İngiliz yazardan Kıbrıs'a destek
Abone olMelbourne'de yaşayan Türk dostu İngiliz asıllı yazar Harry Blackley, "Türkiye'ye ve Türklere gönülden bağlandım" şeklinde konuştu. İşte haberin detayları..
Kıbrıs Türkleri'nin mücadelesini yazdığı 'Love & Death In
Cyprus' adlı romanda anlatan Kıbrıs Türk'ünün Yavruvatan'daki
mücadelesini 'Leyla Özkara' isimli roman kahramanıyla okuyuculara
taşıyan, 'Love & Death In Cyprus' yazarı Harry Blackley; "Tarihi
kitaplar sıkıcı olabiliyor.Ben kitabımda tarihi gerçekleri aşk ve
dram yoluyla anlattım. Bunu Yahudiler hep yapıyor, mesajları da
yerine ulaşıyor" dedi.
Bu yılın Mayıs ayında satışa sunulan Love & Death In Cyprus adlı
romanın yazarı Harry Blackley bir Türk dostu
olarak tanınıyor.
EOKA'nın Kıbrıs Türklerine uyguladığı zulüm sırasında Kıbrıs'ta
garantör taraf olan İngiliz Ordusu'nda asker olarak görev yapan
Blackley, görev sonrasında da bir çok kez hem Kıbrıs'ı hem de
Türkiye'yi ziyaret ettiğini ve bir çok anısı olduğunu belirtti.
"Türkiye'ye ve Türk insanına bu dönemlerde gönülden bağlandım"
diyen Blackley, bu dostluğunu Avustralya'da da sürdürdüğünü ifade
etti.
Zamanın Melbourne Başkonsolosu Deniz Özmen ile çalışmalar yaparak
Türkiye'nin Avustralyalı Dostları Birliği'ni (Union of Australian
Friends of Turkey) kurduklarını belirten Blackley, Melbourne'da, 3
hafta süren Como'da Türkiye'yi Keşfedin (Discover Turkey at Como)
festivalini organize edenlerden olduğunu söyledi.
İLKYAR aracılığıyla Türkiye'ye gönderilmek üzere 20 bin dolar
yardım toplanmasına katkı sağladığını, Melbourne Seyahat Fuarı'nda
Türkiye adına stand kurduğunu gururla ifade eden Blackley, Türk
toplumuna katkılarından ve bu tür çabalarından ötürü Avustralya
Centenary Madalyası ile onurlandırıldığını ayrıca ABD merkezli
Atatürk'ün Kızları isimli dernekten de ödül aldığını kaydetti.
Yıllar süren ön araştırma sonrası kitabını 2 yılda yazan Blackley,
karakterlerin ve aşk hikayesinin kurgusal olmasına rağmen, konunun
geçtiği dönemlerdeki olayların gerçek olduğunu vurgulayarak,
"Kıbrıs sorunun yaşandığı dönemdeki politikacıların adlarını
değiştirdim, ama kitabıma inandırıcılık kazandırmak için yine o
dönemlerde tanınmış politikacılar tarafından söylenenleri ve
yapılan açıklamaları ekleyerek kitaba gerçeklik kazandırdım"
şeklinde konuştu.
Roman, 1950'li yıllarda Kıbrıs'ta başlayan ve çıkmaza giren bir
aşkı anlatırken, okuyucuyu Kıbrıs, İskoçya, İngiltere, Türkiye ve
Avustralya'ya götürüyor.
