IMF'nin gözü memur maaşlarında
Abone olAK Parti Hükümeti ile yeni bir anlaşma yapmaya hazırlanan IMF'nin, yeni önlem paketi için isteyeceği tavizler de ortaya çıkıyor. IMF bu sefer de gözü memur maaşlarına dikti
Birgün Gazetesi'nden Can Gazalcı'nın haberine göre, Hükümet 2005
- 2008 döneminde Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yeni bir anlaşma
yapmaya hazırlanırken, Fon'un yeni hazırlanacak önlem paketi için
isteyeceği tavizler de ortaya çıkıyor. IMF'nin hazırlattığı
Mayıs'ta tamamlanan "Türkiye'de kamu harcamalarının gözden
geçirilmesi" raporunda başta öğretmen olmak üzere memur maaşlarının
yüksek olduğu ve bu çerçevede bütçedeki personel ödeneklerinin
düşürülmesi gerektiği belirtildi.
IMF 2005'ten sonra uygulanacak yeni programın ön hazırlıklarına
başladı. Öncekigün İstanbul'a gelen IMF heyetinin de gelecek hafta
Ankara'da ön görüşmelerine başlayacağı 2005 - 2008 döneminde
uygulanacak yeni anlaşma öncesinde "Türkiye'de kamu harcamalarının
gözden geçirilmesi" başlıklı bir rapor hazırlattı.
Geçen ay tamamlanarak ilgili kuruluşlara gönderilen raporun ana
maddesi, memur ve memur emeklilerininin maaşları oldu. IMF
uzmanlarının kaleme aldığı raporda; "Milli Eğitim Bakanlığı, bile
bütçesinin yüzde 90'ını personel giderlerine harcıyor. Bu tablo
değişmeli. Kamuda maaşlar kısılmalı" denildi.
Raporda yer alan ifadeler, 2005 bütçe hazırlıkları sürecinde
dikkate alınacak. Başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere bir çok
kuruma gönderilen raporda şu saptama ve önerilere yer verildi:
- Türkiye'de kamu kesiminde çalışanların ve emeklilerin aldığı
maaşlar; "kişi başına düşen ulusal gelirle" kıyaslandığında
yüksek.
- Milli Eğitim Bakanlığı'nın harcamalarının yüzde 90'ı personele
gidiyor. Türkiye'deki öğretmenler de, kişi başına düşen gelirin
üzerinde maaşlar alıyor.
- Kamuda personel harcamaları kısılmalı, diğer harcama kalemleri
artırılmalı. Personele giden fazla ücretler icraata dönük
harcanmalı.
- Emeklilik yaşlarının yükseltilmesi gerekiyor. Türkiye'de sosyal
güvenlik sistemi, insanları çalışmamaya sevk ediyor.
- Sosyal güvenlikte bugün bir reform yapılsa dahi, sistem ancak
10-15 yıl sonra kendisini toparlar.
- Türkiye'de çalışanların dörtte biri kayıtdışı. Kayıtdışılığın
önlenmesi için, denetimler artırılmalı. Emekli olup çalışanlardan
alınan SSK primleri yükseltilmeli.
MAAŞLARDA SON SIRADAYIZ
IMF'nin memur ve öğretmen maaşları için öngördüğü yüksek rakamı ise
dünya ortalamalarına bakıldığında oldukça düşük. Örneğin,
Türkiye'de ortalama 15 yıllık bir öğretmenin yıllık maaş toplamı 4
bin 800 dolar düzeyinde bulunuyor. bu rakam enüst derecede 25
yıllık bir öğretmen için ise 5 bin 800 dolar. bu rakam Lübnan'da
ise 11 bin 594 ile 26 bin 917 bin dolar aralığında.
Uruguay'da bile bir 15 yıllık bir öğretmen yılda toplam 8 bin 382
dolar alıyor. Endonezya'da bu rakam 5 bin 150 dolar ile Türkiye'nin
üzerinde. Dört kişilik bir aile düşünüldüğünde yılda 4bin 500 dolar
alan bir öğretmenin geliri dörde bölündeğende fert başına deşin
yıllık kişi başına gelir 1 125 dolara karşılık geliyor. yani IMF
raporunda yer alan öğretmen maaşlarının kişi başıona milli gelirden
yüksek olduğu hesaplaması, ortalama bir kişi başına milli gelir
hesaplamasında bile doğru değil. Buna göre bir öğretmenin maaşı
Türkiye'nin ortala kişi başına düşen milli gelirinin neredeyse
yarısına denk geliyor.
