İnançları mesele etmemeliyiz

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, ”İnsanların inançlarını, dini pratiklerdeki farklılıklarını, tıpkı yaşlarını, güzelliklerini ve zenginliklerini mesele etmediğimiz gibi mesele etmemeliyiz” dedi.

Bardakoğlu, Rize Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde düzenlenen Rize Din Görevlileri İstişare Toplantısı'nın açılışında, toplumun ciddi manevi ve ahlaki kirlenmelerle karşı karşıya olduğunu belirtti.

Bu kirlenmenin toplum içinde kardeşlik duygularını da zayıflattığını ifade eden Bardakoğlu, “Bayrağımızla, tarihimizle, bugünümüzle, modern dünyanın ve dinimizin bize öğrettikleri ile barış ve huzur içinde yaşamayı sağlayabiliriz. Ancak bunlardan birini diğerine alternatif kılar, bunları birbiriyle yarıştırır ve aralarındaki ahengi koparırsak o zaman ipi kopmuş tespih taneleri gibi toplum olarak, fertler olarak, zihniyetler olarak ayrı kamplara bölünürüz” diye konuştu.

İlim yuvaları, eğitim kurumları, dini kurum ve Diyanet İşleri Başkanlığı olarak toplumun ortak değerleri etrafında, önce gönüllerin birleşmesini hedeflediklerini kaydeden Bardakoğlu, şöyle devam etti:

“İnsanların birbirini kardeş saymasını, kardeş olarak görmesini, sevmesini ve farklı olmayı da bu zenginliğimizin bir parçası olarak görebilmeyi hedefliyoruz. Bu topraklarda asırlardır biz böyle bir birliktelik içinde yaşadık. İnsanların inançlarını, dini pratiklerdeki farklılıklarını, tıpkı yaşlarını, güzelliklerini ve zenginliklerini mesele etmediğimiz gibi mesele etmemeliyiz. Çünkü bunların her biri yüce Rabbimizin ilahi hikmetinin yansımalarıdır.”

-“TOPLUM VE ÇOCUKLAR CİDDİ TEHLİKELERLE KARŞI KARŞIYA”-

Bardakoğlu, günümüzde toplumun ve çocukların karşı karşıya olduğu ciddi tehlikeler bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

“Manevi ve ahlaki bozulmalar, çürümeler var. Din hakkında rastgele bilgilenmenin ve bilgisizliğin hüküm sürdüğü bir çağda yaşıyoruz. Biz dini, belli bir metodolojik köke ve dinin iki asli kaynağı olan Kur'an ve sünnete dayandırma gayreti içindeyiz. İnsanlar din zannettikleri ile din arasındaki farkı görmek zorundalar. Onun için de dini bilgiyi, dinin kaynaklarından sağlıklı, doğru metotla elde edilmiş sahih bilgiyi önemsiyoruz.”