İnfaz yasa tasarısı Meclis'te
Abone olCeza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Yasa Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlandı. CHP'li Orhan Eraslan tasarı ile ilgili eleştirilerini sıraladı.
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Yasa Tasarısı, TBMM Genel
Kurulu'nda görüşülmeye başlandı. Tasarı üzerinde CHP Grubu'nun
görüşlerini dile getiren Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, AB
sürecinde ceza mevzuatının baştan sona değiştirildiğini
hatırlatarak, ancak kısıtlı zamanda yapılması nedeniyle yeterince
irdelenemediğini savundu. İnfazın insan özgürlüğüyle ilgili
olduğunu belirten Eraslan, ''Ne bir hükümlünün görüşü alındı ne de
yeteri kadar tartışıldı'' dedi. Hükümetin TBMM'ye sevk ettiği
tasarının, Hukukçu Sulhi Dönmezer tarafından hazırlanan eski
tasarıyı ''mumla aratacak ölçüde kötü'' olduğunu öne süren Eraslan,
düzenlemenin ne Adalet Komisyonu'nda ne de alt komisyonda ''yeteri
kadar incelenemediğini'' ifade etti. Tasarının gerekçesinin
temelinde F tipi cezaevlerinin çoğaltılmasının yattığını ileri
süren Eraslan, ''hükümlüyü pişman etme ve ibret ettirme''
düşüncesiyle hazırlandığını söyledi. F tipi cezaevlerinin ideal
olmadığını, ancak cezaevleri konusundaki tartışmanın ''F ve E tipi
cezaevlerine sıkıştırıldığını'' ileri süren Eraslan, ''Hürriyetini
kaybeden hükümlünün diğer hakları ne olacak?'' diye sordu.
Getirilmek istenen infaz sisteminin iyileştirme ve
bireyselleştirmeyi hedef aldığını belirten Eraslan, iyileştirmenin
gönüllülük esasıyla yapılması gerektiğini, aksi durumda insan
hakları ihlali olarak değerlendirilebileceğini vurguladı. Tasarıyla
şartla salıverilme süresinin uzun tutulduğunu söyleyen Eraslan,
''Yeni TCK'da cezalar artırıldı. Ancak yeni sistemde, cezaevinde
geçirilmesi gereken süre, cezanın üçte ikisi oranında olacak. Bu,
çok yüksektir; beşte üçe indirilmesi gerekir. Eskiden taammüden
adam öldürme suçunda hükümlü 9.5 yıl yatıyordu ama şimdi 24 yıl
yatacak. Ölçü kaçmıştır'' diye konuştu. Yeni infaz sistemi
nedeniyle cezaevlerinin yetersiz kalacağını, yeni cezaevleri
yapılması zorunluluğunun ortaya çıktığını ifade eden Eraslan,
''İnfaz memurları için para bulamayan Maliye Bakanı, yeni cezaevi
yapmak için parayı nereden bulacak?'' dedi. Eraslan, ''insanın
yalnızlaştırılarak sosyalleştirilemeyeceğini'' belirterek, F tipi
cezaevlerinin insanının ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkisinin
artık kabul edildiğini söyledi. Eraslan, konunun önemi nedeniyle
tasarıyı engellemeyeceklerini ancak, eksikliklerini dile
getireceklerini kaydetti. ''AB'NİN DE SIKINTILARI VAR'' AK Parti
Grubu adına konuşan Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu tasarının
hazırlanmasında toplumun hassasiyetlerinin dikkate alındığını
söyledi. İktidar ve muhalefet olarak AB sürecinde çok önemli
anayasa ve yasa değişiklikleri yaptıklarını belirten Durdu,
''İnanıyorum ki müzakere tarihi verildiğinde, bu 2 yıllık
performansımızın yüzde 50'siyle çalışmalarımızı sürdürsek, çok daha
büyük işler yapmış olacağız'' dedi. AB'nin de sıkıntıları olduğunu,
imzalanan Avrupa Anayasası'nın belirsizliklerle dolu olduğunu
belirten Durdu, bunların nasıl giderileceğinin de belli olmadığını
söyledi. Adalet Bakanlığı bütçesinin yetersiz olduğunu belirten
Durdu, ''Bu bütçeyle, bakanlığa yüklenen görevlerin yerine
getirilmesi mümkün değildir'' diye konuştu. Adalet Bakanı Cemil
Çiçek, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasa
Tasarısı'nın, ceza hukuku alanındaki temel düzenlemelerle ilgili
son yasa olduğunu bildirdi. TBMM Genel Kurulu'nda tasarının tümü
üzerindeki görüşmeler tamamlanarak, maddelerine geçilmesi kabul
edildi. Bakan Çiçek, Genel Kurul'da yaptığı konuşmada, tasarının
yasalaşmasından sonra CMUK'un yürürlüğü ile ilgili tasarı dışında
ceza hukuku alanında bu kapsam ve içerikte bir yasanın gündeme
gelmeyeceğini söyledi. 80 yıllık Cumhuriyet döneminde ceza hukuku
alanındaki en köklü değişikliklerin bu parlamento döneminde
yapıldığını belirten Çiçek, başta anamuhalefet partisi CHP olmak
üzere tüm milletvekillerine katkılarından dolayı teşekkür etti.
