İngiliz basını yanılıyor...
Abone olİngiltere basınında bugün, Irak operasyonu ve savaşı Türkiye açısından değerlendiren haber ve yorumlar yer aldı.
Times gazetesinin baş yazılarından birinde "Türk derdi" başlığı
kullanıldı. Gazete, Türkiye'nin Amerikalı askerlere geçiş iznini
reddetmesinin ardından şimdi Kuzey Irak'a Türk askerlerini
konuşlandırma planlarıyla hem kendine hem de Amerika Birleşik
Devletleri'ne zarar verdiği yorumunu yaparak "Şayet bu durum tamir
edilmezse zarar, ileride yıkıma dönüşebilir. Türkiye'nin en derin
korkusu, Saddam sonrası bir Irak'ta Kürt devleti yönünde taleplerin
doğmasıyla, bu hareketin Suriye, İran ve Türkiye'deki Kürtleri de
çekim gücüne alarak, Türkiye devletinin ikiye bölünmesine yol
açabileceği korkusu. Bunlar anlaşılabilir ama tamamıyla inandırıcı
korkular değil. Koalisyon güçlerinin Kuzey Irak'taki Kürt bölgesi
için vizyonu, halihazırdaki Kürt yönetiminin bir federasyon içinde
var olmasını sağlamak" dedi. ABD ile anlaşmazlık ordudan
kaynaklanıyor Times'ın baş yazısına göre Washington'la yaşanan
anlaşmazlık, "Türkiye hükümetinden ziyade Türk ordusundan"
kaynaklanıyor. Gazete, "Washington şimdilik öfkesini bastırmaya
çalışıyor. Bu büyük oranda, şimdiye kadar Kürt sorununa ılımlı
yaklaşan ve insan hakları konusunda liberal bir tutum sergileyerek
Genelkurmay Başkanı'nın da desteğine sahip olan Başbakan Tayyip
Erdoğan'a, partisinin İslamcı eğilimine duydukları kuşkuyu halen
yenmemiş olan Türk ordusu içindeki grupların muhalefetiyle karşı
karşıya deneyimsiz bir hükümetin lideri gözüyle bakmalarından
kaynaklanıyor" dedi. Başbakan Erdoğan'a uyarıda bulunan Times,
"Başbakan Erdoğan için kısa vadede en kolay yolun Türkiye
ordusundan çıkan güçlü seslere itaatten geçebileceğini görmek zor
değil. Ama kendisine, Türkiye'nin uzun vadedeki uluslararası
hedeflerini akılda tutmasını nasihat etmeli. Türkiye'nin üyeliğine
isteksiz yaklaşan Avrupa Birliği'ne ülkesini uzun vadede dahil etme
hedefini garantilemek istiyorsa, Washington'un NATO müttefiki
Türkiye'ye verdiği destek bugüne kadar hayati önem taşıdı ve
taşımaya devam edecek. Washington'dan şu anda daha da uzaklaşmak,
Türkiye için felaket boyutlarında bir hata olacaktır" dedi. Ordu ve
hükümet ayrı yaklaşıyor Financial Times'ın Ankara'dan bildiren
muhabiri, "Türkler dışarıdan sükunetlerini korusa da, bunun ardında
hem karmaşık hem de güçlü hisler saklı" diye yazdı. Gazete, "Bir
yanda Amerika ile dostluk, diğer yanda hemen kapı komşularındaki
savaşa nefret duyguları arasında bölünmüş bir ulus" diye yazdı.
