İnceden inceye siyaset

İnceden inceye siyaset.

Kendi evini ve evinin önünü temiz tutmayanların, sokağın, mahallenin hatta şehrin temizliğinden şikâyet edemez.

CHP genel başkanı sayın kemal kılıç dar oğlunun davetinde, farklı siyasi partilerden, eski siyasilerin yer aldığı küçük sayılacak bir yemekli toplantıda bulunma fırsatını yakaladım.

Bu toplantıda konuşulan demokrasi ve siyasi nezaketlerden bahsedilirken, fark ettim ki belli bir siyasi kademeye gelen insanlarda akıl ve mantık tutulması yaşanıyor.

Farkındalık, denen içsel yordama ve kendini tanıma, yaptıklarının farkında olma konusunda sıkıntı yaşıyorlar.

Parti içi ve ülke demokrasisi ve özgürlüklerden bahsedilirken, başarısızlıklar üzerine iktidar olunamayacağı palavrasına hazirun daki herkesin sallanan kafalarda onay bulduğunu şaşkınlıkla izledim.

7 seçimdir başarısız olmuş, partisini kendi gibi algılamayanlara, her kongrede ufak ufak tırpanlayıp parti dışına atan o değil, delegelere özgür iradeleriyle oy kullanma şansı veren kendisiymiş, geçen seçimlerde iktidardı, yapılacak ilk seçimde başkan olacakmış edasında, il başkanı canan kaftancı nın korumasında, rüzgâr gibi geldi, fıs diye çekti gitti.

Bir ülkede iktidar kadar muhalefet de çok önemlidir. Kişisel olarak beyefendi gördüğüm sayın kılıç dar oğlunun derin bir uykuda, rüyasının da gerçek olduğunu sandığını fark ettim.

Sayın cumhur başkanı Erdoğan’a diktatör derken, aynaya hiç bakmadığını fark ettim.

Parti içinde denge adına tüm CHP değerlerini bozdu diyeceğim ama bu parti zaten tek parti döneminin, asker postalıyla düzeltilmiş misyonunu düşününce, Haksızlık olacağını düşündüm.

Kısacası, sorumlusu Kılıçtar oğlu ve doğu kökenli yaverleriyle deprem arifesindeler, yaşayacakları şoka ta bile uyanacaklarını pek sanmıyorum.

Yenilen güreşçi güreşe doymazmış

Bu bir değil, iki değil sırtın yerden kalkmamış, belli ki sen pehlivan değilsin çık er meydanından,

Yalandan güreşip duruyorsun, kendin bile sana inanmıyor,

Ahbap çavuş ilişkileriyle, belli bir kesimi, kendince temsil eden, Cervanteslerinle, Gandi değil olsa olsa Donkişot olunur.

Cumhuriyete inanan, CHP geleneğinden gelen, mevcut iktidara ters olan anlayışların oluşturduğu bedava oy sadece mirastır ve şimdiki CHP miras yemektedir.

Benim CHP’nin başarısı hiç umurumda değil, ancak ana muhalefetin ülkeye vereceği faydaya inananlardanım.

Hiçbir katkısı olmadan, sadece bahanelere sığınıp, iktidarın başarısızlığında başarı arayan anlayış, hizipçiliği, çaresizliği havanda su döğmeyi getirir.

Kendi siyasetçisine, seçmenine saygı duymayan anlayış yok olmaya mahkumdur.

Bana göre CHP üstüne sis çökmüş dağ gibi,

Ne içindekiler, nede dışındakiler birbirini görmüyor, duymuyor, birbirlerinin farkında bile değiller. Uzakta bir köy var görme sekte, gitme şekte bizim köyümüz diyenlerin partisi.

Artık Sacın ayağı hiç de öyle değil.

Atatürk ve parti kurucu değerlerinden uzak, hdp ye yakın, siyasi çizgi, sırf Tayip Erdoğan düşmanlığına dayalı, seçmeni hafife alan siyaset anlayışı bitmiştir.

Ülke demokrasisi adına

Tercihte seçenek her zaman tüketicinin lehinedir.

Mahallede tek bakkala mahkûm kalmanın zararını o mahallede yaşayan bilir, İstediği fiyatı biçer size

Tek parti tahakkümü hem partinin kendine hem de halkına istediği değeri biçer.

Tek olunca, hayatın kartelleşmesini yaşar, vicdansız siyasilerin yaktığı ateşlerde yanarız.

Ahmet Davut oğlu, Ali Babacan, Muharrem İnce ve gelecek her yeni parti ve temsilcileri, temsilde adaletin öncüleridir.

Bu partide bana ters ama kötünün iyisi, oy verecek partimi var, söylemine çaredir bence

Ne var ki piyasayı elinde tutan büyük esnaf, yeni açılan işletmeye verdiği şans kadar nefes alabilir.

Reklam yapamazsan, kendin tanıtamazsan

Kısacası müşteriye ulaşamazsan ürünün iyiymiş ne yazar, sen ona bakarsın o sana

Barajların yüzde on olduğu nadide ülke Türkiye’de, bu sistemle 0,5 oy alan bir partinin bile mecliste kendine yer bulma şansı doğarken, her yeni kurulan parti aslında hakimiyet için altın değerindedir

 Tek başına iktidar anlayışının tarih olduğu, oluşacak iktidarın koalisyon ile iş başına geçeceği bir gerçektir.

Şu anda yönetim zaten koalisyondur.

Sn. Muharrem İnce adımlarıyla CHP ye büyük darbe vuracağa benzer.

Aslında sadece CHP değil, etkilerini özellikle AKP ve İYİ partide hissedilecek,

MHP, inceden bağımsız, AKP’nin düşeceği zorluğa bağlı, kendi geleceğini göremediği için Akşener’e ya gel ya da yok ol demek zorunda kalmıştır demek haksızlık olur.

Çünkü malum daveti her ne kadar sn bahçeli yapsa da, davetin sahibi Recep Tayip Erdoğan’dır.sn Akşener’in cevabı MHP ye değil de SN Erdoğan’a vermiş olması, onunda bunun farkında olduğunu gösteriyor.

Akşener’in verdiği cevaba bakarsak da, evet olabilir ancak biz Ayrı bir partiyiz, bizi MHP uzantısı değil iyi parti olarak kabul etmelisin izi söylemiştir.

Muharrem incenin sol oyunu mevcut CHP dahil yüzde 40 lara çıkarması, Ahmet Davut oğlu ve Babacanın ak partiden alacağı yüzdelerle, ilk genel seçimlerde cumhur ittifakının sıkıntılı günler beklediğini söyleye bilirim, taki halkın istek ve görüşlerine kulak verene kadar.

Demem o dur ki, sn. İnce keşke parti kurabilse, keşke ekonomik açıdan destek olacak cesur yol arkadaşları bulabilse

Ak parti ve CHP, koltuk ve güç kaybına öyle razı gelmeyecek kadar yol aldılar,

İnceyi, inceden, inceye markaj altına alıp, işini kolaylaştırmayacaklar.

Nede olsa ABD ve Rusya’nın gizliden, gizliye anlaşmaları çok olmuştur.