Çiçek, CHP'lilerin en az AK Partililer kadar bu düzenlemelerin
gerçekleşmesinde pay ve şeref sahibi olduklarını tarihe not düşmek
istediğini söyledi. Türkiye'nin modernleşmesi konusunda 17 Aralık
tarihinin büyük önemi olduğunu ifade eden Çiçek, İlerleme
Raporu'nda Türkiye'nin çıkarması istenen bu tasarının da bugün
yasalaşacağını ümit ettiğini kaydetti. Çiçek, böylece Türkiye'nin,
alnı açık, başı dik bir şekilde tarihin önüne çıkacağını, bu
nedenle bu tasarının tarihi bir önemi bulunduğunu bildirdi. Bireye,
insan hak ve özgürlüklerine önem verdiklerini de vurgulayan Bakan
Çiçek, diğer yandan toplum düzenini korumayı amaçladıklarını ifade
etti. Çiçek, toplum düzeni bozulduğunda kargaşa ve kaos ortamında
en fazla özgürlüklerin zarar gördüğünü belirterek, ''Bir taraftan
suç işlemiş kişinin topluma yeniden kazandırılması hedefiyle infazı
yaparken diğer taraftan da suç işleme ihtimali olan kişileri
caydırabilmek, toplumu suçtan koruyabilmek amacıyla bir düzenleme
yapılması gerekiyordu'' diye konuştu. Bakan Çiçek, tasarı
hazırlanırken ceza infaz kurumlarında düzeni ve disiplini
sağlayacak önlemlere de yer verildiğini bildirerek, ''Bir devlet
ceza infaz kurumlarında düzeni sağlayamıyor, otoritesini hukuka
uygun olarak tesis edemiyorsa o zaman o devlet vatandaşına güven
veremez'' dedi. Her suçun bir mağduru olduğunun bilindiğini
kaydeden Bakan Çiçek, mağdurların adalete güvenini sağlayacak
hükümlerin de tasarıda yer aldığını belirtti. Bakan Çiçek, bu dört
hedefi yakalamaya çalışırken uluslararası metinlerde yer alan
hükümlere de tasarıda yer verildiğini, daha önce ceza hukuku
alanında çıkarılan yasalara ters düşmeyecek bir anlayışla tasarının
düzenlendiğini kaydetti. Değiştirilen yasanın 13 Temmuz 1965
yılında yürürlüğe girdiğini ve 40 yıllık bir tecrübe yaşandığını
ifade eden Çiçek, ''Bu yasa, en tecrübi yasadır. Bunun arkasında
devlet olarak 40 yıllık tecrübemiz var'' dedi. Yasalar çıkarılırken
daha uzun zamana sahip olmayı kendilerinin de istediğini, bu
doğrultuda eleştirileri doğal karşıladıklarını bildiren Çiçek,
''Keşke Türkiye'nin zamanı olsaydı. Keşke Türkiye AB yolunda
tasarıları daha geniş bir biçimde tartışabilseydi'' diyerek
konuşmasını tamamladı. Adalet Bakanı Çiçek'in konuşmasının ardından
yapılan oylamayla tasarının maddelerine geçilmesi kabul edildi.