Independent: Türkiye için risk alma zamanı değil

Suriye'nin hava sahasını Türk uçaklarına kapatmasına karşılık Türkiye de kendi hava sahasını kapatırken, Independent gazetesi bunun bölgedeki gerilimi yeni ve daha tehlikeli bir boyuta taşıdığını yazıyor.

Gazete bu adımın ayrıca Suriye'nin batı ve kuzeye açılan hava koridorlarından birini kapattığına da dikkat çekiyor.

"Türkiye-Suriye'nin ilişkilerinin zaten Ankara'nın silah taşıdığı iddiasıyla sivil bir Suriye uçağını inişe zorlamasıyla kopma noktasına yaklaştığı söylenebilir." diyen Independent, daha önce sınırdaki Akçakale kasabasına düşen mermiler ardından Türkiye'nin karşılık ateşi açmasını ve parlamentonun orduya Suriye topraklarına giriş yetkisi veren tezkeresini hatırlatıyor.

Ama Independent'a göre "Türkiye genel olarak sınırlarındaki, kendi yaratmadığı bu krize şu ana kadar takdir edilecek bir itidalle yaklaştı."

"Maliyetine ve kendi nüfusu üzerindeki istikrarsızlaştırıcı etkilerine rağmen pek şikayet etmeden 80 bin Suriyeli mülteciyi topraklarında barındırdı.

"Akçakale'ye düşen ve beş vatandaşının ölümüne yol açan saldırıdan sonra o gece karşı ateşle cevap verdi ve parlemontodan müdahele tezkeresini geçirdi, ama başka bir adım atmadı.

"Saldırıyı kınamasına karşın Nato'nun ittifak anlaşmasının 5. maddesi gereği harekete geçmesini de istemedi."

Independent gazetesi bu görece ölçülülüğün ardından, Moskova'dan kalkan bir Suriye yolcu uçağının inişe zorlanmasının ise problemli olduğunu yazıyor.

"Suriye uçağın silah taşıdığını reddediyor. Rusya gecikmeli olarak kargonun yasal radar teçhizatı olduğunu açıkladı. Fakat burada iki önemli nokta var. Birincisi, 'Moskova'nın teknik olarak yasal bile olsa Suriye'ye açıkça askeri amaçlı bu malzemeyi göndermesi doğru mu?' sorusu. Diğeri ise Türkiye'nin uçakta yasadışı silah bulunduğuna dair bir kanıt gösterememiş olması."

Independent, başyazısında, Ankara'nın sivil bir uçağı inişe zorlama kararının büyük risk olduğunu tekrar vurguluyor ve yazıyı şöyle noktalıyor:

"Eğer silah yoktuysa bu, hem Ankara'nın aldığı istihbaratın niteliği hem de verdiği kararın doğruluğu konusunda kuşkular doğuyor. Bu kadar hassas bir zamanda bu kuşkular hiç de güven vermiyor."