İncil dağıtan yayınevine baskın
Abone olMalatya'da yayınevi basıldı. İncil basan yayınevine giren saldırganlar biri Alman üç kişinin boğazını kesti.
Malatya'da Hıristiyanlıkla ilgili kitaplar yayımlayan bir kitabevini basan kimliği belirsiz kişiler, 1'i Alman 3 kişiyi öldürdü. Bir ihbar üzerine yayınevine giden polis, 2 kişiyi elleri ve bacakları sandalyeye bağlı ve boğazları kesilmiş halde buldu. Olay yerinde bulunan 4 kişi de gözaltına alındı.
Öldürülen Alman vatandaşının 2003 yılından bu yana Malatya'da bulunduğu belirtiliyor. Alman vatandaşının kimliğinin Kirman Geske olduğu belirlendi.
Olayda yaralanan iki kişi hastaneye kaldırıldı. Bu kişilerden Uğur isimli şahıs hastanedeki tüm müdahelelere rağmen kurtarılamadı. Soyadı henüz tespit edilemeyen bu kişinin de boğazının kesildiği ve bir çok yerinden bıçaklandığı öğrenildi. Ameliyata alınan yaralı kurtarılamadı.
Diğer yaralı Emre Günaydın'ın ise binadan atladığı sırada yere düşerek beyin travması geçirdiği bildirildi. Aynı zamanda zanlı konumunda olan bu kişinin de hayati tehlikesi sürüyor.
Vali: "Koruma talebi olmamış"
Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz, olayın saat 13.30 sıralarında meydana geldiğini, öldürülen kişilerin içeride elleri ve bacakları sandalyeye bağlanmış ve boğazları kesilmiş halde bulunduğunu ifade etti.
Daşöz, yayınevine geçmişte bir saldırı girişiminde bulunulduğunu, buna yönelik önlem alınıp alınmadığının sorulması üzerine, emniyetten koruma talebinin olmadığını ifade etti.
Daşöz, içeride İncil olup olmadığı yönündeki soruya ise içeride kitaplarla ilgili ayrıntılı inceleme yapmadığı yanıtını verdi.
Gözaltına alınan 4 kişinin sorgusu sürüyor. Hastaneye kaldırılan Emre Günaydın'ın da ifadesine başvurulacak.
Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya ve Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Demirdağ da olay yerinde incelemelerde bulundu.
İncil dağıttığı iddia edilince isim değiştirdi
Yayınevi daha önce "Kayra" adı altında faaliyet gösterirken "İncil dağıttığı" iddiası ile protesto edildi ve adını "Zirve" olarak değiştirdi. Zirve Yayınevi Genel Müdürü Hamza Özant, bir takım tehditler aldıklarını söyledi.
Yayınevi ile aynı binada bulunan Cem Vakfı'nın Malatya Şubesi Başkanı Eşref Doğan ise, söz konusu yere giren-çıkan çok sayıda kişinin olduğunu, orada yayıncılık yapıldığını bildiklerini söyledi.
Doğan, olayın nasıl meydana geldiğini bilmediklerini, herhangi bir ses duymadıklarını söyledi.
Öldürülen Alman vatandaşının 2003 yılından bu yana Malatya'da bulunduğu belirtiliyor. Alman vatandaşının kimliğinin Kirman Geske olduğu belirlendi.
Olayda yaralanan iki kişi hastaneye kaldırıldı. Bu kişilerden Uğur isimli şahıs hastanedeki tüm müdahelelere rağmen kurtarılamadı. Soyadı henüz tespit edilemeyen bu kişinin de boğazının kesildiği ve bir çok yerinden bıçaklandığı öğrenildi. Ameliyata alınan yaralı kurtarılamadı.
Diğer yaralı Emre Günaydın'ın ise binadan atladığı sırada yere düşerek beyin travması geçirdiği bildirildi. Aynı zamanda zanlı konumunda olan bu kişinin de hayati tehlikesi sürüyor.
Vali: "Koruma talebi olmamış"
Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz, olayın saat 13.30 sıralarında meydana geldiğini, öldürülen kişilerin içeride elleri ve bacakları sandalyeye bağlanmış ve boğazları kesilmiş halde bulunduğunu ifade etti.
Daşöz, yayınevine geçmişte bir saldırı girişiminde bulunulduğunu, buna yönelik önlem alınıp alınmadığının sorulması üzerine, emniyetten koruma talebinin olmadığını ifade etti.
Daşöz, içeride İncil olup olmadığı yönündeki soruya ise içeride kitaplarla ilgili ayrıntılı inceleme yapmadığı yanıtını verdi.
Gözaltına alınan 4 kişinin sorgusu sürüyor. Hastaneye kaldırılan Emre Günaydın'ın da ifadesine başvurulacak.
Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya ve Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Demirdağ da olay yerinde incelemelerde bulundu.
İncil dağıttığı iddia edilince isim değiştirdi
Yayınevi daha önce "Kayra" adı altında faaliyet gösterirken "İncil dağıttığı" iddiası ile protesto edildi ve adını "Zirve" olarak değiştirdi. Zirve Yayınevi Genel Müdürü Hamza Özant, bir takım tehditler aldıklarını söyledi.
Yayınevi ile aynı binada bulunan Cem Vakfı'nın Malatya Şubesi Başkanı Eşref Doğan ise, söz konusu yere giren-çıkan çok sayıda kişinin olduğunu, orada yayıncılık yapıldığını bildiklerini söyledi.
Doğan, olayın nasıl meydana geldiğini bilmediklerini, herhangi bir ses duymadıklarını söyledi.