BÖYLE HESAPLAMA OLMAZ
CHP Ankara Milletvekili Yakup Kepenek, IMF'nin raporunu
değerlendirirken, "Ülkenin kişi başına ortalama geliriyle toplumun
belli kesimlerinin aldığı maaş ve ücreti karşılaştırarak bir sonuca
varmak, elmayla armudu toplamak gibi bir şey. Kuveyt'te kişi başına
gelir 20 bin dolar dolayında. Kuveyt'teki kamu görevlilerinin aylık
maaşlarını buna göre aldıklarını söyleme şansınız yok. Bir bağ yok"
dedi
Türkiye'de kişi başına milli gelirin 3 bin doların üzerinde
olduğuna dikkat çeken Kepenek, "Demek ki yılda yaklaşık 5 milyar
lira. Demek ki ayda 400 milyon civarında maaş almaları isteniyor.
Bu ayda yaklaşık 300 dolar eder. Günde 10 dolar. Dört kişilik bir
aile düşünülerse kişi başına 2.5 dolar eder. Bu, gülünç bir
aritmetiktir" dedi. Kepenek, insanlara bu parayla geçinmelerini
söylemenin mümkün olmadığını belirtirken, "Bunu, büyük paralarla iş
yapan, büyük otellerde kalan IMF yetkililerine sormak gerekir"
dedi. Öğretmenlerin geçinebilmek için pazarcılık yaptığını belirten
Kepenek, "Bunlar niye unutuluyor? Öğretmeni pazarcılıkla yaşamaya
mahkum eden kamu maaş sistemi var" diye konuştu.
IMF'DEN VAZGEÇMEYİZ
IMF konusunda NTV'nin soruları yanıtlayan Devlet Bakanı Ali
Babacan, 2005 ve sonrası IMF ile ilişkiler konusunda, Türkiye'nin
Fon'a önümüzdeki 4 yıl içinde 20 milyar doların üzerinde borç
ödemesi bulunduğunu anımsatarak "Borcumuz 1-2 milyar dolara inene
kadar IMF ile olan ilişkilerimizin daha yakın şekilde devam etmesi
gerekiyor" dedi.
IMF'ye borçlu olan ülkelerin bu kuruluşla çalışması gereken
formatlar olduğunu hatırlatan Babacan, 2005 ve sonrasında
Türkiye'nin IMF ile bu ilişkilerinin formatına henüz karar
vermediklerini belirtti.
Türkiye'de çalışanların halen aldıkları aylıklar:
GÖREVİ:
AYLIĞI:
DERECE:
Müsteşar:
2.715.450.000
(1/4)
Genel Müdür:
1.458.450.000
(1/4)
Şube Müdürü:
819.850.000
(1/4)
Memur: 471.000000
(9/1)
Hizmetli:
454.150.000
(15/1)
Öğretmen:
751.050.000
(1/4)
Öğretmen: 600.650.000
(9/1)
İl
valisi:
2.476.150.000
(1/4)
Kaymakam:
980.800.000
(7/1)
Hakim (birinci sınıf): 2.418.250.000
(1/4)
Hakim:
976.500.000 (8/1)
Başkomiser:
979.950.000 (2/6)
Polis
memuru: 791.250.000
(11/1)
Uzman doktor:
1.034.400.000 (1/4)
Doktor:
813.400.000 (8/3)
Hemşire
(lise): 552.300.000
(12/3)
Mühendis (şantiye):
890.000.000 (1/4)
Teknisyen (büro):
507.950.000 (12/2)
Profesör:
2.067.150.000 (1/4)
Araştırma görevlisi:
714.100.000 (7/1)
Avukat:
879.250.000 (1/4)
EĞİTİM-SEN: KABUL EDİLEMEZ
Birgün'e açıklama yapan Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer,
"Bu kabul edilemez bir durumdur. Öğretmen ücretleri dünyanın birçok
ülkesine göre çok düşük. Öğretmenlerin bir çoğu açlık sınırında
yaşıyor. " dedi. Kamu kesiminde çalışan memurların büyük bölümünü
öğretmenlerin oluşturduğunu belirten Dinçer, " Öğretmen sayısıyla
orantılı olarak bütçede görece bir yükseklik var. Ama hala 200 bin
öğretmen açığı mevcut. Öğretmenler temel ihtiyaçlarını bile
karşılayamıyor. Öğretmenlerin birçoğu açlık sınırı olan 600 milyon
lirayla geçinmeye çalışıyor." diye konuştu. IMF'nin hazırladığı
raporun Hükümet tarafından dikkatle değerlendirilmesini isteyen
Eğitim-Sen Başkanı şöyle konuştu: "IMF'ye elini veren kolunu
kaptırır. Raporda söylenenlerin uygulamaya geçirilmesi halinde,
öğretmenler sokağa dökülecektir."