğuna dikkat çekiyor. Rapora göre hükümetlerine güven duyan Afganların oranı da düşüyor.
Jane’s Defence dergisinden aktarılan bir başka yoruma göre "Batı Karzai'yi desteklesin mi, ona alternatif mi bulsun buna karar vermeye çalışıyor".
Daily Telegraph’ın yorum sayfaları için bir makale yazan İngiltere'nin eski Kabil Büyükelçisi de, “bu savaşı kazandığımızı düşünmek hayal olur demiş.
"İsyan kanserse, ISAF operasyonları ancak anestezi" benzetmesini yapan eski büyükelçi, asıl eksiğin sağlam bir siyasi yapı olduğunu kaydediyor.
Sherard Cowper-Coles, “10 yıl sonra hala stratejimiz ölümcül derecede yanlış” diyor.
"Hata Taliban'a karşı halkın nefret ettiği silahlı gruplara destek vermekti… 10 yıl önceki barış konferansına da sırf muzaffer olarak gördüğümüz kesimleri davet etmek bu hatayı katmerledi.”
Sadece Taliban'ın değil, ülke içinden ve bölgeden tüm oyuncuların dâhil olacağı bir süreç gerektiğini savunan İngiliz diplomat, böyle bir girişimin yapılıp yapılamayacağına ilişkin sinyallerin gelecek ay İstanbul'da yapılacak bölgesel toplantıda, ya da yıl sonunda Almanya'daki yıldönümü buluşmasında alınabileceğine inanıyor.
"Bozgun havası doğru değil"
Economist'te yer alan yorumda ise bozgun havasının tam da gerçeği yansıtmadığı savunuluyor.
"Savaşa şüpheyle bakan gözlemcilerin karamsarlığı, başarı ölçütünün baştakinden çok daha düşük olduğunun kabul edilmesi halinde giderilebilir."
“2001 yılının söylemleri ve hedefleri uçup gideli çok oldu. Plan -kötümserlerin hâlâ umduğunun aksine- artık temiz mahkemeleri, işleyen bürokrasisi olan, insan haklarına bağlılığı sonucu silahlı çete liderlerini cezalandıran bir ülke değil. David Petraeus'un da dediği gibi, ‘kimse bir İsviçre yaratmaya çalışmıyor’.
“On yıl sonra başarının ölçütü sadece isyana karşı mücadelede mevzilerin korunması olacak. Varılacak nokta insanların 2001'de umduğu mutlu son olmayacak, ama pek çoklarının beklediği mutlak yenilgi de..."
Independent ise tüm eleştirilere rağmen Batı’yı Afganları hele de kadınları yüzüstü bırakıp kaçmama uyarısı yapıyor.
Bunun, “ihanetlerin en büyüğü” olacağını kaydediyor.