İmralı için düğmeye mi basıldı?

İNTERNETHABER/

İmralı'ya yeni tutukluların gönderilecek olması kafaları fena halde karıştırdı. Söylentiler çok; Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan da bir senaryodan söz ediyor... Ona göre teröristbaşını serbest bırakacak süreç için düğmeye basıldı.

Peki gerçekte neler oluyor?
Bu İmralı işi durduk yere nereden çıktı?

Hükümetten bu konuda tatmin eden bir açıklama gelmiyor. Israrlara rağmen, "ağızlarda tuhaf sözler geveleniyor"...

Adalet Bakanı "bombalar bırakılsın iyi hali düşünürüz" gibisinden tuhaf bir açıklama yapıyor...

Muhalefet bu sözün şokunu yaşıyor. Ne demek bu söz? Ne anlama geliyor? Öcalan'a "iyi hal" düşünmek mümkün mü?

DERT AÇAN SÖZLEŞME

Aslında herşey Türkiye'nin altına imza attığı Avrupa İşkenceyi önleme sözleşmesine gelip takılıyor... Bugünlerde İmralı konusunda atılan adımlar, Türkiye'nin bu sözleşmeye uyduğunu ispatlama çabası olarak niteleniyor.

Deniliyor ki; Öcalan'ın avukatları her hafta Avrupa İnsan Hakları mahkemesine başvurup, bu sözleşmeye dayanarak "işkence" iddiasında bulunuyor. "Tecrit" cezası ellerindeki en büyük kozları.

Bugüne kadar hep ret yanıtı aldılar...
Ama Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi'nin son raporu baş ağrısının sinyallerini verdi. Çünkü komite, "Öcalan'ın tecrit nedeniyle ruh sağlığını yitirebileceğini" öne sürüyordu. Bu anlamda da Ankara'ya "arkadaş önerisini" sunuyordu.

TÜM DERT BU KOZU ELLERİNDEN ALMAK

Öcalan'ın avukatları şimdi bunu koz olarak kullanıyorlar. İşte bu kozu ortadan kaldırmak için hükümet İmralı'ya 5-6 mahkum sevketmeyi planlıyor... İşin perde arkasında bunun yattığı söyleniyor.

ÖCALAN'I SERBEST BIRAKMA ADIMI MI?

Ama bir de ortada gezen senaryolar var... Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan'ın sözleri de bunu doğrular görünüyor.

Osman Öcalan, abisinin "önce arkadaş" sonra da "iyi hal" gibi haklardan yararlanacağını savunuyor. Dahası ona göre, Öcalan'ı serbest bırakacak sürecin düğmesine basıldı.

NELER OLUYOR AÇIKLANSIN

Muhalefet ve kamuoyunun kafası bu tür açıklamalarla daha da karışıyor. MHP'ye göre "bu Öcalan'ı serbest bırakma sürecine ilk adım".
MHP grup başkanvekili Oktay Vural, ""Bundan sonraki hamleleri de "iyi halli" saymak... Sonra da herhalde serbest bırakmak.  Bombaları bırakırsan bakarız demek ödüllendirmedir" diyor.

CHP de endişeli... "Neler oluyor açıklansın" diyen CHP grupbaşkanvekili Kemal Anadol, " "Bombalar filan dursun demek pazarlıktır, masaya oturmaktır... Bu bakanın kişisel görüşü olamaz. Hükümet açıkça bu olayın iç yüzünü açıklamalıdır... " diyor.

CEZA İNFAZ YASASI

Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek ise bu yöndeki sorulara, Ceza infaz kurumları yasasının 25. maddesini hatırlatıyor ve Öcalan için bu hükümler geçerli diyor.

Peki 25. madde de ne var?

İŞTE ÖCALAN'IN HAKLARI

MADDE 25.- (1) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı rejimine ait esaslar aşağıda gösterilmiştir:

a) Hükümlü, tek kişilik odada barındırılır.

b) Hükümlüye, günde bir saat açık havaya çıkma ve spor yapma hakkı tanınır.

c) Risk ve güvenlik gerekleri ile iyileştirme ve eğitim çalışmalarında gösterdiği gayret ve iyi hâle göre; hükümlünün, açık havaya çıkma ve spor yapma süresi uzatılabileceği gibi kendisi ile aynı ünitede kalan hükümlülerle temasta bulunmasına sınırlı olarak izin verilebilir.

d) Hükümlü, yaşadığı yerin olanak verdiği ve idare kurulunun uygun göreceği bir sanat veya meslek etkinliğini yürütebilir.

e) Hükümlü, kurum idare kurulunun uygun gördüğü hâllerde ve onbeş günde bir kez olmak üzere (f) bendinde gösterilen kişilere, süresi on dakikayı geçmemek üzere telefon edebilir.

f) Hükümlüyü; eşi, altsoy ve üstsoyu, kardeşleri ve vasisi, belirlenen gün, saat ve koşullar içerisinde onbeş günlük aralıklarla ve günde bir saati geçmemek üzere ziyaret edebilirler.

g) Hükümlü hiçbir suretle ceza infaz kurumu dışında çalıştırılamaz ve kendisine izin verilmez.

h) Hükümlü, kurum iç yönetmeliğinde belirtilenlerin dışında herhangi bir spor ve iyileştirme faaliyetine katılamaz.

ı) Hükümlünün cezasının infazına, hiçbir surette ara verilemez. Hükümlü hakkında uygulanacak tüm sağlık tedbirleri, tıbbî tetkik ve zorunluluklar hariç ceza infaz kurumlarında, mümkün olmadığı takdirde tam teşekküllü Devlet ya da üniversite hastanelerinin tek kişilik ve yüksek güvenlikli mahkûm koğuşlarında uygulanır.