İngiliz bakandan Irak endişesi
Abone olİngiltere'nin Yatırımlar Bakanı Clare Short, Irak'ın başkenti Bağdat'ta ciddi kargaşa yaşandığını belirtti.
İngiltere'nin Uluslararası Yatırımlar ve Kalkınma Bakanı Clare
Short, Irak'ın başkenti Bağdat'ta ve ülkenin güneyinde ciddi
kargaşa yaşandığını belirtti. Avam Kamarası'nda milletvekillerine
son durumla ilgili bilgi veren Short, Bağdat'ta önemli bir insani
krizin yaşandığına da işaret ederken, başkentte elektrik ve su
hatlarının kesik, hastanelerde gerekli tıbbi malzemenin bitmek
üzere olduğunu, birçok sağlık kuruluşunda da jenaratörlerin hizmet
dışı kalmaya yüz tuttuğunu söyledi. Bunların büyük insani acılara
yol açabileceğine dikkat çeken Short, Irak'ın bütününe insani
yardımların bir an önce ulaştırılması ve kesintiye uğrayan bazı
hizmetlerin yeniden sağlanabilmesi yönünde çaba harcadıklarını
bildirdi. Bağdat ve güneydeki bazı kentlerde olduğu gibi Kerkük'te
de halkın yağmalama hareketlerine giriştiğini hatırlatan Short,
buradaki durumu da yakından izlediklerini ifade etti. Short, BM'ye
bağlı insani yardım kuruluşlarının bölgeye gidebilmesi için durumun
biraz daha düzelmesi ve güvenliğin sağlanması gerektiğini belirtti.
Türkiye-Irak sınırında da, BM Gıda Programı çerçevesinde Irak'a
ulaştırılmak üzere önemli miktarda yardımın bekletildiğini, bunun
da ilk fırsatta Irak'a gönderileceğini söyleyen Short, Irak'a
yapılacak insani yardım için bütçeye ek ödenek konulduğunu, halen
insani yardımın yapıldığı Afrika'daki bazı ülkeler ve Filistin gibi
yerlerin yardımlarının kesilmeyeceğini kaydetti. Short, BM'nin
''gıda karşılığı petrol'' programının da yeniden hayata geçirilmesi
için çabalarının sürdüğünü bildirdi. Irak halkını bekleyen insani
krizler arasında kara mayınları ve son hava harekatı sırasında
atılan, ancak patlamayan bombaların bulunduğuna dikkat çeken Short,
Cenevre Sözleşmesi'nin ''işgalci ülkelerin sorumluluklarına'' dair
bölümünü okurken, salondan bazı milletvekilleri laf attı. Short,
''işgalci'' sözcüğünün sözleşmede geçen bir sözcük olduğunu, kendi
durumlarını yansıtmadığını, ''bu nedenle de utanacak bir şeyleri
olmadığını'' savundu.