İnanoğlu'nun Yeşilçam serüveni
Abone olBugüne kadar çevrilmiş 5555 Türk filminin afişini toplayıp kitap hazırlayan İnanoğlu, bir mucizeyi gerçek kılmış. İşte İnanoğlu'nun Yeşilçam serüveni...
Bugüne kadar çevrilmiş 5555 Türk filminin afişini toplayıp kitap
hazırlayan İnanoğlu, bir mucizeyi gerçek kılmış. Tarık Akan'ın mini
etekli yıldızlarla boy gösterdiği, Belgin Doruk'un hüzünlü gözlerle
baktığı masum aşk filmleri de var bu koleksiyonda, 70'li yılların
Kartal Pendik Gittik Geldikleri de... Yeşilçam'ın Yeşilçam olduğu
zamanlarda film üstüne film çekmiş bir isim o. Lakabını, yani Bay
Sinema'yı boşa çıkartmayacak kadar tutkuyla bağlanmış yedinci
sanata. Yeşilçam öldüğünden bu yana 'beyazcam'daki yapımlarıyla
yoluna devam ediyor Türker İnanoğlu. Ama kalbinde hep sinema var.
İyi ki de var. Bu aşk sayesinde Türk filmleri artık birer nüfus
cüzdanına sahip. Bugüne kadar çevrilmiş 5555 Türk filminin afişini
toplayıp bir kitap hazırlayan İnanoğlu, bir mucizeyi gerçek kılmış.
Tarık Akan'ın mini etekli yıldızlarla boy gösterdiği, Belgin
Doruk'un hüzünlü gözlerle baktığı masum aşk filmleri de var bu
koleksiyonda, 70'li yılların Kartal Pendik Gittik Geldikleri de...
İnanoğlu bu çabasıyla sadece 91 yıllık sinema tarihine değil,
Türkiye tarihine de ışık tutuyor aslında. Her film afişi Türk
toplumunun sosyo-kültürel yapısının bir aynası. 50'li yılların
dönüşümünü de, 60'lı yılların masumiyetini de, 70'lerin kargaşasını
da görüyorsunuz. Türk filmleri nüfus kağıtlarına kavuştu Kolay
değil, bugüne kadar çevrilmiş 6 bin 500 filmden tam 5555'inin
afişini bir araya getirmek. Tam anlamıyla iğneyle kuyu kazmış
İnanoğlu. 8 yıl boyunca kendisi ve 12 kişilik sinema tutkunu
ekibiyle Türkiye'nin dört bir köşesinde tozlu kütüphane köşelerini
karıştırıp durmuşlar. "Yine de özellikle sinemamızın ilk yıllarına
ait filmlerin afişlerine ulaşamadım. Kimisi bir tel dolabın rafına
örtü olmuştu, kimisi kırık bir camı kapatmıştı. Ama hiç ummadığımız
yerlerden hiç ummadığımız afişlere de ulaştık. Sözgelimi Hamdi
Alkan ciddi bir afiş koleksiyoncusuymuş. 1958'de asistanlığını
yaptığım, Kerime Nadir'in romanından uyarlama Funda adlı filmin
afişini o getirdi. Başrollerinde Ahmet Mekin, Muhterem Nur ve Kenan
Pars oynamıştı. O afişi bir türlü bulamamıştım. Yine yıllarca
aradığımız bir film ise bir sinemacının torununun çeyiz sandığından
çıktı" diyor İnanoğlu... Kimse boş iddialarda bulunamayacak O tüm
çabalara değdiği inancında. "Türk filmleri nüfus kağıtlarına
kavuştu. Artık kimse boş iddialarda bulunamayacak. Her afiş bir
tarihsel kanıt" diyor tebessümle. Benzer bir tebessüm benim de
yüzümde bu kitaptaki afişlere bakarken... Siyah beyaz filmlerin
nostaljisi, biraz da geride kalan yıllar... Benim yaşımdakiler
gülümseyerek bakacak bu kitaba, 20'li yaşlarındakiler çoğuna
kahkaha atacak... Babam ve annemden çıkacak 'Ahh Cahide Sonku, vah
Ayhan Işık" nidalarını ise şimdiden duyar gibiyim. İlk Türk filmi
hangisi? Türker İnanoğlu, kitabın önemini şu sözlerle anlatıyor:
"Her şeyin doğrusu bu kitapta. Yönetmeni, yapımcısı, oyuncuları,
yılı, çizeri... Her şey apaçık ortada. Mesela ilk Türk filminin
1914'te Fuat Uzkınay'ın çektiği "Ayestefanos Abidesi'nin Yıkılışı"
olduğu bilinir. Oysa ondan 3 yıl önce, 1911'de Sultan Mehmet
Reşat'ın Selanik'i ve ardından Manastır'ı ziyaretleri Osmanlı
tebalı Makedon Manaki Kardeşler tarafından çekilmiştir. Yani
Osmanlı döneminde çekilen ilk filmler onlardır." VATAN