İmzayı at, İlksanı kapat
Abone olBağımsız Eğitimciler Sendikası "İmzayı at, İlksan'ı kapat" isimli kampanya başlattı. Sendika yolsuzluğa dikkat çekti
İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı’nda
(İLKSAN) gün geçmiyor ki zarar, talan ve yolsuzluk eksik olmasın!
Kurulduğu günden beri adeta öğretmenlerin sırtında kamburlaşan,
parazitleşen İLKSAN’ın kapatılması için 25 Şubat 2007 Pazar günü
saat 11:00’de Bağımsız Eğitimciler Sendikası binası önünde
kalabalık bir öğretmen gurubuyla birlikte yaptığımız basın
açıklaması sonrasında “İMZAYI AT, İLKSAN’I KAPAT” isimli imza
kampanyasını başlattık.
İLKSAN’NIN MALI DENİZ!!!
İLKSAN yöneticileri yıllardan bu yana ilgisizlik, bilgisizlik
nedeniyle kurumu ve kurum üyelerini zarara uğratmaya devam
etmektedir. 255 bin ilkokul öğretmeninin zorunlu olarak üye olduğu
yardımlaşma sandığı İLKSAN'da her ay toplanan 4 milyon YTL bir
banka şubesinde 6 gün bloke ediliyor ve 6 günlük bloke için
İLKSAN'ın bankadan hiç talebi olmadığını ortaya çıkıyor. Milli
Eğitim Bakanlığı, yalnızca merkez teşkilatı personelinin yaklaşık 2
milyon YTL’lik maaşını banka üzerinden ödenmesi için ilgili
bankadan, 8 buçuk milyon YTL promosyon almıştı. İLKSAN'ın ise
parasını karşılıksız bloke ettirmesi hepimizin kafasını
bulandırıyor.
255 bin öğretmen üyesi olan İLKSAN, denetleme raporuyla sarsılıyor.
Raporda İLKSAN Binasına "Rus Kadın" alıp alem yapan bekçiye
tazminat ödendiği de ortaya çıktı. İlksan Denetleme Kurulu
tarafından, Sandığın Antalya'da gerçekleştirilen Genel Kurulu'na
sunulan rapor, 250 bin öğretmenin üye olduğu bir kurumun yönetiliş
şeklini gözler önüne serdi. Sandığın değişiminin zorunlu olduğu,
tasfiye edilmesi gereken şirketlerinin bulunduğu ifade edilen
raporda, Sandık binasına gece yabancı uyruklu kadın alan bekçinin
yöneticilerin "hatalı" kararı sonucu tazminat verilerek işten
çıkartıldığı kaydedildi. Raporda, "...'ın işlediği ve işten
çıkarılmasını gerektiren bu menfur olaydan ötürü hizmet akdinin
ihbarsız ve kıdem tazminatsız feshi imkanının ortadan kalktığı,
geçerli sebeple fesih işleminin sakatlandığı" kaydedilerek, ödenen
18.604 YTL'nin söz konusu kişinin disiplin amirinin de aralarında
bulunduğu yöneticilerden tahsil edilmesi gerektiği belirtildi.
ANANAS OTEL
Raporda, İlksan'ın yüzde 99.9'una sahip olduğu DE-HA İnşaat Yatırım
Otelcilik turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş. tarafından işletilen Ananas
Otel'de keyfi uygulamaların zararları da beraberinde getirdiği
kaydedildi. Otelde 1 Nisan-30 Eylül 2005 tarihleri arasında 1.319
odada 2.693 kişinin ücretsiz konaklatıldığı ifade edilerek bunun
kuruma maliyetinin 67.325 dolar olduğu kaydedildi. Ücretsiz
konaklatılmaması gerekenlerin otelde yer işgal etmesi nedeniyle
yüzde 100 doluluk oranının aşıldığı, rezervasyon fazlası duruma
düşen müşterilerin de civar otellerde, konaklama ücreti yine Ananas
Otel'den karşılanmak üzere konaklatıldığı belirtildi. Raporda,
"Böylelikle Otel'in acentelerle yapılan sözleşme hükümleri
görmezden gelinmek suretiyle, zarara uğratıldığının sübuta erdiği"
ifadeleri kullanıldı.
