İmralı'da trafik yoğunlaşıyor! Öcalan'ın yeni ziyaretçileri
Abone olCumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer, çözüm sürecinde gelinen yeni aşamayı yazdı.
İNTERNETHABER.COM
Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer, cumhurbaşkanlığı
seçimi sonrası çözüm sürecinin nasıl ilerleyeceğini yazdı. Milli
İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan'ın İmralı adasına
yaptığı ziyaretlerin arttığını dile getiren Çakırözer, İmralı
adasına yeni ziyaretçilerin gideceğini de yazdı:
"Bugüne kadar adaya sadece Fidan ve onun ekibinden MİT yetkilileri
gidebiliyordu. Bundan sonra Kamu Güvenliği Müsteşarlığı da devreye
girecek. Ayrıca akil insanlar heyetlerinden bazı isimlerle
gazetecilerin İmralı’ya ziyaretleri de gündeme
gelebilecek."
Utku Çakırözer'in 'Fidan’dan İmralı’ya ‘Süreç hızlanıyor'
ziyareti bugünkü yazısı şöyle:
Hükümet ile PKK’nin ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılan
İmralı Adası’ndaki lideri Abdullah Öcalan arasında başlayan ‘çözüm
süreci’ adı verilen görüşmelerin belirleyici iki aktöründen biri
Başbakan Tayyip Erdoğan’dı. Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesinden
sonra bu sürecin devam edip etmeyeceği, edecekse nasıl ve hangi
takvim ile devam edeceği konusu hayati öneme sahipti.
FİDAN'IN ÖCALAN
ZİYARETİ
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın dün medyaya yansıyan son
açıklamaları çözüm sürecinin geleceği açısından önemli ipuçları
içeriyordu. Atalay’ın açıklamalarında bize göre de en dikkat çekici
konu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın beraberinde bir heyetle Cuma
günü Öcalan’a yaptığı ziyaret.
Çözüm süreci öncesindeki Oslo müzakereleri sırasında, dönemin
Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olarak kritik öneme sahip olan
Fidan daha sonra MİT Müsteşarlığı görevine atandıkan sonra da
Öcalan’la İmralı’da görüşmeleri sürdüren isim. Fidan bir buçuk
yıldır devam eden bu süreçte birkaç kez İmralı’da Öcalan ile
görüştü. Ondan daha fazla sayıda ziyareti ise MİT’ten daha alt
seviyede isimler gerçekleştirdi.
Fidan’ın bu gidişini ‘istisnai’ yapan neden nedir diye
soruşturduğumuzda karşımıza ‘Cumhurbaşkanlığı seçimi’ yanıtı çıktı.
Geçen hafta cuma günü yapılan ziyaret Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinden sonra yapılan ilk ziyaret olması açısından
kritikti.
ÖCALAN'A ERDOĞAN
GÜVENCESİ
Hem Fidan’ın ziyareti hem de Atalay’ın dün yaptığı açıklamalar,
Öcalan’ın ve sürecin Kürt tarafındaki diğer aktörlerin (Kandil,
HDP, Avrupa kanadı) aklında oluşan, ‘Erdoğan Köşk’e çıkınca çözüm
süreci devam edecek mi?’, ‘Sürecin karar vericisi Erdoğan mı
kalacak yoksa yeni başbakan mı olacak?’, ‘Bundan sonra atılmasını
istediğimiz adımlarda son sözü kim söyleyecek’ gibi sorulara yanıt
niteliği taşıdığı anlaşılıyor. Anlaşılan o ki Öcalan’a, “Erdoğan
hem kampanyasında hem de seçildikten sonra yaptığı açıklamalarda
olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı makamında otururken de çözüm sürecinin
temel takipçisi olacak” güvencesi verildi. Hatta belki de
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’nın süreci ‘daha da hızlandıracağı’
vaadi de buna eklenmiş olabilir.
KARARLILIĞI İLETTİ
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun son dakikada bir değişiklik
olmazsa başbakan olması beklenirken, Fidan’ın da yerine
gelebileceği kulislerde konuşuluyor. Fidan’ın İmralı ziyareti bu
açıdan da önemli. Fidan’ın ziyaretiyle kişilerden bağımsız olarak
çözüm sürecine sahip çıktıklarının kararlılığını Öcalan’a ilettiği
değerlendirmesi yapılıyor.
Atalay’ın, “Fidan beraberinde bir heyetle İmralı’ya gitti”
sözleri ve bundan sonra devreye Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’nın ve
sivil aktörlerin de girebileceği şeklindeki açıklamaları önümüzdeki
günlerde oldukça tartışılacak gibi gözüküyor.
İMRALI'NIN ZİYARETÇİSİ
ARTACAK
Bugüne kadar adaya sadece Fidan ve onun ekibinden MİT yetkilileri
gidebiliyordu. Bundan sonra Kamu Güvenliği Müsteşarlığı da devreye
girecek. Ayrıca akil insanlar heyetlerinden bazı isimlerle
gazetecilerin İmralı’ya ziyaretleri de gündeme gelebilecek.
Atalay’ın açıklamalarından MİT ve Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’nın
oluşturacağı heyetlerin bundan sonra Kandil’deki silahlı kanat ve
Avrupa’daki PKK unsurlarıyla da görüşmesi aşamasına gelindiği
anlaşılıyor.
TÜRKİYE SÜRECİ
ÖĞRENMELİ
Yeni yol haritası, “Çekilme, silah bırakma, eve dönüş ve normal
hayata katılım” şekinde açıklanıyor. Çözüm sürecinin başında da
halka buna benzer bir takvim sunularak 7-8 ay içinde sorunun kalıcı
çözümüne ulaşılacağı vaadi aktarılmıştı. Seçim sonrası AKP’liler
eylül ayında sürecin sonuçlanma aşamasına geleceğini söylemeye
başladılar. Sürecin en başında, “Görüşmeler şeffaf olsun. Seçimler
için kullanılmasın” şeklinde yapılan olumlu eleştiriler bugün kadar
dikkate alınmadı. Şimdi sonuç aşamasına gelindiyse başta hiçbir
adıma engel olmayan Meclis’teki ana muhalefet başta olmak üzere tüm
Türkiye insanı bilgilendirilmeli.