İngilizler faturayı Blair'e kesti
Abone olThe Guardian'ın yaptığı bir araştırmaya göre, İngilizlerin yüzde 64'ü "Londra saldırıları İngiltere Başbakanı Tony Blair'in Irak Savaşı'na verdiği desteğin sonucu" d
İngiliz halkı, 7 temmuzda Londra'da düzenlenen saldırıları Irak
Savaşı'na verilen desteğe bağlıyor. Halkın yüzde 33'ü saldırılardan
Başbakan Blair'i 'çok' sorumlu tutarken, yüzde 31'i 'biraz' sorumlu
tutuyor. Halkın yüzde 28'i ise 'saldırıların Irak ile ilgisi
olmadığı' görüşünü savunuyor. Dün de Uluslararası İlişkiler
Kraliyet Enstitüsü (RIIA) adlı tanınmış araştırma merkezinin
raporunda aynı görüş savunuldu. Raporda, ''hiç şüphe yok ki,
Irak'taki durum, Birleşik Krallığa ve daha geniş ölçekte terörizme
karşı koalisyona bazı zorluklar dayatıyor'' denildi. Raporda, Irak
Savaşı'nın El Kaide'ye propaganda yapma, adam ve para toplama
konularında 'gaz verdiği', terörizmle mücadeleyi böldüğü, El
Kaide'ye bağlı teröristlere hedef ve uygulama alanı sunduğu ve Bin
Ladin'i adalet önüne çıkarabilecek fırsatları ortadan kaldırdığı
öne sürüldü. Raporda, İngiliz hükümetinin, ABD ile birlikte el ele
terör karşıtı bir politika izlerken karar mekanizmasında Washington
kadar söz sahibi olmadığı, 'direksiyondaki sürücü koltuğunun
arkasında oturan bir yolcu gibi davrandığı' belirtildi. Hükümet bu
iddiaları reddediyor İngiliz yönetimi böylesine bir bağlantıyı
reddediyor. RIIA'in raporunu değerlendiren Dışişleri Bakanı Jack
Straw, ''Türkiye'de geçtiğimiz cumartesi günü bir sahil bölgesinde
yapılan saldırı teröristlerin vurmak için bahane aramadığını
gösterdi. Teröristler, Irak'ta bizi desteklemeyen Türkiye'de
cumartesi günü saldırı düzenledi'' diye konuştu. "Terörizm için
bahane bulma zamanı sona erdi'' diyen Straw, teröristlerin dünyanın
her yerinde, Irak'taki savaşı destekleyen ABD'nin müttefiki ülkeler
ile Irak'ta hiçbir şey yapmamış ülkeleri vurduğunu söyledi. New
York Times'tan yeni iddia New York Times gazetesi ise saldırılardan
bir ay önce İngiltere'deki terör alarmı seviyesinin 'şimdilik
tehdit yok' gerekçesiyle düşürüldüğünü yazdı. Gazete, İngiltere'de
üst düzey istihbarat yetkililerinin, Londra'daki saldırılardan
yaklaşık bir ay önce 'İngiltere'ye saldırma kapasitesinde ve
niyetinde bir grup bulunmadığına' karar verdiğini öne sürdü. Habere
göre, yetkililer bu sonuca, ülkenin üst düzey istihbarat kurumları,
gümrük ve polis güçlerinden yetkililerin yer aldığı 'Ortak Terörist
Analiz Merkezi'nin terör tehdidi değerlendirmesine dayanarak vardı.
Gazete, bu merkezin değerlendirmesinin, İngiliz hükümetini, resmi
terör tehdidi değerlendirmesini 'ciddi biçimde tehditten' bir
seviye düşürerek 'önemli tehdide' indirmeye ittiğini yazdı. Adını
açıklamayan üst düzey bir İngiliz yetkili, raporu nasıl
değerlendirdiği sorusuna, ''biz istihbarat değerlendirmelerimizi
tartışmayız'' yanıtını verdi. Daha önce açıklanmamış raporun, 7
temmuzdaki saldırılardan yaklaşık üç hafta önce ilgili kesimlere
gönderildiğini yazan gazetede, İngiltere'de terörle ilgili
faaliyetlerin Irak'taki şiddetin doğrudan sonucu olduğu belirtildi.
'Kimyager'in saldırılarda parmağı yok' Bu arada Mısır'ın resmi El
Ahram, 'İngiliz yetkililerin Mısır'da yapılan sorgulama sonucunda
saldırılarda parmağı olduğu şüphesiyle geçtiğimiz hafta gözaltına
alınan En Naşar'ın patlamalarda rolü bulunmadığına ikna
olduklarını' yazdı. Kaynaklar, bununla birlikte En Naşar'ın şu anda
serbest bırakılmasının söz konusu olmadığını belirtti. Mısırlı
yetkililer geçtiğmiz hafta, saldırılarla ilgili olduğu gerekçesiyle
Mecdi En Naşar'ı gözaltına almışlardı. Suçlamaları reddeden En
Naşar, altı haftalık tatil için Mısır'a geldiğini ve İngiltere'ye
geri döneceğini söylemişti. İngiliz polisi ise Mısır gazetesinde
çıkan bu haberle igili yorum yapmadı. Blair, seçimleri de
kaybederek kazanmıştı Tony Blair liderliğindeki İşçi Partisi 5
mayısta yapılan genel seçimlerden arkasındaki halk desteğinin bir
kısmını kaybederek çıkmıştı. Ama parti yine de seçimlerden birinci
çıkarak zaferini ilan etmişti. Blair'in oylarındaki düşüşün
nedenleri arasında öne çıkan ise Irak Savaşı'na verilen destekti.
Sonuçların ardından gerek partisinin gerekse de kamuoyunun istifa
baskılarına maruz kalan Başbakan Tony Blair, ''değişim gerektiğinin
farkındayım. Bana zaman tanıyın'' demişti. Londra'yı 7 temmuzda
kana bulayan ve 50'den fazla kişinin ölmesine, 700'ü aşkın kişinin
de yaralanmasına yol açan saldırılar, Başbakan Blair'e yönelik
eleştiri ve istifa çağrılarını de hızlandırdı. Blair'in bu
baskılara ne kadar dayanabileceği ise merak konusu.