İngilizler şaşkına döndü
Abone olIrak Televizyonu'nda gösterilen esir askerlerin görüntüleri ve bir uçağın düştüğü haberi, İngiltere'yi şaşkına çevirdi.
Kuveyt sınırı yakınında ABD'nin bir Patriot füzesi tarafından
yanlışlıkla düşürülen İngiliz Tornado uçağının 2 kişilik
mürettebatının öldüğü açıklandı. Bu haberin, İngilizlerin moralini
bozduğu belirtiliyor. İngiliz The Guardian gazetesi, haberi "Dost
ateşi öfke yarattı" diye duyururken, The Times gazetesi de, savaşın
ilk saatlerindeki iyimserliğin Irak televizyonunda gösterilen esir
ve ölü askerlerin görüntüleriyle yerini endişeye bıraktığını yazdı.
Katar'daki Koalisyon Merkez Komutanlığı'ndaki İngiliz askeri
yetkililer, Irak savaşının başladığından bu yana ilk "dost
ateşiyle" meydana geldiği belirtilen kazada, Tornado GR4 tipi
uçağın, operasyon görevinden dönüşünde Kuveyt sınırı yakınlarında
Patriot füzesiyle düşürüldüğünü bildirmişti. Guardian gazetesinde
"Dost ateşi öfke yarattı" başlıklı haberde hava sahasının korunması
için konuşlandırılan Patriot füzesinin savaş uçağı üsse yaklaştığı
sırada ateşlendiğini ve İngiliz komutanların dost ateşinden
korunmak için özel bir sinyal yollayan jetin nasıl düştüğünü
anlayamadığı belirtiliyor. Haberde ayrıca yetkililerin resmi
açıklamalarında bir iletişim hatasının bu kazaya yol açtığını
söylemelerine karşın perde arkasında Amerikalılardan acilen
açıklama beklendiği kaydediliyor. İYİMSERLİK YERİNİ ENDİŞEYE
BIRAKTI İngiliz The Times gazetesinde savaşın ilk saatlerindeki
iyimserliğin Irak televizyonunda gösterilen esir ve ölü askerlerin
görüntüleriyle yerini endişeye bıraktığı yazılıyor. Haberde
kayıpların koalisyon güçlerinin savaştaki sınırlı kazanımlarını
gölgelediği belirtiliyor. Amerikalı yetkililerin direnişi
beklediklerini söyleyerek durumun vehametini azaltmaya çalıştıkları
belirtilen haberde yine de bunun ilk Körfez savaşında Iraklı
askerlerin kitleler halinde teslim olmasından çok farklı olduğu
kaydediliyor. İngiliz halkının moral bozukluğu İngiltere'de yayın
yapan SKY televizyonunun yayınına da yansıdı. Canlı yayın konuğu
bazı uzmanların, koalisyonun komuta kademesinden yapılan iyimser
açıklamaları eleştirdikleri de dikkat çekti. Uzmanlar, komuta
kademesinin bazı merkezlerin ele geçirildiğine dair defalarca
açıklama yaptıklarını, ancak her açıklamanın ardından aslında bu
yerleşim merkezlerinde kontrol sağlanamadığının ve hala direnişin
sürdüğünün ortaya çıktığını vurguladılar. Bu arada, savaş esirleri
ile ilgili Cenevre Sözleşmesi 12 Ağustos 1949'da kabul edildi.
ABD'nin, Irak'ın esir ABD askerlerini televizyonda göstermesine
itirazı ile gündeme gelen ve şu anda yürürlükte olan savaş esirleri
ile ilgili Cenevre Sözleşmesi 12 Ağustos 1949'da uluslararası bir
konferansta kabul edildi. CENEVRE SÖZLEŞMESİ NE DİYOR? 21 Ekim
1950'de yürürlüğe giren sözleşmenin savaş esirleri ile ilgili
maddeleri şöyle: 13. madde: "Savaş esirlerine her zaman insanca
davranılması zorunludur. Esir alan gücün bir savaş esirinin esirken
ölmesini ya da sağlığının ciddi biçimde tehlikeye girmesine neden
olan her türlü yasadışı hareketi ya da dikkatsizliği yasaklanmıştır
ve bu tür hareketler mevcut sözleşmenin ciddi bir ihlali olarak
kabul edilecektir. Özellikle, hiçbir savaş esiri fiziksel olarak
yaralanamaz ya da söz konusu esirin çıkarına yapılan tıbbi,
dişçilik veya hastane tedavisi açısından haklı görülemeyecek hiçbir
tıbbi ve bilimsel deneye tabi tutulamaz. Aynı şekilde, savaş
esirleri, özellikle şiddet veya aşağılama ve hakaretlere ve kamunun
sorgulamasına karşı olmak üzere her zaman korunmalıdır. Savaş
esirlerine karşı misilleme eylemleri yasaklanmıştır." 14. madde:
"Savaş esirlerinin her koşulda kişilikleri ve onurlarına saygı
duyulması hakları vardır. Kadınlara cinsiyetlerinin gereğine göre
davranılmalıdır ve her durumda erkeklere nasıl davranılıyorsa
onlara da öyle davranılmalıdır. Savaş esirleri yakalandıkları
andaki medeni haklarını korurlar ve esir alan güç, kendi toprakları
içinde olsun olmasın, esirliğin gerektirdiklerinin dışında bu
hakların kullanılmasını sınırlayamaz."