Kıbrıs'taki küçük bir köyün muhtarının kızı olan Leyla Özkara ile
İskoçya Ordusu'na bağlı olarak Kıbrıs'ta görev yapan asker
Alexander Forbes'ın aşk hikayesinin anlatıldığı romanda; sözler
veriliyor, sözler tutulmuyor ve onların aşkları devam ederken
Dünya; televizyon, feminizm ve cinsel devrim ile tanışıyor. Kitabın
finalinde unutulan bir dönemin ve o dönemin unutulan insanları
olduğu kadar Kıbrıslı Türkler için heyecan veren düğüm noktası
olduğunu da söyleyen Blackley, "Bir çok ülke kendi davalarını geniş
kitlelere duyurmak için gizli mesajlar içeren kitaplar yazıyorlar
veya filmler yapıyorlar" dedi. Bunun bir tür propaganda aracı
olduğuna işaret eden Blackley, "Buna güzel örnek olarak "My Big Fat
Greek Wedding" filmini gösterebiliriz. Komedi türü olan bu film,
Yunanlı kızın evlenmesini konu alsa da, filmi izleyenler
babaannenin defalarca "Barbarlar, vahşi Türkler geliyor!" diye
bahçede deli divane koşmasını hatırlayacaklardır şeklinde
konuştu.
Özellikle Yahudilerin bu tür propagandayı bıkmadan, usanmadan
yıllardan beri başarıyla yaptıklarına dikkat çeken Blackley,
"Bildiğiniz gibi her yıl 'Yahudi Soykırımı'nın bugüne kadar
bilmediğiniz bir gerçeği' spotlarıyla filmler, kitaplar piyasaya
çıkıyor. Böylelikle soykırım konusu her zaman gündemde kalıyor.
Bunu Türkler maalesef haklı oldukları davalarda başaramıyorlar. Bu
kitabı yazarak ben de bir parça olsun Türklerin bu çabasına katkı
sağlamaya ve başarmaya çalıştım" dedi.
Okuyuculardan aldığı tepkilerin de oldukça olumlu olduğunu söyleyen
Blackley, "Kitabımı okuyan Türk ve Kıbrıslı Türklerden inanılmaz
güzel yorumlar aldım. Bunun yanı sıra Melbourne'de kitabın tanıtım
gününe gelen Kıbrıs Rum asıllı genç bir avukat, kitabı bir solukta
okuduğunu ve beğendiğini, anne babasına 'Bize bu olayları neden
anlatmadınız?' diye sorduğunda annesinin 'Sen karıştırma orasını'
dediğini beni arayarak söyledi" şeklinde konuştu. Kitabın film
haklarını da satmak istediğini söyleyen Blackley, "New York'ta CAVU
isimli film şirketinin başkanı ve aynı zamanda prodüktör olan Türk
asıllı Işıl Bağdadi benimle temasa geçip kitabı filmleştirmek
istediğini söyledi. Şu an tam sonuca bağlanmasa da ileride bu
konunun beyazperdeye yansımasını diliyorum" diye konuştu.
İngilizce olan kitabına yeterince ilgi olduğu takdirde Türkçe'ye
çevrileceğini söyleyen Blackley'in en büyük sıkıntısının kitabının
Avustralya'daki büyük kitap evlerinde yer almaması olduğunu
söyledi.
Blackley, "Kitabımı Avustralya genelinde herhangi bir kitapçıdan
temin edebilirsiniz. Ayrıca ttp://www.lovedeathcyprus.com
adresindeki internet sitemden de kitabım satın alınabilir. Posta
ücreti dahil 27 dolara satılan kitabım bir kaç gün içerisinde
okuyucunun eline geçiyor" dedi.
Kitap hakkında daha fazla bilgi almak isteyenlerin kendisiyle
temasa geçebileceklerini de söyleyen Harry Blackley, "Türkiye'yi ve
Türkleri her fırsatta koruyorum. Geçenlerde Australian Financial
Review gazetesinde Ermeni meselesi ile ilgili yazdığım yazı tam
sayfa olarak yayınlandı. Bizler kim olduğunuzu duyurmak için
birlikte çaba göstermeliyiz. Bunun neden sağlanamadığını hala
anlamış değilim. Fakat şunu bilmeliyiz; dünya bugün iletişim
dönemini yaşıyor. Türkler de artık iletişimi çok iyi kullanmalıdır.
Hem de hiç zaman kaybetmeden" diyerek sözlerini bağladı.
www.lovedeathcyprus.com