ULUS ÖĞRETMEN EVİ
Raporda, bir diğer dikkat çekici nokta ise İlksan'a ait olan Ulus
Öğretmen Evi hesapları oldu. Denetleme Kurulu, İlksan Genel
Müdürlüğü'nün genel kurula sunduğu hesapların doğru olmadığına
dikkat çekerek, Genel Müdürlüğün 110 bin 198 YTL net karda
gösterdiği Ulus Öğretmen Evi'nin zararda olduğunu kaydetti. Genel
Müdürlüğün personel giderlerini farklı bir kalemde göstererek 77
bin 539 YTL zararı gizlediği bildirildi. Raporda, "İlksan Genel
Müdürlüğü'nün, kağıt üstünde Ulus Öğretmen Evi'ni neden karda
göstermeye çalıştığı sorgulanmalıdır" denildi.
İMZAYI AT, İLKSAN’I KAPAT
Kurulduğu 1943 yılından beri adeta öğretmenlerin sırtında
kamburlaşan, parazitleşen İLKSAN’ın kapatılması için başlatılan
imza kampanyası, tüm yurtta etkin olarak sürdürülmektedir.
Bu kampanyayı hukuki mücadele süreciyle de destekleyeceğimizi tüm
kamuoyuna duyuruyoruz.
İLKSAN ARSASININ HİKAYESİ
Satın alınan 3 bin 300 dönümlük araziyle ilgili avukatlık hizmetini
üstlenen AKP Milletvekili Avukat Mehmet Yılmazcan’ın çıkartılmasına
vesile olduğu yasa değişikliği sayesinde kurumdan 20 trilyon
alacaklı duruma gelmesinin ve ardından konuyu temyize götürmek
istemesinin ‘açgözlülükten’ de öte bir durum durumdur. Sayın
milletvekilinin 20 trilyonu beğenmeyerek 200 trilyon talebiyle
temyize gideceğini açıklaması, örtbas edilmeye çalışılmaktadır.
Hükümet adeta , İLKSAN’daki geleneksel hortumlama ve yolsuzluk
girdabına “Devam!” demektedir.
Dönemin İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Ongun’un daha sonra
Aydın MHP milletvekili oldu, Milli Eğitim Bakanı tarafından
İLKSAN’a atanan bürokrat Hacı Gökhan Gül ile sözleşme imzaladığı
avukatlar Halime Nuray Turcan ve Mehmet Yılmazcan’ın
Kahramanmaraşlı’dırlar, Avukat Turcan’ın dönemin MHP Kadın Kolları
Başkanı iken daha sonra Kızılay Yönetim Kurulu Üyesi oldu, Mehmet
Yılmazcan, geçmişte merhum Alparslan Türkeş’in avukatlığını yaptı
ve şu anda AKP Kahramanmaraş milletvekili, Başbakanlık Hukuk
Müşavirliği görevinde ve aynı zamanda Netaş Denetim ve Yönetim
kurulu üyesidir.
Arsanın bedeli olan 189 milyar 758 milyon liradan kalan borç 40
milyar iken bankaya 56 milyar teminat mektubu verildi. Banka
teminat mektubunun çözülmesi sonucu arsanın ilk sahipleri 16
milyarı aloılar. AYBA şirketinden alacaklarına karşılık 16 milyar
lirayı tahsil ettiler. AYBA şirketinin toplam 21 milyar İLKSAN’a
borcu var. Ancak bu güne kadar bir lira dahi alınamadı. Arsa
devrinin amacı, arsaların İLKSAN’a geçmesini önlemek. Sonuçta
Pendik arsalarının büyük bir bölümü, Yönetim Kurulunun gerekli
çalışmayı ve hukuki girişimi layıkıyla yerine getirmemesinden
dolayı ortaklı olarak alınmak zorunda kalındı. Parselin yeterli ve
sağlıklı piyasa araştırması yapılmadığı ve açık artırmadan erken
çekildiği için arsa gerçek değerinin 10 trilyon lira altında
Mil-Pa’ya satıldı. İLKSAN avukatları, davanın anayasaya
aykırılığını iddia ediyorlar ama hakim yerinde görmedi. Dava
sonuçlanmadan İLKSAN avukatlarının, reddi hakim talebinde
bulunmaları gerekirken bu yapılmadı. Ayrıca, İLKSAN’ın 1998 yılında
avukatlık ücreti olarak 37 milyar 950 milyon lira ödediği dönemde
hiç gereği yokken arazi değerinin tespiti için valiliğe yazı
yazıldı.
