İngiliz Financial Times'tan Türkiye tarımı analizi: 500 bin çiftçi zorluk içinde
Abone olTürkiye'de tarımın ve çiftçilerin hali, İngiliz Financial Times (FT) gazetesinin de yer buldu. “Türkiye'de çiftçiler artan maliyetler ve borçlarla mücadele ediyor” başlıklı haberde, TL'nin çöküşün ve hızla artan küresel fiyatların tarımsal reform ihtiyacını gösterdiği belirtildi.
İngiliz Financial Times gazetesi, Türkiye'de çiftçinin artan
maliyetler karşısında yaşadığı zorluklara karşı çarpıcı bir haber
yayımladı.
Bu kadar zor dönem görmedim
Türkiye'nin güney ili Hatay'da Antakya çevresinin binlerce yıl
büyük medeniyetlere ev sahipliği yaptığını, bölgenin verimli
topraklarında yetişen zeytin ve üzümlerin kentin müzelerindeki Roma
mozaiklerinde tasvir edildiğini aktaran FT, bu bölgede ve
Türkiye'nin genelindeki 500 bin çiftçinin çoğunun bugün zorluk
içinde olduğunu vurguladı.
Gazetenin Türkiye muhabiri Laura Pitel imzalı analizde görüşlerine yer verilen Antakya Ziraat Odası Başkanı Mehmet Muzaffer Okay, “Bu kadar zor bir dönem görmedim” ifadelerini kullandı. Haberde, buğday, biber ve zeytin üreticisi olan Okay'ın yaklaşık 30 yıldır ziraat odasında yer aldığı aktarıldı.
Okay, odaya kayıtlı yaklaşık 25 bin çiftçinin artan maliyetler ve borçlar karşısında dirençlerinin zayıfladığına dikkat çekti.
Enflasyonu artırıyor
Haberde ayrıca, Türkiye'nin gayrisafi yurt içi hasılası içinde
yüzde 7'lik paya sahip olan tarımın, ülke ekonomisinin dayanak
noktalarından biri olmaya devam ettiği, Hatay'ın pazı, maydanoz ve
portakal gibi ürünlerin üretiminde öne çıktığı aktarıldı.
Tarımda hızla artan üretim maliyetlerinin Türkiye'nin hızla artarak martta yüzde 70'e yükselen gıda enflasyonunda da belirleyici olduğunu, nisanda tüketici enflasyonunun yüzde 68'e yükselmesinin beklendiğini aktaran FT, Suriye sınırında soğan üretimi yapan Mahmut Çam isimli çiftçinin, döviz kurlarındaki artışın etkilerine dair açıklamalarına da yer verdi.
Mazot, gübre ve ilaç fiyatları katlandı
Çam, beş traktörünün depolarını doldurmak için geçen yıl mazota 3
bin TL verdiğini ancak şu an bu rakamın 13 bin TL'ye yaklaştığını,
gübre ve ilaçlarda da yüzde 400'e varan artışlar olduğunu
söyledi.
Çam, “Mazot, gübre ve ilaç fiyatları ucuz olursa biz de ürünlerimizi ucuza satarız ve aksi olursa de ürünler de pahalı olur ve üretim azalır” dedi.
FT ayrıca, gıda fiyatları keskin bir şekilde yükselirken çiftçilerin genellikle kendilerini fiyatları düşürmeleri için hükümetin baskısı altındaki süpermarketler ve bazen onları sömüren aracılar tarafından sıkıştırılmış halde bulduklarına işaret etti.
Hükümetin desteği sadece birkaç gün yetiyor
Türkiye'nin tarımsal destek ödemelerinin Ekonomik İşbirliği ve
Kalkınma Örgütü (OECD) gibi kurumlar tarafından uzun süredir
eleştirildiğini ancak çiftçilerin artan girdi maliyetlerini
karşılamak için hükümetten daha fazla destek talep ettiğini aktaran
FT, Nesim Koç isimli mısır ve pamuk üreticisi bir çiftçinin
“Hükümetin mazot desteği, traktörlerin sadece birkaç günlük yakıt
masrafını karşılıyor” sözüne yer verdi.
Dünya Bankası'nda tarımsal ticaret uzmanı Luz Berania Díaz Ríos, son 15 yılda Türk tarımında üretkenlikte kısıtlı artış yaşandığına, 2007-2016 arasında tarımda yüzde 3'lük ortalama büyüme kaydedilirken bunun üretkenlik artışından çok daha fazla gübre ve ilaç gibi girdileri daha fazla kullanarak elde edildiğine işaret ederken, FT, artan maliyetlerin Türk tarım sektöründeki daha derin, yapısal sorunlara ışık tuttuğunu vurguladı.
Díaz Ríos ayrıca, Türkiye'de verimli havalandırma ve sulama sistemlerine sahip daha modern seralar gibi teknolojik gelişmelere ve iklim değişikliğine karşı önlemlere ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Potansiyel büyük reform lazım
Sorunlara rağmen Türkiye'nin tarımda devasa bir potansiyele sahip
olduğuna işaret eden Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Gökhan Özertan, incir, kiraz, mercimek, fasulye ve
fındık dahil 50 tarımsal üründe Türkiye'nin hâlâ en büyük 10
üretici ülke arasında yer aldığını hatırlattı.
On yıllara dayanan sorunların çözümü için tarımda kapsamlı reformlara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Özertan, eğitim yoluyla Türk çiftçilerinin teknik bilgilerini geliştirmenin ve çiftçilere finanstan pazarlamaya kadar birçok alanda yardımcı olabilecek kooperatifleri elden geçirmenin iyi bir başlangıç noktası olacağını, daha iyi veri toplanasına da ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Özertan, “Sonuçta çiftçi mutlu değil, tüketici mutlu değil. Kimse mutlu değil” dedi.
Yaş ortalaması artıyor çocuklar istemiyor
Türkiye'de çiftçilerin yaş ortalamasının giderek arttığını,
ailelerin çocuklarını tarıma devam etmeleri konusunda ikna etmekte
zorlandığını aktaran FT, 52 yaşındaki çiftçi Nesim Koç'un “Ben
çiftçi olarak doğdum. 10 yaşımdan beri traktör kullanıyorum ama
dört kızımın toprağa ilgisi yok, kendim daha ne kadar devam ederim,
bilmiyorum” sözünü aktardı.