İngiliz Müslüman milletvekili gözyaşları içinde anlattı: Avrupa sizi kusacak
Abone olİNGİLTERE'de İşçi Partili Müslüman milletvekili Zarah Sultana, İslam düşmanlığının İngiltere'de oldukça gerçek olduğunu belirterek, Müslüman bir kadın olarak parlamentoya girmesinden bu yana karşılaştığı İslamofobik ve ırkçı saldırıları gözyaşları içinde anlattı.
İngiltere'de İşçi Partili Müslüman milletvekili Zarah
Sultana, İslamofobiyle ilgili bir parlamento komitesi oturumunda
yaşadıklarından örnekler verdi. Milletvekili seçilmeden önce,
toplumun gözü önünde Müslüman bir kadın olma konusunda gergin
olduğunu dile getiren Sultana, büyürken, önde gelen İngiliz
Müslümanlarının maruz kaldığı suiistimalleri gördüğünü vurguladı.
Sultana, "Kolay bir yolculuğa çıkmayacağımı biliyordum. Bugün
endişelenmekle yanıldığımı söylemek istiyorum, Müslüman genç kızlar
bana nasıl olduğunu sorduğunda, endişelenecek bir şey olmadığını,
Müslüman olmayan arkadaşları ve meslektaşlarıyla aynı zorluklarla
karşılaşacaklarını söylemek isterim. Ama Sayın Başkan, doğrusu bunu
söyleyemem çünkü parlamentodaki kısa süremde benim deneyimim bu
değil." diye konuştu.
"Avrupa sizi kusacak"
Kendisine gönderilen İslamofobik ve ırkçı yazılardan örnekler
okuyan Sultana, şöyle devam etti: "Örneğin, bir kişi bana
şöyle yazdı: 'Sultana, sen ve senin Müslüman güruhun insanlık için
gerçek bir tehlikesiniz', bir diğeri gittiğim her yerde 'kötü şey
olduğumu' yazdı ve yakın zamanda, 'Avrupa sizi kusacak.’ dedi.
Üçüncüsü bana 'terör sempatizanı ve dünyanın pisliği' dedi ve bu
onların parlamenter olmayan dillerinden arındırılmış olanlar."
Sultana, Müslüman bir kadın olmanın, açık sözlü olmanın, solcu olmanın, ırkçılık ve nefret barajına maruz kalmak olduğunu keşfettiğini dile getirdi.
Hakaret dolu mektuplar
Bazılarının, kendisine "doğduğu ülkenin düşmanı" ve oraya "ait
değilmiş gibi" davrandığını belirten Sultana, bir mektupta
"Irkçılığa dayanamıyorsan, belki de memleketine geri dönersen daha
mutlu olursun, yabancı!" diye yazıldığını aktardı. Göçmen hakları
için konuştuğunda, Filistin halkını desteklediğinde veya eski
İngiltere Başbakanı Tony Blair'i Afganistan'daki savaş için
eleştirdiğinde ise durumun çok daha kötü olduğunu söyleyen Sultana,
şunları kaydetti: "Bir küfürlü mektupta şöyle yazıyordu:
'Şehirlerimiz Müslümanlarla dolu, onları Pakistan'a gönderin.' Bir
diğeri, 'Taliban'ı desteklemem gerektiğini ya da Müslüman olduğum
ve bitmeyen savaşa karşı olduğum' önerisinde bulundu. Sayın Başkan,
bu İslamofobi bir boşluktan gelmiyor. Doğal veya yerleşik değildir.
En tepeden öğretilir. Bu alevler, güçlü ve ayrıcalıklı konumlardaki
insanlar tarafından körüklenir.
Irkçı tacizlerle hedef alındı
Aşırı sağcı çevrimiçi bir hesap, Müslümanların işgalci bir ordu
olduğunu öne sürerek, ırkçı tacizle beni hedef aldığında,
Muhafazakar bir milletvekili, onların ırkçılığını açıklamak yerine
bana hakaret ederek, yanıt verdi. İngiltere futbol takımı
yıldızları rezil ırkçılığa maruz kaldığında, parlamentoda
Başbakan'ın (Boris Johnson) o alevleri körükleyerek, Müslümanlarla
ve siyahilerle alay ettiğini vurguladım ve Avam Kamarası
kürsüsünde, Bakan, bana 'ses tonuma' dikkat etmemi söyledi. Fakat
Sayın Başkan, bunların hiçbiri hoş olmasa da İslamofobi ve
ırkçılığın en kötü etkilerinin sadece küfürlü dilde, kendi
politikalarında ve siyasi kararlarında olmadığını biliyorum."