İLKSAN’ın kamuoyunda yıpranan imajının durdurulması için yasasının
ve antidemokratik statüsünün değiştirilmesi gerekmektedir. Sendika
olarak yaptığımız kamuoyu yoklamasında öğretmenlerin yüzde 78’i
İLKSAN’ın kapatılmasını ve tüm varlıklarının üyelere pay edilmesini
istiyor. Yüzde 15’i İLKSAN’ın OYAK benzeri ikinci bir sosyal
güvenlik kuruluşu olarak saygın ve itibarlı bir kuruluş olmasını
görmek istemektedir. 250 bin üyesi bulunan İLKSAN, mensuplarının
maaşından her ay zorla kestiği aidatları çarçur etmektedir. Küçük
bir misalle 30 yıllık bir öğretmenin her ay maaşından kesilen 20
milyon lira, 30 yıl sonunda hiç işletilmese ve değerlendirilmese
7.200 YTL etmesine rağmen, bu para bile ödenmemektedir. Kesilen
aidatın %20 ile %30’u İLKSAN tarafından buharlaştırılmaktadır.
Bu buharlaşan paralar yeteneksiz, işbirlikçi yöneticiler ve
siyasiler yüzünden AKP milletvekili avukat Mehmet Yılmazcan’ın
cebine transfer edilmektedir. 120 trilyon nakit, 300 trilyon
ederinde mal varlığı bulunan İLKSAN adeta AKP yöneticilerince
sorumsuzca, arpalık gibi kullanılmaktadır. 20 trilyonluk avukatlık
ücretine bu benim alın terim diyen sayın YILMAZCAN’ı tüm
öğretmenler adına kınıyoruz. Çocuklarımızı geleceğe hazırlayan
sınıf öğretmenlerimizin alın terinin ürünü olan İLKSAN’ı mecliste
birkaç kulis ve entrikayla gerçekleştirildiği kanun maddesi
değişikliği ile 20 trilyon borçlu çıkaran sayın YILMAZCAN’ı insafa
davet ediyoruz. Göz göre göre yıllardır ödedikleri aidatları kapkaç
edilen öğretmenler adına birtürlü sesimize kulak vermeyen sayın
Cumhurbaşkanını, sayın Başbakanı, sayın Milli Eğitim Bakanını
protesto ediyor ve İLKSAN’da ki kayıp her kuruşun hesabını sormamız
ve tazminini yapmamız için bu sürece katkıda bulunmaları adına
kendilerinin bir zamanlar öğretmeni olduğumuz basın ve medya
mensuplarını yardıma çağırıyoruz.
KAHRAMANMARAŞ MİLLETVEKİLİ SAYIN MEHMET YILMAZCAN OLAYI
İLKSAN tarafından Kemal Ilıcak’ın 1992 yılında İstanbul Pendik deki
metrekaresi 17 bin lira olan arsaları, AYBA adlı aracı şirket
maharetiyle metrekaresi 57 bin 500 liradan toplam 189 milyar liraya
İLKSAN’a satmasının ardından İLKSAN’ın tapuyu alamaması üzerine
tapu cebri tecil davası açılması için, İLKSAN’ın kendi içinde bir
hukuk bürosu ve yeterince avukatı olmasına karşın, Yönetim Kurulu
kararıyla dışarıdan hizmet satın almak suretiyle Av. Nuray Turcan
ve Av. Mehmet Yılmazcan ile sözleşme yapması ve davanın kazanılması
halinde kazanılan miktara göre gayrimenkul değeri esas alınarak bu
değerin yüzde 20’si tutarı karşılığı TL olarak anlaşma
yapılmıştı.
Yapılan sözleşmenin ardından tapu cebri tecil davası Pendik 2.
Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ve Yargıtay’da sonuçlandı. İLKSAN, 1998
yılında avukata 37 milyar 950 milyon lira ödedi. Ardından, Yönetim
Kurulu kararı olmadan üyelerden bir kaçının inisiyatifi ile
zorunluluğu ve hiç gereği yokken İstanbul Valiliği’ne arsanın
değerine ilişkin dilekçe yazıldı. Bilirkişi incelemesiyle arsanın
değeri 16,5 trilyon olarak belirlendi. Bilirkişi raporu ileride
Mehmet Yılmazcan’ın açtığı davada belge olarak kullanıldı. Davanın
sonuçlanmasından 5 yıl sonra avukatlık ücretinin eksik ödendiği
gerekçesiyle 7 Temmuz 2003 tarihinde Av. Mehmet Yılmazcan ve Av.