Financial Times muhabiri, Amerika ile ilişkilerde gelinen noktadan
dolayı AK Parti iktidarının, Türk iş dünyasının önde gelenleri ile
medya yorumcularının eleştiri yağmuruna tutulmasına karşın,
Ankara'da konuştuğu küçük esnaftan çoğunluğunun "deneyimsiz" AK
Parti'yi suçlamaktan çekindiğini yazarak, "Büyük harfle laik Türk
yargısının bütün çabalarına karşın, İslamcı kökleri olan ve
tabandan gelen Adalet ve Kalkınma Partisi'nin geçen Kasım ayında
iktidara gelebilmesi, Türkiye'de demokratikleşme yönünde ileri
doğru atılmış bir adımdı. Şimdi Amerika ile yaşanan fiyaskonun
ardından, meclisteki tezkere oylamasından çıkan sonuca bizzat
katkıda bulunmalarına karşın, AK Parti karşıtı generallerle
muhalefet politikacılarının gene kendileri bu sonucu öne sürerek
Adalet ve Kalkınma Partisi ile ilgili kuşkularının ta başından beri
doğru olduğunu iddia ediyorlar" dedi. Financial Times gazetesi,
Kuzey Irak tartışmasında "Türkiye'de ordu ve hükümet arasında
yaklaşım farkı" olduğu yorumunu yaparak "Ankara'daki generaller,
Türk askerinin Kuzey Irak'taki varlığını, ülkenin güneydoğusunu
istikrarsızlığa sürükleyebilecek bağımsız bir Kürt devletinin
kurulmasına karşı caydırıcı unsur olarak elzem görüyor. Ama AK
Parti'li bakanların takındıkları daha uzlaşmacı tutum, bu konuda
Türk halkının hissiyatını da daha iyi yansıtıyor gibi görünüyor"
dedi. Ankara hala rolünü düşünüyor Independent gazetesi ise, "Türk
askerleri sınır bölgesine yığılırken, Ankara'nın halen krizdeki
rolü konusunda düşündüğünü" yazdı. Gazete, Türkiye'nin Iraklı
Kürtlerin bağımsızlık ihtimaline itirazlarına karşın, bölgedeki
Kürtlerin zaten 10 yılı aşkın süredir geniş özgürlüklere sahip
olduğunu hatırlatarak, "Iraklı Kürtler 1991 Körfez Savaşı'ndan bu
yana zaten, Türkiye'nin İncirlik üssünden kalkan Amerikan ve
İngiliz uçaklarının koruması altında, son 12 yıldır pratikte kendi
kendini yönetmenin tadını çıkarıyor. Kendi anayasaları var, kendi
dillerini konuşuyor, kendi okullarını ve ordularını kendileri
yönetiyorlar. Savaş sonrası bir Irak'ta bundan daha azına razı
olmaları pek mümkün görünmüyor" dedi. Independent'ın ön
sayfasındaki manşette "Basra'da Saddam'a karşı isyan" ifadesi yer
aldı. Ancak gazete, "isyan" sözcüğünü kesme işaretleri arasına alıp
henüz doğrulanmadığını da vurguladı. Guardian gazetesi biraz daha
ihtiyatlı bir manşet kullnarak "Basra kuşatıldı: Saddam'a karşı
yerel isyan haberleri" ifadesini kullandı. Daily Telegrah ise
manşetinde, "Basra'da kanlı isyan - Iraklılar kendi halkını
bombalıyor" diye yazdı. Independent'ın Bağdat'ta bulunan muhabiri,
başkentin devamlı olarak B52 bombardıman uçaklarının gürültüsüyle
sallandığını haber vererek "Saddam Hüseyin'i desteklemeyen ama
Amerikalılara da hiç güven duymayan ve düşmana karşı
savaşacaklarını söyleyen Iraklıları görmezden gelmemeli.
Amerikalılar Filistinlilere adil davranmayı akıllarından geçirdi
mi? Şimdi Saddam Hüseyin'den sonra Iraklılara neden adil
davransınlar? Bu sözleri söyleyen Baas partisinin bir üyesi değil,
Manchester ve Birmingham Üniversiteleri'nden mezun olmuş bir
Iraklı. Yanındaki arkadaşının söyledikleri daha da vurucu. 'Saddam
Hüseyin rejimini sevmeyebiliriz' dedi. 'Ama ülkemiz için
savaşacağız. Ruslar da Stalin'i sevmiyordu ama onun liderliğinde
Almanlara karşı savaşmışlardı. Bizim sömürgeci güçlere, özellikle
de İngilizlere karşı uzun bir savaş geçmişimiz var. Bizi kurtarmaya
geldiklerini iddia ediyorlar ama anlamıyorsunuz. Asıl biz, Amerikan
ve İngiliz askerlerine karşı bir kurtuluş savaşının başındayız'"
dedi.