İmralıda iki cep telefonu
Abone olİmralı'ya botlar içinde iki cep telefonu geldi. Bu botlar asker botları...
Bir astsubayın botlarının içine sakladığı iki cep telefonu ile
bir şarj aletini teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın bulunduğu İmralı
adasına sokmak isterken yakalandığı ortaya çıktı.
Görüntü ve ses kaydı yapabilen cep telefonları, x-ray cihazından
geçerken fark edildi. Astsubay açığa alındı. Marmara ve Boğazlar
Sahil Güvenlik Komutanlığı Komutası’ndaki TCSG-71 Sahil Güvenlik
Botu’nda görevli astsubay A.A, İmralı Adası’na görevli olarak
gönderildi. A.A, adaya girişi esnasında x-ray cihazından geçti.
X-Ray cihazının sinyal vermesi üzerine A.A’nın üzeri
arandı.
TELEFONLAR GÖRÜNTÜ VE SES KAYDEDİYOR
Yapılan aramada A.A’nın çantasında bir adet Nokıa 5110 cep telefonu
bulundu. A.A’nın sağ botunda bir adet 6600 cep telefonu bulunurken,
sol botunun içinden de bir tane Nokia şarj makinesi çıktı.
Telefonların görüntü ve ses kaydetme özelliklerinin de bulunduğu
tespit edildi. A.A’nın İmralı Adası’na cep telefonları sokmak
istemesi üzerine Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı
tarafından hakkında dava açıldı. Savcılık, A.A’nın
“Kendisine tebliğ edilen emirlere rağmen, görüntü ve ses
kaydı yapma imkanı bulunan cihazları birliğe sokmaya çalışarak emre
itaatsizlik suçunu işlediği gerekçesiyle" yargılanmasını
istedi.
ASTSUBAY AÇIĞA ALINDI
A.A’nın Kuzey Deniz Saha
Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde yargılanmasına başlanırken, Milli
Savunma Bakanlığı da astsubayın “açığa alınmasını”
kararlaştırdı.
A.A, açığa alınmasına yönelik kararın iptali için Askeri Yüksek
İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Davaya bakan AYİM 3’üncü Dairesi, TSK
Personel Kanununa göre, MSB’nin hakkında emre itaatsiz suçundan
dava açılan personeli açığa alabileceğini belirtti. Daire,
kararında şöyle denildi : “TSK Persenol Kanuna göre açığa alıp
almama Milli Savunma Bakanlığı’nın takdir yetkisindedir. Davacının
yargılandığı suçun vasıf ve mahiyeti ve özellikle işlendiği yer
dikkate alındığında Milli Savunma Bakanlığı’nın subjektif olarak
yetkisini kullandığını söylemek mümkün değildir."
gazeteport