Nuray Turcan, İLKSAN’a Kahramanmaraş Barosu Hakem Kurulu nezdinde
20 trilyon liralık alacak davası açtılar. Dava görev yönünden
İstanbul Barosu Hakem Kurulu’na sevkedildi. Dava devam ederken 18
Temmuz 2003 tarihinde verilen kanun teklifi ile 1136 sayılı
Avukatlık Kanunu’nda 13 Ocak 2004 günü 5043 sayılı Kanun ile bazı
değişiklikler yapıldı. Kanun değişikliği teklifini veren dört
imzacıdan birinin ismi ise, davayı açan iki avukattan birisi ve
aynı zamanda AKP Kahramanmaraş Milletvekili olan Av. Mehmet
Yılmazcan’dı. Açılan davada trilyonlarca lira söz konusu olmasına
rağmen 30 Eylül ve 12 Ekim 2004’de görülen duruşmalar jet hızıyla
bitirildi. Mahkeme kararıyla Av. Mehmet Yılmazcan, İLKSAN’dan 2
trilyon 513 milyar lira ve paranın 6 yıllık faizini almaya hak
kazandı.
İLKSAN OYAK KARŞILAŞTIRMASI VE ÖNERİMİZ
1961 yılında kurulan OYAK’ın 222 bin üyesi bulunmaktadır. OYAK’ın;
OYAK Renault ve MAİS, Adana, Bolu, Ünye, Mardin, Elazığ ve OYSA
Çimento fabrikaları, AXA-OYAK Holding, OYAK Yatırım Menkul
Değerler, OYAK BANK, OYAK Ankerbank, Halk Leasing ve OYAK Emeklilik
finans, HEKTAŞ, TUKAŞ, ETİ Gıda, OYAK İnşaat, OYTAŞ, OYAK Enerji,
OYAK Teknoloji gibi kırkı aşkın yurt içi ve yurt dışı iştirakinde
18 bin kişiye istihdam yaratmaktadır.
Yalnızca 2004 yılında 2,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren ve
yine 2004 yılında devlete 440 trilyonluk vergi ödeyen OYAK’a
karşılık 1943 yılında çıkarılan bir yasayla kurulan ve şuan 255 bin
üyeden aidat toplayan İLKSAN’ın tüm para ve mal varlığı ancak 420
trilyon etmektedir. Yani OYAK’ın devlete ödediği vergi kadar
İLKSAN’ın mal ve nakit varlığı bile bulunmamaktadır. OYAK’tan daha
çok üyesi olan ve OYAK’tan yıllar önce kurulan İLKSAN adeta
yerlerde sürünüyor. OYAK, üyelerinin ödentilerini TÜFE oranının 4-5
katı üzerinde nemalandırırken, İLKSAN zarar üstüne zarar ediyor.
İLKSAN’ın kamuoyunda yıpranan imajının durdurulması için yasasının
ve antidemokratik statüsünün değiştirilmesi ve ardından kapatılması
gerekmektedir. Çünkü 255 bin üyesi bulunan İLKSAN, mensuplarının
maaşından her ay zorla kestiği aidatları çarçur etmektedir. Küçük
bir misalle 30 yıllık bir öğretmenin her ay maaşından kesilen 25
YTL civarındaki para, 30 yıl sonunda hiç işletilmese ve
değerlendirilmese 9.000 YTL etmesine rağmen, bu para bile
ödenmemektedir. Kesilen aidatın yüzde 20 ile yüzde 30’u İLKSAN
tarafından buharlaştırılmaktadır.
İLKSAN ana statüsü gereği, sandık mallarına ve kaynaklarına yönelik
suçlar, devlet mallarına yapılmış sayılır. Bu konuda bir zamanlar
eşi Semra Sezer’in de İLKSAN üyesi olan sayın Cumhurbaşkanı’nı,
Başbakan’ı, Milli Eğitim Bakanı’nı ve kamu hukukunu korumakla
görevli Cumhuriyet Savcıları’nı göreve çağırıyoruz. 250 bin
öğretmenin alın terinin ürünü olan İLKSAN’ı sahipsiz zanneden sayın
AKP Milletvekilini, TBMM’ye ve Sayın Başkanı’na bir kez daha
şikayet ediyoruz. İLKSAN’ı nöbetleşe yöneten Türk Eğitim -Sen’i,
Eğitim Bir – Sen’i ve Eğitim - Sen’i bu kapkaça sessiz kaldıkları
için kınıyoruz.
.
