İmralı görüşmesine BDP'li vekiller ne dedi?
Abone olTerör örgütü lideri Abdullah Öcalan ve MİT arasında gerçekleşen görüşmeler haftaya damgasını vurdu. Peki BDP'li vekiller bu görüşmelerden umutlu mu?
NESRİN
YILMAZ/İNTERNETHABER-ANKARA- Dün BDP'li iki vekil,
Ahmet Türk ve Ayla Akat'ın da aralarında bulunduğu İmralı
görüşmelerinde ne konuşuldu, sürece dair nasıl bir yol izlenecek,
barış sağlanabilecek mi, örgüt silah bırakacak mı. Bu soruları
BDP'li vekillere sorduk. Ayla Akat ve Ahmet Türk görüşmelere
ilişkin bir açıklama yapmazken, BDP'li vekillerden İmralı'da ne
konuşulduğundan habersizler. Ama görüşmelerden ne beklediklerini ve
olabilecek sonuçları internethaber.com'a anlattılar.
MÜZAKERE TEK YOL
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, sürece ilişkin
kişisel bir değerlendirmede bulunmak istemesede bu görüşmelerin bir
anlam taşıdığını düşünüyor:
"Biz parti olarak sürekli diyalog ve müzakerenin çözümün anahtarı
olduğunu söyledik. Dünyadaki örnekler de böyledir. Bu yol denenmesi
gereken tek yoldur. Bu tür görüşmelerin amacı olumlu bir sonuç
almaktır."
KÜRTLERİN BEKLENTİLERİ
KARŞILANMALI
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, barışın herkesin
beklentisi olduğunu, artık silahların susması gerektiğini
söyledi:
"Türküyle Kürdüyle herkesin istediği akan kanın durması. Tabi,
barış istemek ayrı, barışın nasıl olacağı ayrı bir şey. Barıştan
kastedilen, bir tarafın diğer tarafa teslim olacağı değildir.
Barış, hak ve hukukun teslim edilmesi demektir. Barış olabilmesi
için savaşa sebebiyet veren unsurların, ortadan kaldırılması
gerekir. Barışın olabilmesi için hak ve hukukun teslim edilmesi
gerekir. En önemli faktör bu. Tabi bu bir süreç işi, bir günde
sonuç alınacak bir şey değil. Nasıl bir yol haritası izlendiğini
biz de bilmiyoruz. Her barışın bir stratejisi ve projesi olur ve bu
adım adım gerçekleşir. Önümüzde bir yol haritası yok, neler
öngörülüyor bilemiyoruz. Mesele sadece PKK'nın dağdan indirilmesi
değil, Kürt meselesinin çözümü de var. Bunun iki boyutu var,
birincisi, demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümü, ikincisi,
PKK'nın dağdan indirilmesi ve siyasal hayata katılması. Şu an için
henüz bu tasarım nedir bilmiyorum, Kürtlerin meşru taleplerini
karşılamayan ve karşılayamayan hiçbir çözüm çözüm
değildir.
ARKADAŞLARIMIN GÖZÜNDE O IŞIĞI
GÖRDÜM
BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, süreçten çok umutlu.
İmralı'dan gelen partili arkadaşlarının gözlerinde barışı ve umudu
gördüğünü söyleyen Buldan, sürecin olmulu geçeceğini
düşünüyor:
"Son gelinen aşamada yapılan görüşmelerin mutlaka olumlu bir
şekilde sonuçlanacağına inanıyorum. Dün İmralı'da neler konuşuldu
bilmiyorum. Ama şunu söylemek isterim ki, dün görüşmeye giden
arkadaşlarımız Ahmet Türk ve Ayla Akat'ın yüzlerinden çok olumlu
bir sonuç çıkabileceğini gördüm. İkisinin de gözlerindeki
ışıltıdan, yüz ifadelerinden, mimiklerinden görüşmenin çok olumlu
geçtiğini ve onların d abu görüşmeden çok etkilendiğini
söyleyebilirim. Saçlarını bu uğurda ağartmış bir siyasi olarak
Ahmet Türk'ün yüzünden bu görüşmelerden olumlu bir sonuç çıkacağı
izlenimi edindim. Sayın Öcalan'ın içerisinde olmadığı bir müzakere
sürecinin barışa katkı sağlamayacağını hep söylüyordum. Dün
itibariyle böylesi bir adım atıllması ve Sayın Öcalan'ın bu sürece
dahil edilmesiyle birlikte ben bu ülkede çok güzel şeylerin
yaşananacağına, barışa ve demokratikleşmeye olan umudumun arttığını
söyleyebilirim. Bundan sonraki süreci çok temkinli ve hassas bir
şekilde izlememiz gerekiyor. İktidarından muhalefet partisine kadar
herkes elini taşın altına sokmalı ve BDP de üzerine düşeni yerine
getirmelidir. Biz BDP olarak üzerime ne düşüyorsa, ne yapmamız
gerekiyorsa yapmalıyız. Barış sürecini hep birlikte örebilmeliyiz.
Bu ülkede akan kan kardeş kanıdır, artık akan bu kanın durması
lazım. son olarak şunu söylemek isterim bu görüşme Abdullah
Öcalan'ın katılımıyla da taçlanacaktır."
GÖRÜŞMELERDE İZLENECEK YOL ÇOK
ÖNEMLİ
BDP İstanbul Milletvekili A. Levent Tüzel ise görüşmelerin
anlamlı olduğunu fakat süreç içerisinde izlenecek yolun çok daha
önemli olduğunu belirtti:
"Dileğimiz, barışın önünü açacak bir süreç olması. ama şimdiye
kadar hükumetin izlediği siyaset, pratik, iki ihtimalin olduğunu
gösteriyor. Şimdiye kadar çokça oyalama ve siyasi hareketi tasfiye
etme, şimdi de silah bıraktırma olarak ilan ediliyor. Diğer
taraftan da bölgedeki gelişmelere bakıldığında, Türkiye'de Kürt
sorununun çözümünde, Kürtlerin taleplerinin karşılanmasında önemli
bir aşamaya da gelinmiş durumda. Dileğimiz bu görüşmelerin gerçek
anlamda bir müzakere içinde geçmesi. Esas itibariyle, sadece PKK'ya
dönük yaptırımlar ve Öcalan'ın bu konuda ikna edilmesinden çok,
Kürt halkının eşit haklar talebi açısından düzenlemeler yapılması
ve özellikle BDP üzerindeki bu siyasi baskıların son bulması
sağlanmalıdır. Bunlar yapılabilirse, bu görüşmeler umudu
beraberinde getirebilir. Bu görüşmeler kapalı kapılar ardında
kalırsa, toplumla açık olarak paylaşılmazsa, iktidar bu süreçte
barışı ve çözümü geliştirecek bir irade olarak sunmazsa geçmişteki
şeyler yeniden başlayabilir."
"Müzakere süreçleri zorlu süreçler. Biz bunu daha önce İrlanda
deneyimlerini incelediğimizde de gördük. Geri dönüşler, zikzaklar,
yol kazaları olabiliyor. Ama dileğimiz o ki, en azından çatışmasız
bir ortam sağlanması. Türkiye toplumu artık bunu bekliyor, bunu
değerlendirmek lazım. Artık bu durumda Oslo'da pazarlık oldu,
ülkeyi sattınız falan denmemesi lazım. Herkes bir an önce bu savaş
son bulsun istiyor, bunun iyi değerlendirilmesi gerekiyor."