SAYIN KOMİSYON ÜYELERİNİN DESTEĞİNİ İSTİYORUZ
Göz göre göre yıllardır ödedikleri aidatları kapkaç edilen
eğitimcilerin parasına sahip çıkmayanları kınıyoruz. İLKSAN’da ki
kayıp her kuruşun hesabını sormak ve tazminini yapmak için
başlattığımız imza kampanyasına ve hukuki mücadelemize tüm İLKSAN
üyelerinin ve TBMM İLKSAN komisyon üyelerinin ve kamuoyunun
desteğini bekliyoruz.
ÖĞRETMENLER, KAPATILMADAN YANA
Bu durumda, İLKSAN’ın kapatılarak tüm para ve mal varlığının
üyeleri arasında paylaştırılması gerekmektedir. İLKSAN benzeri bir
kuruluş tekrar kurulacaksa bununda zorla değil, gönüllülük esasına
göre kurulması gerekmektedir. İLKSAN tüm geçmiş hükümetler
tarafından olduğu gibi bu hükümet tarafından da ganimet pastası
olarak algılanmaktadır. İLKSAN’ın kamuoyunda yıpranan imajına dur!
denilmesi için yasasının ve antidemokratik statüsünün
değiştirilmesi ve ardından da kapatılması gerekmektedir.
Sendika olarak yaptığımız kamuoyu yoklamasında öğretmenlerin yüzde
78’i İLKSAN’ın kapatılmasını istemektedir. Yüzde 16’lık kesim ise
İLKSAN’ın OYAK benzeri saygın ve itibarlı bir kuruluş olması
durumunda varlığını devam ettirmesi gerektiğini belirtmektedir.
İLKSAN’ı OYAK gibi ikinci bir sosyal güvenlik kuruluşu olarak
göremediğimiz için ve maaşımızdan her ay zorla kesilen aidatlar
çarçur edildiği için İLKSAN’ın kapatılmasını istiyoruz.
YENİ BİR OLAY DAHA
Tangram adlı özel bir danışmanlık şirketinin, İLKSAN adına
hazırladığı bir rapor ile yeni bir talan olayı daha ortaya çıktı.
Günümüzde tüm resmi ve büyük özel kuruluşların çalışanlarının
maaşlarının ödenmesi karşılığında anlaştıkları bir bankadan
promosyon adı altında belli bir para aldığı ve bunun yasal olarak
kurum gelirleri arasına katıldığı bilinirken İLKSAN’ın 255 bin
üyesinden her ay muntazaman kesinti yaparak topladığı aidatları
yatırıp, 6 gün boyunca bloke ettiği bankadan, bir kuruş bile
promosyon almadığı, Tangram danışmanlık şirketinin hazırlamış
olduğu raporla ortaya çıktı. İLKSAN zarar ve talan ediliyor.
İLKSAN yöneticilerinin, üyelerinin paralarını basiretli bir işadamı
gibi değerlendirmesi gerekirken, bu tür aymazlık, ilgisizlik,
bilgisizlik nedeniyle kurumu ve kurum üyelerini zarara
uğratmalarının ilk olmadığını vurgulayan Genel Başkan Avcı,
sözlerini şöyle sürdürdü: “255 bin ilkokul öğretmeninin üye olduğu
yardımlaşma sandığı İLKSAN'da her ay toplanan 4 milyon YTL bir
banka şubesinde 6 gün bloke ediliyor. Tangram adlı özel danışman
şirketine İLKSAN yönetimi tarafından para verilerek hazırlatılan
rapor, öğretmenlerin parasının en güzel (!) şekilde nasıl
değerlendirildiğini ortaya çıkardı. Rapor 6 günlük bloke için
İLKSAN'ın bankadan hiç talebi olmadığını ortaya koydu. Milli Eğitim
Bakanlığı, yalnızca merkez teşkilatı personelinin maaşını (yaklaşık
2 milyon YTL) her ay sadece banka üzerinden ödenmesi için ilgili
bankadan, anlaşmış olduğu dönem içinde 8 buçuk trilyon lira
promosyon almıştı. İLKSAN'ın ise parasını karşılıksız bloke
ettirmesi ‘Paranın akıbeti ne?’ sorusunu gündeme getirdi. ‘İLKSAN
Organizasyonel İyileştirme Projesi’ adlı raporda, ‘…….. Bankası her
ay İLKSAN üzerinden 18 bin YTL, yıllık 220 bin YTL civarında gelir
sağlamaktadır’ denilmektedir.
255 bin eğitim çalışanının maaşının yüzde 2’sine zorla el koyan,
İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı’ndaki
geleneksel zarar, talan ve yolsuzluğa kayıtsız kalan hükümeti
gereğini yapmaya çağırıyoruz.